λ Chapter 1 λ Hijo De La Luna

36 2 128
                                    


Bölüm 1- Ay'ın Oğlu

⚜️⚜️⚜️

Elindeki kalemi, herkesin rahatsız oluşunu umursamadan, ritmik hareketlerle önündeki sıraya vururken gözleri kalemde, kulakları ise sabahtan beri bir türlü susmayan adamdaydı. İlk başlarda dikkatini çekmemiş olsa da şu anki konu onu yakından ilgilendirdiğinden dikkat kesilmişti.

"Bugün bir değişiklik yapıp size bir hikâye anlatacağım çocuklar." Sınıftaki öğrencilerin sevinç nidalarını görmezden gelen adam, tombul eliyle sakalını sıvazlayarak kürsüye çıktı ve tüm sınıfta gözlerini gezdirerek dikkatin onda olup olmadığını kontrol etti. "Anlatacağım hikâyenin konusu çok eskilere dayanır, sizin olmadığınız zamanlara yani." Sınıftaki mavi saçlı bir kız kaşlarını hafifçe çatarak elini kaldırdı ve ona söz hakkı verilmesiyle konuşmaya dahil oldu.

"Bizim olmadığımız zamanlar derken ne demek istediniz Bay Aleah?"

Saçlarına ve sakalına ak düşmüş olan adam, Aleah, hafifçe gülümseyerek masasının üzerine oturdu. "Sevgili çocuğum; bu evrenin yaratılışından beri anlatılan bir kehanettir. Dolayısıyla sizin olmadığınız zamanlarda geçiyor. Her neyse, nerede kalmıştım? Hah, doğru: kehanet. Aranızda hiç Hijo de la Luna'yı duyan var mı?" Aleah herkese tek tek baktı fakat kimse bilmiyor gibiydi, kalemiyle ritm tutan kızıl saçlı genç hariç.

Aleah devam etti konuşmasına. "Bu olay uzun yıllar önce, Dünya'da geçiyor." Saçları mavi ve yeşilden oluşan bir oğlan, şaşkınlığına engel olamadan sordu. "Dünya'da mı?"

"Evet, Ashanti'den olma Dünya'nın oğlu Alanis. Bu hikaye Dünya'da geçiyor. Yani sizi yakından ilgilendiren bir konu." Ellerini önünde birleştirerek boğazını temizledi. "Asırlar önce dünyada yaşayan çingene kadın, gecenin bir vakti Ay'a yalvarmış: çünkü aşık olmak istiyormuş. Saatlerce soğuk gecede gökyüzüne bakarak dua etmiş ve kadının yakarışlarına daha fazla dayanamayan Ay, dünyaya inmiş. Ay'ı karşısında gören kadın mutlulukla yinelemiş isteğini lakin Ay bir şart koymuş." Aleah biraz nefes almak adına durdu fakat arka sıralardan bir öğrencinin merakla devamını sormasıyla hafifçe gülümseyerek devam etti. "Şartı: doğan ilk çocuğunu ona vermesiymiş. Kadın o kadar çok aşık olmak istiyormuş ki hiç düşünmeden kabul etmiş Ay'ın isteğini."

"Nasıl yapabilir böyle bir şeyi, aklım almıyor doğrusu!" Önlerde oturan bir kız hiddetle konuştu ve tüm sınıfın ona gülmesine sebep oldu. Yanında oturan arkadaşı sessiz olması için onu uyarırken, kız ona aldırmadı ve devam etti. "Sırf aşık olabilmek için doğacak çocuğunu feda etmeyi gözünü bile kırpmadan kabul etmesi midemi bulandırdı. İnsanlar nasıl böyle bencil olabiliyorlar!"

"Bizim de onlardan pek bir farkımız yok Aria, tüm suçu onlara atamazsın." Kaşlarını çatarak konuşan Alanis, insanlarına edilen hakaretleri sindirememiş olmalı ki cevap vermekten kendini alamamıştı. Yapısı gereği diğer herkesten çok onları seviyor ve korumak istiyordu. Sınıftaki herkes de bunu biliyordu fakat Aria'nın bunu umursamadan böyle saçma sapan konuşması onu sinirlendirmişti. Bir noktada haklı olabilirdi, evet kadının doğacak çocuğunu hiç düşünmemesi ona göre de yanlıştı lakin yine de onu savunmaktan kendini alamıyordu. Sonuçta o Dünya'nın oğluydu.

"Sınıfta kavga istemiyorum çocuklar. Daha sonra dışarıda münakaşa edersiniz, dersimde değil." Sınıfın tekrar sessiz olduğundan emin olmak için biraz bekledi ve Alanis ile Aria'nın mahcupça kafalarını eğdiğini gördükten sonra derin bir nefesi içine çekerek kaldığı yerden devam etti.

"Dediğiniz gibi kadının bencil isteğinin sonucunda Ay ona hep düşlediği aşkı vermiş ve tekrar gökyüzüne, ait olduğu yere; zamanı gelinceye değin beklemek için geri dönmüş. Gel zaman, git zaman; kadının bir oğlu olmuş lakin çingene kadının aksine esmer değil beyaz tenliymiş ve gözleri bir gümüş gibi gri renkte parlıyormuş, beyaz saçları da cabası. Fakat çocuğun kendinden olmadığını düşünen çingene adam kadını öldürmüş."

Sınıftan çıkan, "Hii!" seslerini duyan yaşlı adam hafifçe güldü. "Peki çocuğa ne olmuş?" Aria gözlerini kocaman açarak oturduğu yerde öne eğildi. "Adam onu da öldürmüş mü?"

"Sakin ol sevgili Aria, sabırla beklersen devamını duyacaksın zaten." Genç kızın yanakları hafifçe kızarırken yavaşça olduğu yere gömüldü.

"Adam çocuğu öldürmemiş fakat onu karanlık ormanda yalnız başına bırakıp gitmiş. Tüm olan biteni gökyüzünden seyreden Ay, tekrar dünyaya inmiş ve ciğerleri patlarcasına ağlayan çocuğu kolları arasına almış. Bunu yapmasıyla da az önce ağlayan o çocuk, bir anda susmuş ve Ay'ın yüzüne bakmış bir süre. Ne olacağını merakla bekleyen Ay da kendisininkinden daha parlak olan gri gözlere bakıyormuş ve nihayet uzun bir bekleyişin sonunda henüz daha dişleri bile çıkmamış olan küçük çocuk pembe diş etlerini göstererek gülmüş. Bunu gören Ay ise, kollarındaki çocuğa sıkıca sarılmış. Varoluşundan beri çektiği çocuk özlemini nihayet giderecek olma düşüncesi onu çok mutlu etmiş."

"Ay'ın çocuğu olmuyor muymuş?"

"Bu konu hakkında konuşulması yasak çocuklar. Lakin size diyebileceğim tek şey, Ay'ın bir çocuğunun olmasına izin verilmediği." Nedenini soracaklarını bildiği için hiç ara vermeden kaldığı yerden devam etti Aleah. "O gece Ay, kollarının arasındaki çocuğu kutsamış ve yıllarca ona bildiği her şeyi öğretmiş. Onu veliaht prens ilan etmiş ve herkesten saklamış: daha yeni kavuştuğu oğlunun ondan alınmasını istemiyormuş, üstelik bunun için de her şeyi yaparmış. Yapmış da. Konseye karşı gelmiş güçlerinden olma pahasına. Fakat öyle bir şey olmamış ve sonunda konsey çocuğu kabul etmek zorunda kalmış çünkü Dünya'nın Ay'a ihtiyacı varmış. O günden sonra Hijo de la Luna: Ay'ın oğlu diye anılmaya başlamış."

Dinledikleri hikayenin etkisinde kalan sınıftaki kimsenin aklına gelmeyen o soru, en arkada oturan ve elindeki kalemi en sonunda masaya bırakan kızıl saçlı çocuktan geldi.

"Peki, neden şu an aramızda değil bu isminin dillerden dillere dolandığı meşhur çocuk? Yoksa bir insan çocuğu olduğu için utanç mı duyuyor?"

"Sözlerine dikkat etmeni öneririm Aisha'dan olma Güneş'in oğlu Kharon. Burada olmamasının tek sebebi yıllardır bizzat Ay'ın kendisinden eğitim görüyor olmasıdır. Sınırı aşmamanı tavsiye ederim."

Kharon yavaşça gözlerini devirerek tekrar önüne döndü. Konuya olan ilgisini kaybetmişti. "Yıllardır herkes tarafından merak edilen Ay'ın oğlunun, bizler arasına katılmaya cesareti olmayan bir korkak olduğunu bilseydim; başından beri ilgimi ona yöneltip de vakit kaybetmezdim."

"Kharon!"Sınıfta yankılanan ses Aleah'a değil Alanis'e aitti bu sefer. "Kardeşim hakkında böyle haddini aşarak konuşmana izin veremem. Lütfen konuştuklarını kulağın duysun."

Birkaç saniye Alanis'e dik dik bakan Kharon, en sonunda gözlerini devirerek önüne döndü.

⚜️⚜️⚜️

"Demek korkak ha?"

Aynanın karşısında durup tüm olan bitene şahit olan güzel çocuk yavaşça gülümsedi. "Hey Calista!" Arkasına dönmeden aynı yere bakmaya devam eden oğlan, gerisinde duran hizmetkârına seslendi. "Anneme haber ver, artık evde eğitim görmek istemiyorum."

Efendisinin sözlerini işiten Calista sertçe yutkundu. Yıllardır katlanarak artan ölümcül bir öfkeye sahip bir kişinin böylesine sakin olması ancak sonucunda çok kötü şeyler olacağına işaret olabilirdi ve buraya geldiği ilk andan beri onunla olan Calista emindi ki; genç efendinin öfkesi karşısında duran her şeyi yıkıp geçecekti.

Hijo De La LunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin