Lanet olsun ,Matt. Burada ne işin var ki? Hiç bir şey olmamış gibi bana şaşkınca bakan Harry'in ellerinin arasından kurtulup Matt'e sarıldım.''Seni çok özledim,Matt.'' Onca süre ortalıktan kaybol ve tam zamanın da gel ,Matt. Süper ben bir şey demiyorum. Gözlerimi devirerek,Matt'ten ayrıldım. ''Siz az önce öpüşüyor muydunuz?'' Öpüşmek ne ya. O ne ki? ''I-ıı şey.'' Bir şey diyememiştim,yüzümü buruşturup Harry'e baktım.''Seninle biraz konuşsak olur mu,Harry?'' Lanet olsun ne konuşacakları dı ki. Harry başıyla onaylamıştı,korkak gözlerle onlara bakarken onlar yanımdan uzaklaşmıştı. Ben ise gözlerimi onlardan kaçıltıp bir şey duymanın yolunu ararken ayakkabımın topuğunu kırmıştım,sakar Vickie. Biraz afalladıktan sonra bi yere oturup Harry ve Matt'in gelmesini bekliyordum. Bir yandan da Matt'in ona kızmaması için tanrıya dua ediyordum. Maşa ile kıvırcık yaptığım saçlarım akmıştı,ucube gibi gözüktüğüme eminim. Zaten kıvırcık yapmak istememiştim,düz saçlarımla mutluyum ben. Harry tek başına yanıma geldiğin de ''Ne konuştunuz?'' diye bakış attım. Ama cevap bile vermemişti. Ne yerine koyuluyordum ben? Bir seks arkadaşı olduğum kesindi ve eğer Matt bunu öğrenirse benden nefret edecek buna eminim. ''Matt eve gitti,bir süre burada kalacak.Merak etme sadece senden uzak durmamı söyledi. Bizde gitsek iyi olacak.'' Zaten onun olduğu bir evde senden uzak duracağım da emin olabilirsin,Harold. Eve geldiğimiz de Matt elindeki birayla koltuğa kıçını yaymış film izliyordu.Ortada bir gerginlik olduğu kesindi. ''Ben uyuyacağım.'' diyerek odama çıktım.Hafif akmış makyajımla berbat görünüyordum. Üstümdükeni tam çıkarırken Harry yanıma gelmişti,ah ne istiyordu. ''Bak ,Harry abim burada.'' ''Zaten bir şey yapmak istemiyorum,Vickie.''Yutkunarak bana baktı, o yeşlin her tonunu alan gözlerine bakarak karşılık verdim.''Bak abin buradan gitmeli. Benim hakkımda yanlış şeyler biliyor.'' Ne demek oluyor ki bu , eminim oda senin kızlara olan düşkünlüğünü biliyordur.''Ne demek istiyorsun ,Harry?'' . Sesi daha yumuşak, daha az düşmanca çıktı, ''İstemiyorum onu evde. Bizim bir anlaşmamız var unuttun mu? O varken hiç bir şeyi rahat yapamayız.'' Lanet olsun , Harry. Sadece bir dakikalığına olsun duygularımı umursayamaz mısın? ''Eğer o giderse bende onunla gitmek zorundayım.'' Gözlerini kapatıp açtıktan sonra bana baktı. ''Hayır.'' Ne hayır? Harry amacın ne anlamıyorum... ''Bak Harry gitmem iyi olur. Sonsuza dek seks kölen olarak kalamam. Bu bir saçmalık.'' Sinirle açılan gözleri parıldıyordu.Bana yaklaştığın da kreması kokusu etrafıma dağıldı. Gözlerini gözlerimle buluşturarak iki eliyle çenemden tuttu. ''Tekrar söyle, Vickie. Bunlar saçmalık mı? SÖYLE!'' Bana ilk defa bağırmıştı, korkmuştuştum. ''Bak Harry ben...ben...sözümü yarıda kesip dudaklaırnı dudaklarıma bastırıp çektiğin