Sabah kalkmıştım.Gördüğüm tek şey siyah renk iken.Ben o siyah duvarlara gök kuşağı çizmekle meşkuldum.Yatağıma bir ağırlık çöktüğünü hissettim.Ağırlığın olduğu yere doğru bir atılım yaptım.Hissettiğim şey uzun tüylerdi.Bu eyes olmalıydı.Köpeğim eyes. Ben göremediğim ve oda benim gözlerim olduğu için ona "eyes" adını vermiştim.Ben eyes'ın tüylerini okşamakla vakit öldürürken o her zaman ki sesi duydum.Bir gıcırdama sesi.
Benim hiç bir zaman saat kaçta yatıp kaçta kalktığıma dair bir fikrim olmamıştı.Ama her gün aynı zamanda odamda bu gıcırtıyı duyardım. Sanki biri beni izliyormuşçasına tüylerim ürperirdi.Benim hissettiğim duyguları bir renk ile adlandırmak gibi çok sevdiğim bir huyum vardır.Bu hissettiğim şeye verdiğim renk ise buz mavisi idi.İşin tuhaf tarafı buz mavisi en sevdiğim renktir.Fakat bu hissime başka hiç bir rengi yakıştıramıyordum.Bu his her ne kadar tüylerimi ürpertsede sanki içimde bir yerde bu hissi fazlasıyla seviyor gibiydim.Ama kısa bir süre sonra annem ya da babam odaya dalardı ve o tuhaf his aslında bana kalırsa o büyülü an birden kaybolurdu.
Yine her zaman ki şey oldu.Annem odaya girdi. "Günaydın hayatım, biz babanla evden çıkıyoruz.Alışveriş yapmalıyız.Ama uzun sürmez." "Tamam anne." biliyor musunuz ? Annemin gözleri söyediğine göre kahverengiymiş ve babamın ki ise siyah ama benim gözlerim yeşilmiş.Bunun alakasızlığını bende farkındayım.Sanki bir gizemi varmış gibi.Annem kapıyı kapatıp gitti.
Bir anda odama hırçın bir rüzgar hakim oldu.Bu rüzgar ile beraber eyes odandan çıktı onun çıkmasıyla birlikte rüzgar kesildi.Yine o tüyler ürpertici gıcırdama ve onunla beraber gelen tuhaf his. Beni izlediğini farkındayım.Bu sekiz yaşımdan beri böyle. Annemler yanımda değilken beni izleyen bir şey var ve ben bunun ne olduğunu anlayabilmiş değilim.Sonunda merakıma yenik düştüm ve konuşmaya başladım.
"Sen kimsin ? Neden beni sürekli izliyorsun?" bir cevap almayı bekliyordum fakat etraf fazlasıyla sessizdi.Boğazımı temizledim ve devam ettim.
"Beni izlediğini farkındayım, tam sekiz yaşımdan beri bunu yapıyorsun.Eğer.. nedenini açıklamayacaksan bari adını söyle.." ve yine cevap yok..
Böyle dakikalar dakikaları kovalamıştı.Fakat ben bir cevap alamamıştım.Tam pes etme kararı almışken bir ses duydum.
"Sen farklısın." fısıltı şeklinde söylenen bu sözler aklıma bir ok misali saplanmıştı. Ne demekti şimdi bu ?! Anlamı neydi ?! Bunlara açıklık getirmeye çalışırken bir ses daha ;
"Sonun kaçınılmaz olucak Shelley.." Harfler sanki birbirine karışmıştı.Beynim durmuş gibi hissediyordum.Onu hayatımda hiç olmadığım kadar dikkatli ve şaşkın bir şekilde dinliyordum.Adımı nerden bildiği de cabası..
Her zaman ki gibi çenemi kapalı tutamadım ve sordum "Nesin sen?" bunu sormamın tek sebebi vardı.Bir insanın onun konuştuğu tonda konuşabilmesi imkansızdı.Sesi çok tiz ve inceydi neredeyse kulak tırmalıyıcıydı ama o fısıltısı insanın uykusunu getirebilicek kadar rahatlatıcıydı.
"Hep yanında olan bir şeyim.." tamam, bu iş gitgide daha da tuhaflaşıyordu..
"Neyden bahsediyorsun sen ?!"
"Geçmişinden.." Bu sözünden sonra daha fazla bir şey sorma gereği duymamıştım.Neyden bahsettiğini anlamasam da bu kelimesi ile içimde bir burukluk olmuştu.Kafamın içinde yankılanıyordu..
"Geçmişinden..Geçmişinden..Geçmişinden.." İçime aniden bir şeyin kıvılcımlandığını hissetmiştim.Bu duygu kesinlikle kan kırmızı rengindeydi.Fakat odamın kapısının açılmasıyla içimde ki tüm duygular kaybolmuştu.Kafamı salladım ve bu düşüncelerin hepsiden kurtuldum.Sanırım..İyice saçmalamaya başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR GÖRÜŞÜ
Dla nastolatkówGörme engeli olan genç bir kız.. Geçmişi ile ilgili gerçekleri bulma yolunda yeni bir güce sahip oluyor. Peki bu güç bir ödül mü yoksa ceza mı ? Kim bilir ? Kimi zaman bir ödül kimi zaman bir ceza.. Ve bazen... İkisi de. **** ©Tüm hakları saklıdır...