İŞARETSİZ 3

Bölüm 13: Yan Etki

Bölüm 13

Ormandaki iki silüetin köyde yaşayan iki kişiye ait olduğunu öğrenen Elena, onlardan yardım istemişti ve ikisi de hiç tereddüt etmeden Drex'i köye kadar taşımayı kabul etmişti. Köylülerin odun toplamak için ormana çıktığını öğrenen Elena, Peri köyünde pek çok hazırlığın yapıldığını da öğrenmişti. Odun toplamak için ikişerli gruplar halinde ayrılmışlardı ve bunu sırasıyla yapıyorlardı. Medyumlar havanın daha kötü olacağını söylemişti ve haklılardı ki hazırlıklı olmak onlara büyük bir avantaj verecekti.

Elena ilk başta güçlerini kullanarak Drex'i taşımayı düşünmüştü ama Drex'in güçlerini kullanmamasıyla ilgili söylediği şeyleri hatırlamıştı. Gerçi Drex'i iyileştirmek için güçlerini kullanmıştı, acil durum olduğu için sonucu ne olursa olsun umursamazdı, ve bir şey olmamıştı. Yine de elinde yardım imkanı verken güçlerini kullanmaması daha mantıklıydı.

Köye ulaşmak üzerlerken Drex kendine gelmeye başlamıştı ve geçitten geçtiklerinde Drex artık kendi başına yürüyebilecek durumdaydı. Drex'in kendine gelmesi ve adama ciddi bir şey olmaması Elena'yı rahatlatmıştı.

İkisi de odun toplamakla görevli köylülere teşekkür ettikten sonra Drex daha sonra bu yaptıklarına bir karşılık vermek için onlara geri döneceğini söylemişti. Bu havada tekrar ormana gidecek olmaları gerçekten çok zor bir durumdu ve ikisi de gerçekten yaptıklarının karşılığını hak ediyordu.

Köylüler yanlarından ayrıldıktan sonra Drex ve Elena, Annabelle'in kaldığı ağaç evin bulunduğu ağaca doğru yürümeye başladılar. Güneş çıkmıştı ama ısıtmayı bırak tamamen bulutların arkasına saklanmıştı. Yağmur yağarsa işler daha çok zorlaşırdı ki bu rüzgarda bir de şiddetli bir yağmura maruz kalmak adaya ve insanlara kesinlikle zarar verirdi.

"Bir yerin ağrıyor mu?" diye sordu Elena, sessiz kalmayı tercih eden Drex'e. Adamın bir şeyler düşündüğünü görebiliyordu ki Drex'i bu kadar endişeli ve düşünceli görmek Elena'yı umutsuzluğa itekliyordu.

Drex düşüncelerle boğuştuğu için Elena'nın ne dediğini tam olarak anlayamadı ve "Özür dilerim ne dedin?" diye sordu. Sol elini montunun cebinden çıkarıp çenesini kaşıdı. Sakalları fazlasıyla uzamıştı ve kaşındırıyordu. Şu anda o kadar düşünceyle boğuşurken bir de sakallarıyla uğraşmak istemiyordu. Bu yüzden o işi sonraya atmaya karar vermişti.

"Bir yerinin ağrıyıp ağrımadığını sordum." dedi Elena, annesinin ağaç evini taşıyan ağacın yanına geldikten sonra. Ağaca eğimli bir şekilde dayatılmış merdiven gayet sağlam duruyordu. Tahta merdivenin tahta tırabzanları çeşitli çiçeklerle süslenmişti ve merdivene hoş bir görüntü vermişti.

Drex önden geçmesi için Elena'ya izin verirken "Bir yerim ağrımıyor ama o ağrı geldiğinde çok kötü şeyler oluyor. Umarım bir daha gelmez." dedi. Elena merdivenden çıkmaya başladıktan sonra Drex de kızın arkasından devam etti.

"Umarım." dedi Elena kapıya giden balkona ulaşıp balkona geçtikten sonra."Tekrar olursa seni geri döndürememekten korkuyorum." Merdivenin son basamağına ulaşan Drex'e döndü ve adama baktı.

Drex balkona geçince "Saçmalama Elena." dedi."Unuttun mu? Ben ölümsüzüm. Acı çeksem de önünde sonunda diner ve kendime gelirim. Senin yanımda olman bu süreci kısaltıyor ki bu yüzden sana minnettarım."

Elena, Drex'in kendisini rahatlatmaya çalıştığını biliyordu ki ona inanıyormuş gibi yaptı. Adam bu kadar düşünceliyken bir de kendi endişesini Drex'e verip onu daha da yormak istemiyordu."O zaman yanından ayrılmasam iyi olur." dedi Elena, şakayla karışık bir şekilde. Aslında bir bakıma gerçekten de ciddiydi. Eğer bu şeyi engelleyebiliyorsa çözümü bulana kadar Drex'in yanında olursa iyi olurdu.

Drex kafasını hayır anlamında salladı."Senden böyle bir şey isteyemem ki yapacak çok şeyim ve gezecek çok yerim var. Aşırı yorucu olacak." Elena'nın elini tuttu."O yüzden bu fikri başka bir zamana saklayabiliriz. Mesela şöyle güzel bir tatile çıktığımızda..."

Elena da Drex'in elini kavrarken kapı açıldı ve Annabelle ikisini balkonunda görünce gülümseyerek onlara baktı. Ardından "İçeri geçin çabuk." dedi.

Elena ve Drex, Annabelle'le günaydınlaşıp içeri geçtikten sonra Annabelle kapıyı kapattı ve kilitledi."Balkondan sesinizi duyunca biran şaşırdım ve acaba yanlış mı duyuyorum dedim." Gülümsedi."Hangi rüzgar attı sizi buraya." dedikten sonra yüzünü buruşturdu."Çok kötü espriydi kabul ediyorum."

Elena ve Drex Annabelle'in evinin düzenini değiştirdiğini fark edip evi incelerken "Açıkçası bir konuda yardım istemek için geldik anne." dedi Elena."Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız." Bu kadar hızlı girmeyi beklemiyordu.

Annabelle oturmaları için işaret edip kendisi de bir koltuğa oturduktan sonra detaylandırmaları için sorular sormaya başladı. Elena olan biten her şeyi anlattıktan sonra ise annesi düşünceli bir şekilde koltuğa yaslandı.

"Bu şey sadece büyücüler üzerinde etkiliyse açıkçası bir fikrim yok ama özel gücü olan herkesi etkileyen bir büyü hakkında bilgim var." dedi Annabelle sağ tarafındaki saçlarını kulağının arkasına aldıktan sonra."Şifa eğitimi için ders görürken birkaç büyü üzerinde de çalışmıştık. Üzerinden bayağı zaman geçtiği için pek hatırlamıyorum ama hatırladığım kadarıyla bu büyü bir şeyin sonucu olarak doğuyordu ve çok kolay bir şekilde düzeltilebiliyordu. Bir nevi yan etkisi gibi bir şeydi." Annabelle hafızasını zorluyordu ve şu anda neredeyse Elena'nın ikizi gibi duruyordu. Zaten görüntü olarak neredeyse Elena'yla aynılardı. Annesinin 20 yaşındaki görüntüsünde kalması Peri köyündeki herkesin onun Elena'nın annesi olduğuna inandırmayı zorlaştırıyordu.

Elena heyecanla Drex'e baktı."Sence bu olabilir mi Drex?" diye sordu."Baksana çözümü de kolaymış." O an koşup annesinin üzerine atlamak istedi.

"Sanmıyorum." dedi Drex, ama yine de ihtimalleri değerlendiriyordu.