-TANITIMDA BAHSEDİLEN GÜNÜN SABAHI-
Güneşin aptal ışıkları sertçe gözlerime vuruken uyandım.Gözlerimi kırpıştırarak açtım ve yumuşacık yorganıma sarılıp bacaklarımı etrafına doladım.Yatağımdan çıkmaktan nefret ediyorum.Gerçekten.Nefret.Ediyorum.Kaderime boyun eğerek yatağımın içinde biraz kıprdandım ve isteksizce ayağa kalktım.Bir de sabahın köründe mal gibi okula gitmek var.Aah,size kendimi tanıtmadım.Ben Xi LuHan.Lise 3. sınıftayım.Klasik müzkle uğraşıyorum ve aseksüelim.Evet bu kadar.Her neyse.Yüzümü yıkayıp giyindim ve yatağımı topladım.Saçlarımı yaptıktan sonra çantamı alark evden çıktım.Okula geldiğimde tam sınıfa girecektim ki ismimi bağırarak adeta bir sasaeng fan gibi bana doğru koşan KyungSoo'yu görüp durdum.Nefes nefese konuşmaya başladı.
''Günaydın,Lu!''
''Günaydın da,ne oluyor?''
''Ayh,çok yoruldum.Gel girelim,oturalım anlatırım.''
Sınıfa geçip sıralarımıza oturduk ve bana dönüp derin bir nefes aldı.
''JongIn'i biliyorsun değil mi? Anlatmıştım,unutmuş olamazsın.''
''Hee hatırlıyorum.Şu senin Rock'cı sevgilin.''
''Eveeet~''
''FanGirl'ler gibi davranmayı kes Soo.Ee n'olmuş JongIn'e?''
''Öf be ne uyuzsun.Bugün gruplarının konseri varmış.Mutlaka gelmemi iztedi ve nedense ısrarla seni de çağırdı.''
Soo'nun söylediklerine şaşırdım.
''Neden ki?''
''Ne bileyim,gelsin dedi işte.''
''Belki de yalnız kalmanı istemiyordur,ha?''
''Hihihi,olabilir tabi.''
''Ama Soo,rock dinlemeyi sevmediğimi biliyorsun.Başımı ağrıtıyor.''
''Biliyorum ama gel,lütfeeen~''
''Ağrh,pekala.''
Onaylamamla birlikte sevimlice güldü.KyungSoo'yu seviyorum.Gerçekten.Bana hep destek oluyor,ve o...Ailem gibi.Her neyse,yine duygusala bağlamak istemiyorum.Wuuhuw ilk ders edebiyat.En sevdiğim derslerden biri.Diğerleri uyurken ben hep pür dikkat dersi dinlerim.Bu bana uygun bir ders,kesinlikle.
---
Okul bittiğinde KyungSoo'yla Birlikte okuldan çıktık.Beni akşam için hazırlayacakmış da,kıyafet falan seçecekmiş de.Sanki ben seçemem kıyafet.Tch tch tch.Eve geldiğimizde çantasını koltuğa fırlatıp benim odama koştu.Hemen dolabımı açtı ve uygun kıyafet aramaya başladı.
''Soo bak o güzel.''
Elindeki gömleği gözüme sokarcasına uzattı.
''Rock konserinde bunu mu giyeceksin Luhan?''
''Of ne yaparsan yap.''
O kıyafet ararken bende kendimi yatağıma attım.Aah seni o kadar çok özledim kii! KyungSoo'nun saçma sevinç nidaları yatağımla aramızdaki romantizmi bozdu.Kafamı kaldırıp ne seçtiğine baktım.Beyaz V yaka bir t-shirt bulmuştu ve altına da dar deri pantolon.Bunlar nereden geldi ya benim dolabıma?
''Hadi hadi kalk giy bunları!''
Bıkkınca kafamı sallayıp üzerimdekileri öıkarmaya başladım.O da çantasını almak için saolna gitmişti.Geldiğinde çoktan giyinmiştim.Beni görünce zaten büyük olan gözlerini iyice açtı.Kötü göründüğümü biliyordum!
''L-Luhan sen mükemmel görünüyorsun.''
''Ciddi misin?''
''Evvet! Hadi otur.Son bir dokunuş şart!''
Saçma kelimeleriyle sandayeye oturup söylediği gibi gözlerimi kapattım.Göz kapaklarıma değen yumuşak ve ıslak seyle kaşlarımı çattım.
''Eyeliner mı sürüyorsun sen?''
''Sadece bu günlük Luluuu.Kaşlarını çatma!''
Tekrar ona itaat edip yüzümü eski haline çevirdim.İşi bittiğinde el çırparak gözlerimi açmamı sağladı.Beni banyoya doğru itekledi ve aynanın karşısına geçirdi.Ben...çok değişik görünüyorum.Daha...erkeksi?
''K-KyungSoo-''
''Harika değil mi?Hemen bende giyinmeliyim!''
''Ne yani yanında kıyafet mi getirdin? Bana sormadan kabul edeceğimi biliyordun yani ha? Aish!''
''Sinirlenmee~ Giyineyim de hemen çıkalım.''
Giyindiğinde telefonlarımızı ve çüzdanlarımızı alıp evden çıktık.Söylediğine göre gideceğimiz yer yakındı ve söylediği de çıktı zaten. 15 dakikada orada olmuştuk. İçeri girdiğimizde henüz fazla kişi yoktu. Grup sahnede hazırlanıyordu.İçlerinden esmer olanı bizi görünce el sallayıp gülümsedi ve sahneden atlayıp yanımıza geldi.KyungSoo'ya saırldıktan sonra bana döndü ve elini uzattı.
''JongIn.''
Bende elimi uzattım.
''Luhan.''
''Evet,Kyungie senden bahsetmişti. Oh,Kyungie geleceğini biliyordum!''
Ardından KyungSoo'ya tekrar döndü ve dudalarını birleştirdi.Kafamı diğer tarafa çevirdim.İğrençsiniz.Ben kafamı çevirdiğimde sahnedeki mkrofon ve gitarla uğraşan sarışın çocukta kafasını kaldırdı.Göz göze geldiğimizde diğerlerinin öpüşme merasimleri bitmişti ve tekrar önüme döndüm.Biraz zaman sonra etraf iyice kalabalıklaştı ve a önceki sarışın mikrofonu tutup iyice kendine yalşaştırdı. Bateristin ritim vermesi üzerine diğerleride çalmaya başlamışlardı.Ah,çok yüksek! Gözlerim Soo'nun sevgilisine kaydı.Az önceki şirin çocuk gitmiş,yerine adeta bir canavar geçmişti.Gitarı çalığ kafasını öyle bir sallıyordu ki bayılacak diye korktum.Konsere ara verildiğinde başım çok fazla ağrıyordu.Soo'dan özür dileyip bardan çıktım. Biraz yürüdükten sonra pek de yabancı olmayan bir sesin adımı seslenmesiyle arkamı döndüm.Bu,az önceki sarışın solist değil mi? Neden burada? Ve en önemlisi,adımı nereden biliyor? Bana doğru yürüdü ve aramızda 10 adımlık meafe bırakıp durdu.
''Adımı nereden biliyorsun?''
2 adım daha yaklaştı.
''Senin hakkında olması gerekenden daha çok şey biliyorum.''
Korkmuştum.Ama belli etmek istemiyordum.Sırıttım.
''Manyaksın.''
Ardından arkamı dönüp tekrar yürümeye başladım.Kıçım korkudan 3,5 atarken çocuktan gelen küçük kahkaha hızımı arttırmama neden oldu...
