PART 3

1.2K 117 3
                                    

"Baek oyuncakları doğru yere koyduğundan emin ol ve Yeol hayır

yeni kardeşinin odasına taşınamazsın."

Genç baba yeni oğlunun gelişi için tüm hazırlıkların en mükemmel derecede olmasını istiyordu. Minik oğlu en rahat şekilde yaşamalıydı.

FLASHBACK

"Hadi artık çıkın evden ağaç oldum burda."

Ailecek geçirecekleri özel günlerden biriydi. Uzun zamandır Kris'in aklında yeni bir çocuk sahibi olma fikri vardı fakat emin olamıyordu. Minik Sehun'u evin en küçüğü olduğu için abileri onunla pek ilgilenemiyordu. Eğer yeni bir kardeşleri olursa Sehun yanlız kalmaz diye düşünüyordu.

Bütün aile toplandıktan sonra şehirdeki en büyük yetimhane olan Sangmyeok Yetimhanesi'ne doğru yola koyulmuşlardı.

İçeri bir sürüden farksız giren Wu ailesi bütün yetimhane çalışanlarının dikkatini çekmişti.

Çocuklar miniklere hediyeler veriyor, onlarla ilgileniyordu. Kris ve Yixing böyle iyi yürekli çocukları oldukları için kendilerini çok şanslı hissediyorlardı. O sırada minik Sehun babasının pantolonunu çekiştirerek kendisini kucağına almasını anlatmaya çalışıyordu. Bu küçük yaramaz oldukça utangaç bir çocuktu fakat yeri geldiğinde zaptedilemez küçük bir şeytana dönüşebiliyordu.

Kris etrafta oynayan miniklere bakıyordu ki eşini küçük esmer ama bir o kadar da sevimli minikle konuşurken gördü. Yanlarına gitti ve küçük çocuğa sarıldı. Sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi hissediyordu. Konuşmaktan çekinen miniğin adının Kai olduğunu zar zor öğrenmişti.

Eve dönüş yolunda Kris'in aklında tek bir şey vardı; Kai.

*FLASHBACK SON*

"Yixing hayatım kızarmış tavuklar hazır mı? Onun tavuk sevdiğini öğrendim. Umarım çok yağlı değildir. Acaba başka bir yemek mi yapsaydık?"

Yixing eşinin bu haline gülümsemeden edemedi. Sanki ilk defa çocuk sahibi oluyormuş gibi her defasında çok heyecanlanıyor ve panik yapıyordu. Oysa ki defalarca hemde defalarca bu olayı yaşamıştı.

"Yifann, sakinleş. Çok gerginsin. İlk defa mı baba oluyorsun sanki? Merak etme sevgilim her şey iyi olacak."

'İşte benim Yixing'im' diye düşünüyordu Kris. Her zaman pozitif olup ailenin dengesini sağlayan biricik eşi. Eşine sıkıca sarıldı ve onun huzur verici kokusunu doyasıya içine çekti.

"Öhömm, sevgili ebeveynlerim bu kadar geniş bir evde yaşıyorsak bi oda bulabileceğinizi düşünüyorum."

Tahmin etmek zor değil, Baekhyun gelmişti. Yine muhteşem (!) mizah anlayışını konuşturuyordu.

Bütün aile üyeleri aşağıya inmişti,tabi ki Sehun hariç. O odasındaki oyuncakları dolabına saklamakla meşguldu. Yixing yukarı çıkıp küçük canavarı aşağı indirmek istedi.

"Sehuniie, oğlum aşağı inmiyor musun? Birazdan yeni kardeşin evimize gelicek onu karşılamamız gerek değil mi?"

"Hayıy ben inmiyoyum. O menim bütün oyuncaklayımı ayıcak. Onlar menim oyuncaklayım onun diyil"

"Bu çok yanlış bir şey ama. O senin kardeşin artık. Siz birbirinizi çok seveceksiniz, en yakın arkadaş olacaksınız. Ben inanıyorum. O yüzden onunla oyuncaklarını paylaşıcaksın. Tamam mı? "

"Pekaya. Ama babişim menimdiy. Onu menden ayamas."

Yixing gülümseyerek oğluna sarıldı. Küçük bebeğini kucaklayıp aşağı indiler.

Yixing elindeki içecekleri çocuklarına dağıtırken birden kapı çaldı. Kris heyecanla yerinden fırlayıp kapıya koştu. Hızla kapıyı açtı ve yetimhane görevlisinin kucağında masumca oturan Kai'yi gördü.

Görevlilerle birlikte salonda oturup imzalanması gereken kağıtları imzaladılar. Bütün herşey tamamlandığında sevinçle güldü Kris. Artık yeni bir oğlu vardı.

Hemen abileri tarafından oyun oynatılan küçük oğlunun yanına gitti. Miniği kucağına alıp konuşmaya başladı.

"Ailemize hoşgeldin minik oğlum."

BABASININ OĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin