Neredeyse 18 senelik hayatım boyunca en son ne zaman bu kadar heyecanlandım ve bu kadar gerildim hatırlamıyordum. Tek odaklanabildiğim şuan ve koşar adımlarla olan yürüyüşüm esnasında düşmemekti.
Evine yaklaştığımda derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sorun olmayacaktı. Olmayacaktı.
Zile bir kez basmamın ardından kapı anında açıldı. Resmen kapıda bekliyordu lan. Tamam sakin olmalıyım. Sakin.
"Geçsene." dedi kibarca. Botlarımı ayağımdan çıkartıp içeri geçtim. Kapıyı kapatmasının ardından dikilip öylece ona bakmaya başladım. Havadaki gerginlik gözle görülür derecedeydi.
"Annem evde. Ama neresinde bilmiyorum. Yardımcımız da mutfakta. Odama geçelim mi direk?"
"Olur." Sesim istemsizce kısık çıkmıştı. O dakikalar önceki muazzam özgüvenim neredeydi?
Önünden odasına girip puf koltuklardan birine kendimi attım. Ardımdan yanımdaki pufu tam karşıma çekip oturdu.
"Konuşalım mı?"
"Pekala." dedim. "Konuşalım."
"Azra."
"Bilge." dedim fısıltıyla. "Dinle beni bi."
Başımı olumlu anlamda sallayıp sustu.
"Biliyorum tamamen heteroseksüel gibiydim. Yani öyle olduğumu sanıyordum. Birileri çekici gelse bile başka ihtimal aklıma gelmiyordu. Ya da o ihtimale inanmak istemiyordum. Ama daha 17 yaşındayım ne olacağını bilemezdim. Sen beni vurgun yemişe çevirdin. Lütfen kaygılı sözler söyleme."
"Ne söyleyeyim Azra?" dedi sesi titriyordu.
"Bilmiyorum."
Aradaki sessizliği bozarak konuştu. "Seni seviyorum."
Kendimi tutamayarak puftan kalktım ve eğilip ona sarıldım. Saniyesinde geri çekilip kalktığım yere oturdum. Yüzündeki şaşkın ve sevimli ifadeye eşlik eden kırmızı yanakları olmasa yaptığım şeyi sadece hayal ettim bile sanabilirdim.
"Peki." dedim. "Benimle olacak mısın?"
"Buna hayır diyemeyeceğimi biliyorsun."
"Bilmiyorum ve duymak istiyorum."
"Seninle olacağım aptal. Kaygılarım olsa da hiç biri önemli değil."
"Sensin aptal." diye mırıldandım ve bileğinden çekip yukarı kaldırdım. Böyle benden uzundu. Parmak uçlarımda yükselip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Geri çekilip gözlerinin içine baktım. Kalbim küt küt atıyordu, akciğerlerime dolan havayı hissetmiyordum. Ama cümlelerimi toparlamam gerekti.
"Kuşkum yok. Kadınlardan da hoşlanıyorum. Ama daha çok Bilgeler'den."
"Beni öptün." dedi eliyle hafifçe dudağıma dokunarak.
"Evet."
"Bu hoştu."
"Bence de." dedim sırıtarak.
Ellerimden tutup hafifçe eğildi ve tekrar dudaklarımızı buluşturdu. Naif bir şekilde, kusursuz bir şekilde öpüyordu. Öyle ki daha önce kimseyi öpmemiş olmayı diletiyordu.
Geri çekildiğinde kırmızılaşmış dudaklarına baktım. Tekrar ve tekrar öpmek istiyordum. Elimi bırakmadan yatağına doğru ilerleyip uzandı. Yanında uzanıp kollarımı ona sardım.
...
Bence bu kadar yeter
Final dermişim
Yo değil
Ama yakında
Gelince şok olmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stalk ve Zararları (girlxgirl || texting)
ContoBelki de hiç stalk işine bulaşmamalıydı.