Not: Bazı Hastalıklar, Yerler ve Mekanlar Hayal ürünüdür. Bu arada oy vermeyi unutmayın;)
Seviyorum sizi.
Bana bakın, beni seyredin. Ben çok güzelim hem de çok fazla... Peki, bunlar bana ne kazandırdı? Bir hiç!
Ben hiç aşık olmadım. Hiç Bir Öz kardeşim de olmadı Çöpsüz Üzümdüm daha doğrusu.
Bana bakın, görüyorsunuz değil mi ne kadar da mutluyum?
Duygu Yetil.
Ahh... Ne kadar da güzel felsefe yapıyorum. Keşke bir erkek olarak doğsaymışım.
"Duygu"
"Hı, Efendim?" Gözlerimi yarı açıp Umut'a baktım.
"Kanka, ben açlıktan ölüyorum farkında mısın?"
"Şimdi göz devirmeli miyim?" Diye sordum.
"Hani olur ya kız göz devirir falan. Oğlum sen salak mısın? Daha yeni yedik!"
"Ah" acıyla inlemem bir oldu.
Umut kolumu Sıkmıştı ve kabul, Acı'dan ölüyordum.
"Yani kankamsın diye İyi davranıyorum. Yoksa tahammülüm yok sana"
Kız gibi konuşunca sıramdan kalktım.
"Kızma hemen yakışıklı" beni kolunun altına aldı ve kantine gittik.
Ben bir Kahve aldım ve o da tost aldı.
"Imm çok güzel." Güldüm.
"Duygu"
"Hımm?"
"Bu hayatta En çok olmak isteyeceğin şey ne?"
"Aşık" tostu kahveme tükürünce midemin kalktığını hissettim.
"Seni üzdüm mü?"
Nefesimi verdim.
"Özür dilerim Duygu, Ben bir an senin hasta olduğunu unutmuş-"
"İnsanlık hali. " Dedim ve omuzunu sıvazladım.
Olay ne miydi?
Olay şuydu: Doğarken Hissetme Duyumu kaybetmiştim. Ruhsal hiçbir duygu'yu hissedemiyorum.
Hani olurdu yaa...
Antidepresan içerdiniz hiçbir şey hissedemezdiniz, Antipsikotik kullanır ve Sürekli halsiz hissederdiniz. İşte öyleydim. Çevremdeki insanlar bana diyorlardı; sen çok güzelsin, Çok Tatlı bir kızsın. Ve dudaklarımı kıvırıyordum. Ama gülmüyordum.
2 Duygu'yu hissediyordum o da Acı ve Merak. Ama iyi bir şeydi değil mi? En azından 2 tane bile olsa hissediyordum bir Duygu'yu. Benim için fark etmezdi, Çünkü üzülemezdim. Bir olayı kavrayabilirdim, Fakat Hissedemezdim. Birisi ölünce bile ağlayamazdım. İşte bu ne kadar acı imiş diğer insanlara göre öyle değil mi?
Tiksinti de bir duygu olursa onu da hissedebilirdim belki?
Ama ben En çokta Aşk'ı merak ediyordum.
Fakat hiçbir zaman olmayacaktım...
"Daldın gittin güzelim!"
"Hah?" Umut, Hem Yakın arkadaşım hem kuzenim dilini şaklattı.
"Diğer ders ne?"
"Biyoloji"
"Iyy"
Sorusuna cevaplayınca böyke bir tepki beklemiyordum.
Bende taklidini yaptım.
"Sana ıyk"
Koluma dökülen sıcaklıkla acıyla inledim.
"Ah"
"Özür dilerim Baygın Göz."
Sanırım tanımdağım bir çocuk olmalıydı, umursamadım.
Banane...
*
Kapı açılınca içeri yeni çocuk girdi Herkes ona hayranlıkla bakarken bakışlarımı kaçırdım.
"Ben... Mert." Elini dalgalı saçlarından geçirdi, Bu... Sanırım yeni kızlara göre nefes kesiciydi. Sanırım...
Yerine geçti ve oturdu ders tüm hızıyla devam etti.
Okul çıkışı ise her Zaman ki Umut'la ayrılıp evin yolunu tuttum.
"Baygın Gööz!"
Korna sesleri, Deniz, Toprak, Ay veya bilmem bok kokan çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLAMA CENNETİ
Teen FictionDuygu hiçbir şey hissetmiyor. Onun aşık olması imkansız, Ama Aşk imkansızları Sevmez mi?
