AZRADAN
Kaçma kararının ardından bir hafta geçmişti. Bu hafta içerisinde denizle sürekli planlar yapıyoduk. Ama bunların pek gerçekleştirilesi yoktu. Nerdeyse vazgeçmek üzereydik yani en azından ben öyleydim.
'Boncuk olmıycak gibi ha'
Deniz durgun gözleriyle bana baktı, pek umutlu göründüğü söylenemezdi.
Deniz:Olmak zorunda ve her ne pahasına olursa olsun yapıcam
Diyerek koşar adım odasına gitti. Ardından gitmek istedim ama yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Boncuğumun bu halleri beni çok üzüyordu. Onu üzgün görmeye dayanamıyordum. Bende dışarı çıkmak istiyordum tabi de denizin arzusu çok daha başkaydı sanki çıkamasa yaşama sebebi kalmayacakmış gibi. Kudret iyice zıvanadan çıkmıştı, bizim de bir an önce mal temin edip kendimizi sağlama almamız lazımdı.Hasretin odasına gittim. Kapıyı açtığımda zulasından çikolataları gömüyodu.
'oo haso bensiz haa'
Hasret:of ya nolurdu iki dakka geç gelseydin azom
'aşk olsun hasret insan arkadaşına bir çikolatayı çok görürmü'
Daha sonra konunun çikolata olmadığı aklıma gelince direk sadete geldim.
'bizim acil mal sokmamız lazım içeri'
Hasret:aynen kanka kudret öttürüyor gacıları yakında saldırır kudurmuş köpekler gibi
'orası öyle de nasıl yapıcaz işte'
Dedikten sonra gözüm kapıdan dışarı kaydı bizim kızlar ortak alanda oturunca denizinde yanlarında olduğunu düşündüm.
'neyse işte sen bişeyler düşün ben bi denize bakıyım'
Diyerek odadan çıktım, ama kızların yanında yoktu.Odasındadır diyerek kızlarla sohbete daldım.Deniz hala çıkmıyordu. En iyisi gidip bakmaktı. İçeri girdiğimde odası boştu. Saatlerce ortak alandaydım dışarı çıkmış olsa mutlaka görmüş olmam lazımdı.
'kızlar denizi gördünüz mü'
Dudu:he ya badeyle gidivediler
'nereye'
Dudu:ben ne bilem giderken görüverdim sadece
'ne zaman gittiler'
Dudu:valla baya oluverdi
Sinir katsayım iyice artmıştı. Kaç kez badeyle görüşme dedikçe sanki inadına yapar gibi sürekli dip dibeydi. Tam çıkıp arıyım derken içeri girdiler. Denizde sabahın aksine pek bi keyifliydi. Direk yanına gidip kolundan tutup odama çekeledim
'sen bi gel benle'
Deniz:noluyor azra yavaş
İçeri soktuğumda kolunu sertçe bıraktım
'ne noluyor deniz, badeyle göt götesiniz sürekli hayır yani uzak dur dedikçe bilerek mi yapıyorsun
Deniz:azra saçmalıyorsun yine, hasretle sen nasılsan o da benim için o kaçıncıya diycem bunu sana
Söylediklerim denizi baya sinirlendirmişti daha öncede kavga ediyorduk ama ilk defa bu kadar sinirliydi
Deniz :tam keyfim yerine geldi sana mutlu mutlu bişeyler anlatıcam içine sıçıyosun ya anlayamıyorum ben seni
Bu son dediğinden sonra küçük çocuklar gibi kafamı öne eğip hırkamın fermuarıyla oynamaya başladım. Sanırım biraz fazla abartmışım. Ama onu çok seviyordum kimsenin elimden almasına izin veremezdim napıyım. Deniz durumumu farkedince bakışları aniden değişti. O öfkenin yerini şimdi aşkla dolu bakışlar alıyordu. Yanıma yaklaştı eliyle başımı kaldırdı gözlerini gözlerime kenetledi.
