BANA NE OLDUĞUNU ANLAT

1.BÖLÜM

Bugün

1998,sabah 05.52,yatakta bir o yana bir bu yana dönüyorum.Basımın tam sol tarafında inanılmaz bir ağrı var.Karanlık ve sanki her tarafımı sarmış bir tabutun içinde , bir anlığına bile olsa nefes alamamış gibiyim. Ağzım kurumuş, kulaklarımın uçları buz gibi ve gözlerim öylesine acıyor ki... Kaşıyorum , daha fazla bastırarak kaşımaya devam ediyorum, canım acıyor ama kaşımaktan vazgecemiyorum.

Çok eski bir hikayeye başlar gibi etkileyici  olması icin sadece bir kac dakika düşünüp o büyük ve içi boş sözcükleri kullanmadığım için pişman degilim! Bu öyle bir hikaye değil! Bu , hayalimin tersine çevrilip de etiketimin dışarıda kaldığı ve insanların  görüp de aptallığıma güldüğü durumun üzerıme giydirilmis hali. Yani sizin gözünüzde ,bir erkeğin en gücsüz, en çaresiz ve belki de en kurtarılamaz hali. Ben sizin söylediklerinizi duyamadığım sürece, tercihler arasındaki seçme hakkımı yadırgayacak bir sinir sistemi çalışması yürütmeyeceğim.

Belki de bütün bunları kendi kendime söylediğimi düşünerek bu kadar cesaretli ve küstah olabiliyoum.

    Tanıdığımız kadınlar her gün gördüğünüz yüzler ve hayalinizi besleyen o kusursuz vücutlar dışındakiler...
İste o kadınlar gökyüzünden inip sizi taksitle ızdırabı satan, modern hayatın uçagı icat edip de onları kanatsız kıldığı bilmem ne melekleridir. O melekler ki sanırım benimki o idi... İste bütün bunları bana o yaptı. Eger su an burada bırakıp, buna devam etmek istemezsen, seni anlayabilirim. Çünkü bu ters yöne akan suyun götürdüklerinin, eve atılan mektupların asla ulaşamyacak ve okunmayacak olması kadar kötü bir durumun hikâyesi . Saçmalıklarla dolu sıradan bir âsk hikâyesinin uzağında ve "keşke öyle olsaydın" ın tam ortasında kalan bir hikâye.