Bölüm 7

26 2 0
                                    

O gün çiçeklerin kendisinin gönderdiğini mavi kurdeleyi onların evine getirdiği günden beri Ondan hoşlandığını söylemişti doruk Hilal'le doruk birbirlerine aşık olmuşlardı artık ama doruk bundan korkmuş 
Ve her defasında Hilal'den kaçmaya başlamıştı
Hilal'e görüşmeyi kesmiş ne aramış ne konuşmuştu Hilal  üzülüyordu neden ama neden bu kadar yakınlaşmışken ondan uzaklaşmıştı ki doruk okulda uzaktan uzağa izliyor en yakın arkadaşı Melisa'ya nasıl olduğunu soruyor ama onunla konuşmuyor Melisa'yı da tembihliyordu onu sorduğu mu ona söyleme diye her ikiside üzülüyordu geceleri uyuyamaz hale gelmişti doruk yemek yemiyor o hayatında değil diye eski ruhsuz mutsuz haline geri dönüyordu hilal nefes alamıyordu doruk hayatında yok diye doruk sevmek ve sevilmeyi bilmediğini düşünüyor o yüzden Hilal'in onun gibi bir insanla sevgili olmasını hayatında ona zarar vereceğini düşünüyordu.
İkiside çok üzülüyordu nefes alamıyor acı çekiyorlardı. 3 ay boyunca böyle devam etti
Melisa Hilal'in bu durumuna çok üzülüyor bu duruma çözüm bulmak istiyordu.
Planı yaptı o gün doruğu telefonla Aradı hilalle başları belada olduğunu söyledi doruk evlerine geldi melisa evden çıkmıştı kapı çaldı hilal Melisa sandı
Hilal kapıyı açtı doruk karşısında mutlu oldu şaşırdı doruğa sarıldı.
- iyi misin
- iyiyim ne oldu ki
- Melisa  başınızın belada olduğunu söylemişti
- yok öyle bir şey
- bizi karşılaştırmak için anlaşılan numara yaptı
-Evet başka bir sebep olmasa gelmicektin demek ki
-hilal bak beni anlamıyorsun
- evet anlamıyorum uzaklaşmanı ben senin yokluğunda acı çekerken senin
umrunda değil
- umrumda olmadığını nerden biliyorsun ama sen benle yapamazsın kızım ben içimde kara bir büyüyle yaşıyorum sevmek sevilmek mutlu olmak bana göre değil kendi mutsuz hayatıma senide sürüklemek istemiyorum
- Sanane be çoçuk sanane sen mi karar veriyorsun buna ben seni seviyorum seninle mutsuz olmaya bile varım kaç gündür ne kadar acı çektiğimi bilmiyorsun
Göz yaşları içinde omuzlarına vurdu hilal doruğa  sert sert doruğunda gözünden yaşlar aktı.
- hilal yapma beni Dinle
İki eliyle Hilal'in yanaklarına ellerini koyarak
-kendini yıpratma yapma bunu
- ben senin dünyanda herşeyi güzelleştirmek mutlu bir dünya yaratmak istiyorum doruk bırakma beni yapma bunu bize
-istesemde yapamam zaten bırakamam seni herşeyim oldun hilal sen benim dedi ve sarıldı Hilal'le ağlaştılar oturdular koltuğa gözyaşlarını sildi doruk Hilal'in ağlama hilal ağlama sen hep mutlu ol dayanamam ben buna  
Hilal başını omzuna koydu doruğun omzunda uyuya kaldı Hilal'le  sanki limana oturmuş gemi gibiydiler şehrine hasret Boğaz'a denize hasret bu hasret yormuştu yıpratmıştı onları geminin şehri olmadan çıktığı yolculukta geminin eskimesi yıpranması ve sonunda şehrine ulaşmış huzuru bulmuş dinlenmiş suküneti bütün denizi ve şehri sarmış limandaki bu sessizlik onların birbirlerinde buldukların huzurun habercisiydi.

Kelebeklerin aşkı Where stories live. Discover now