Deniz:bak seni çok seviyorum herşeyden çok ama seninde biraz olsun bana güvenmen gerek, benim gözüm senden başkasını istesede göremez. İtiraf etmek gerekirse kıskanman çok hoşuma gidiyor ama kararında olunca
Dediklerinden sonra mutlu olmuştum ama içimde hala bi burukluk vardı. Ardından dudaklarını dudaklarımla buluşturunca o burukluğun yerini huzur kapladı. Akşam denetleme bittikten sonra herkes odasına dağıldı.Tam yatağıma yatıcaktım ki aklıma denizin bişeyler anlatıcam dediği geldi. Salak kafam tüm gün nasıl aklımdan çıktı da sormamıştım.Daha uyumamıştır diye düşünerek odasına girdim.
'boncuk geliyimmi'
Deniz:gel tabii
Yanında bana yer açtıktan sonra ne olduğunu sorar bi şekilde yüzüme baktı, tabi boncuk gözlerini görünce ne demeye geldiğimi hemen unutmuştum.
'hani sen bana sabah bişeyler anlatcaktın ama anlatamamıştın ya o aklıma takıldı ne diycektin'
Deniz güldü
Deniz:vaay azra hanım yeni mi aklınıza geldi
'sen bende akıl mı bırakıyorsun kii boncuk bu da soru mu'
Deniz:başka zaman olsa seni süründürürdüm de çok önemli şimdi anlatıcaklarım beni iyi dinleDENİZDEN
Badeyle dışarı çıktığımızda aklı sıra üstünlük taslamaya çalışanlar badeye laf attı. Başka zaman olsa karşılık vermezdi de bu sefer fazla ileri gitmişlerdi yok kaslarıydı bilmem ne, bade de dayanamayıp kızı dövmeye başladı. Fazla hırpalamamasına rağmen oluk oluk kanlar akmaya başlayınca ikimizde telaş yaptık doğru revire gittik. Meğer ki kız kan pıhtılaştırıcı hap kullanıyormuş rahatsızlığından dolayı.
Azra:e yani boncuk
Dediğinde küçümseyici bir bakış attım bu kız bazen çok saf oluyordu
'Yanisi azracım şöyle, biz naciye bileğini kesmişti ya hani o zaman kelepçe takılmadığını öğrenmiştik hatta düşündük böyle kaçabilirmiyiz diye ama kan kaybından kötü bişey olur diye vazgeçmiştik, eğer hapları kullanırsak bir sorun olmadan bu işi yaparız diyorum'
Azra ilk önce şaşkınlıkla baktı sonra gözlerinin içi parladı
Azra:oha deniz bu süper bi fikir eğer başarabilirsek varyaa
Dedikten sonra duraksadı
Azra:ama bileklerimizi durduk yere nasıl kesicez
'ben onları da düşündüm'
Azra:ah işte benim sevgilim
Ne yazıkki dediklerimden sonra yüzündeki mutluluğun gideceğini bilmiyordu garibim, diye düşündükten sonra
'kavga çıkarmamız lazım ama bu kavga ikimizin arasında olucak sanki herkese düşmanmışız imajı vericez. Büyük gün geldiğinde de plana geçeriz
Azra:ne diyosun sen boncuk ben seni yanımdayken bile özlüyorum sen gelmiş bana ayrı kalmaktan bahsediyorsun olmaz öyle iş
Tamda beklediğim tepkiyi vermişti
'ya herkese karşı öyle olucak beraber kaldığımızda sen yine benim kızılımsın'
'hem kaçmak istiyoruz demi onun için biraz sabret'
Azra:of tamam öyle diyosan ama beraber kaldığımızda anladın sen
'anladım anladım'
Diyerek sırıttım.
Daha sonrasında da alpi nasıl hallediceğimi, azranında kaçtıktan sonra silah ve kalıcak yer bulması konularını konuşup görev dağılımı yaptıktan sonra herşey rayına oturmuştu.Azra yanımda olduğu sürece yapamayacağım şey zaten yoktu.