de. Ağlamaklı olan gözlerini bana dikti. Yapma bunu Harry. Çekiciliğin ve masumluğunu bana karşı kullanma. Dudaklarımı ıssırarak gözlerimi kaçırdım. Ellerini kızarmış yanaklarımdan çekerek çıkıp gitti. Neye uğradığımı bilmeden kendimi yatağa bıraktım. İyi bir uyku. Evet evet iyi bir uykuya ihtiyacım var.Gözlerimi açtığım da baş ucum da duran saatte baktığım da henüz gecenin 3'ü olduğunu fark ettim. Çarşafları karışmış hatta birbirine girmiş olan yatağımdan kalkıp odamdan çıktım. Merdivenlerden inip salona vardığım da Matt'in hala uyanık olduğunu gördüm. Bana bakıp gülümsedi. Mavi gözleri ve sarı saçlarıyla çok masum du. Onu seviyordum, o benim tek ailemdi. Yanına gidip oturdum. Beni kollarıyla sarıp saçımı okşadı. ''Seni üzmüyorum değil mi, Matt?'' Kaşını kaldırıp etrafına baktı. Biraz duraksayıp, ''Vickie, sen benim kardeşimsin. Üzülmeni istemiyorum ama Harry'le aranda sakın bir şey olmasın. O olgun kadınlardan hoşlanır, sen ona göre küçüksün.'' Dişlerimi sıkmaya başlamıştım. Ah Matt o beni kaç kez becerdi. Bir sürü değişik pozisyonlara girdik diyecek halim yok ya? ''Şey ben yatsam iyi olacak.'' Diyip Matt'in yanağına öpücük kondurdum ve odama çıktım. Yatağıma yayılmış Harry'i görünce kaşlarımı çattım. Bende yanına gidip uzandığım da bana doğru dönüp, ''Abinin ne dediğini duydum.'' Gerçekleri söylüyordu, sonuçta tarih hocasıyla çıkmıştın ya ukala. Tabi ki bunu diyemedim. ''Haklı.'' Yüzünü buruşturup saçlarını salladığın da gülmeden edemiyordum, bir bebek gibi görünmeyi başarabiliyordu. Kocaman gamzeleri vardı oysa bende bir gamze bile yok. Hay lanet. Göz kapaklarıma çöken yorgunluk ile boğuşmaya çalışarak Harry'i izliyordum. Oda uyuyacak gibiydi. ''Kendi yatağına git, Harry.'' Sanki hiç birlikte yatmamıştık. ''En azından sevişmiyoruz, uyuyoruz bebeğim.'' Klasik Harold cevabı. Yanaklarımı sıkıntıdan şişirip duruyordum. Gözlerim kapanıyor. Kapanıyor. Kapandı.Uyandığım da Harry yanımda yoktu. Genelde de böyle olurdu zaten. Hızla dolabımı açıp siyah jean pantolonu altıma geçirip salaş bir tişört giydikten sonra aşağıya indim. Harry ve Matt aralarında ki gerginliği çözmüş maç izliyorlardı. Gidip siyah deri koltuğa oturdum. Harry bana bakıp gülümsedi. Ona benimle gelmesini işaret edip mutfağa girdim. Elime küçük kovayı alıp su doldurdum. Harry yanıma geldiğin de ''Ne oldu?'' dercesine bakış atıp bangoya yaslandı.''Onunla aranız nasıl düzeldi?''''Onu bir bara götüreceğimi ve bir kaç kız becereceğimizi söyledim.''''Öyle mi?'' Elimde ki kovayı kafasından aşağıya boşalttım. Kıvırcık saçlarından eser kalmamıştı. Pis pis sırıtıp ''Burayı temizlemeyi unutma, Harry.'' Tam çıkacakken beni kendine çekip vücudunu vücuduma iyice bastırdı. Saçlarından süzülen sular yüzüme damlıyordu. Nefessizce bana bakıp ''Bunu yaptığına pişman olacaksın, birazdan abin gidiyor haberin olsun.'' Siktir. Sıçtım ben. Genede gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ellerini belimden çekip beni serbest bıraktığın da içeriye gidip Matt'in yanına oturdum. ''Bugün gidiyor musun?'' Sesim buruktu. ''Evet ama bir kaç gün sonra gene döneceğim.'' İki hafta önce vedalaşmadan gitmişti, gene öyle yapacaktı sanırım. Bu duygusallığa daha fazla katlanamayacağım.Su içmek için mutfağa gidip 2 dakika sonra içeriye girdiğim de Matt yoktu. Hayır Matt gitmiş olamazsın. Merdivenlerden inme sesi geliyordu. Kıvırcık bir kafa gördüğümde başlıyoruz, yani sanırım. ''Vickie, Matt gitti. Biz bizeyiz bebeğim.'' Kendimi her an yere yığılıp kalacakmış gibi hissediyordum. Buruk bir gülümsemeyle ona baktım. ''Harry, eğer şimdi bana ddokunursan bu evden gerçekten giderim. Başım çatlıyor.'' Kaşlarını kaldırıp ''Pekala.'' dediğin de derin bir oh çektim. Matt hemen böyle gitmemeliydi. Sadece 1 gün durup gitmişti, bu çok acımazsızca. Lanetler okuyarak saçımı elime götürüp, saçlarımla oynuyordum. Sıkıcı bir gün, hiç bir şey yapmama isteği. Her dakika sevişmek isteyen bir Styles. Gerçekten harika. Aman tanrım yapmam gereken bir ödevim olduğu için kütüphaneye gitmeliydim. ''Harry ben kütüphaneye gideceğim.'' ''Pekala bende geliyorum.'' En azından yalnız başıma gitmiyordum. İhtiyacım olacak defter ve kalemi aldıktan sonra Harry ile evden çıktık.Kütüphaneye vardığımız da Harry kartını göstererek bizi içeriye soktu. Dışarda ki görevliden başka kimse yoktu, sadece ben ve Harry. Bana lazım olacak kitabın bulunduğu rafa doğru yürürken ellerimi sıkıyordum. Çünkü Harry oturmuş beni seyrediyordu ve ben kızarmamak için zor duruyordum. Lazım olacak kitapları seçip Harry'nin yanına gittim. Masanın dibine girmiş sandalyeyi biraz çekerek oturdum. ''İşte bu kitaplar. Tarih ile ilgili biraz araştırma yapacağım savaşlar falan işte.'' Gözlerini büyüterek, ''O zamanlar da kadınların çok seksi oduğunu duymuştum.'' Arkadaşın kafası başka bir şeye çalışmıyor ki. Gözlerimi ondan alıp kitapa dikkatimi vermiştim. 1922 yılı Rus iç savaşı yaşanmıştır bla bla bla.... Harry ayağa kalkıp arkadan boynuma yaklaşıp öpmeye başladığın da ''Hayır ders yapıyorum.'' Tabi ona karşı koyamayacağımı bilsem iyi olacak. Sandalyeyi çekip beni ayağa kaldırdı ve daha sonra kucağına alıp masaya oturttu. Bacaklarımı beline dolamıştım. Birbirimizin dudaklarını kemiriyorduk ve tam o sırada elektirikler kesilmişti. ''Lanet olsun.'' Harry'in bu daha çok hoşuna gitmişti. Beni kendine dahada bastırıp boynumu emiyordu. ''Yakalanacağız.'' Kime diyorum ki ben. Mız mızlanmayı bırakıp ona karşılık vermeye başladım. Boynunun kokusu beni çok tahrik ediyordu. Dudakları boynumdan aşağılara gittikçe ufak iniltiler çıkarıyordum. Kapı sesi ile ikimiz de irkildik...
![](https://img.wattpad.com/cover/22223953-288-k325506.jpg)