DİĞER YANIM
(TANITIM) - GİRİŞ -
Gözlerimi açtığımda depo gibi bir yerdeydim. Gözlerimin bulanıklığı kısa süre sonra geçti ve bende sadece bir depoda olmadığımı anladım. Tanrım! Bu da ne böyle? Dün geceki görüntüler yavaş yavaş gözümün önüne gelirken şu an olduğum daha çok - olabilirse tabi- dehşete düştüm. Bu – bu olamaz!
O anki şokla ağlasam mı, kussam mı yoksa kaçsam mı bilemedim. Şu anda ‘içinde birçok ceset yüzünden kan gölüne dönmüş’ bir depodayım ve deli gibi korkuyorum.
Korkum çok büyük fakat bir tür şok geçiriyor olmalıyım çünkü hareket edemiyorum. Nefes alıyor muyum?-bilmiyorum. Ne yapacağım?- bilmiyorum. Ne yaptım?-bilmiyorum. Dur! Kahretsin ki –biliyorum. Ben dün gece onlarca insanı ÖLDÜRMÜŞ –masum- bir kızım.
Masum muyum? Elbette, çünkü tüm bunları yaptığımın bilincinde değildim. Yani bunların hiçbirini –daha öncekiler de dâhil- isteyerek ya da farkında olarak yapmadım. Biri ya da bir şey benim bir şekilde bunları yapmamı sağlıyor. Çünkü bunları yapmayı istemiyorum. O iğrençlikleri yaparken en az onlar kadar acı çekiyorum. Bütün bunları yapmamak için o kadar çok uğraşıyorum ki sonunda bilimcimi kaybedip durmayı başarabiliyorum. Önceden onu da yapamıyordum. Şimdikinden çok daha fazla insanı katlediyordum. Gün geçtikçe hâkimiyetimi geri kazanma sürem azalıyor ama acım artıyor. Daha önce yüzlerce canlıyı öldürürken şu an onlarcasını öldürüyor aynı zamanda onlarcasını da kurtarıyorum. Fakat bu ne olursa olsun çok iğrenç bir şey. Sayamadığım kadar çok kendimi öldürmeyi denedim ve öldürdüm. Ama bir süre sonra yine nefes almaya başladım yani dirildim.
Polisler, Özel Timler, her türlü yetkisi olan insan beni arıyor. Birçoğu da buluyor ve harekete geçmeleriyle de ölüyor. İlk başlarda her ne kadar korkmuş ve kendimden nefret etmiş de olsam artık çok daha soğukkanlı davranabiliyorum. Ayrıca diğer yanımı da artık kabullenmeye başladım. Kendimi öncekinden daha çok seviyorum. Aslında -nefret etmek yerine seviyorum- demem daha doğru olur. Ben olduğum veya olduğumu düşündüğüm kişiden çok daha fazlasıyım. Ben bundan daha iyi biriyim.
Ne olduğumu, kim olduğumu, ailemi, geçmişimi, hiçbir şey hatırlamıyorum. Bir ay kadar önce bir ara sokakta uyandığım geceden beri hiçbir şey hatırlamıyorum. Neden böyle şeyler yaptığımı, o gece orada olma sebebimi veya öncesini hatırlamıyorum.
Hiçbir şey hatırlamıyor olmama karşın içimde müthiş bir korku var ve anımsayabildiğim sadece o korku ve olağanüstü acı. Dayanılamayacak kadar büyük bir acı, benim her şeyi unutmamı sağlayacak kadar büyük bir acı. O acıyı ve korkuyu hatırladıkça gözümden düşen damlalar hızlanıp tenimi yakmaya başlamıştı. Hatırlamadığım bir nedenden dolayı ağlamaktan nefret ediyordum.
Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına ittim, fakat hissettiğim yapışkanlıkla tekrar gözlerimin önüne çektim. Kızıl saçlarımın kana bulanıp yapış yapış olduğunu fark edince bu iğrençliğe yüzümü buruşturup, bakmaya son verdim. Gözlerimi büyük bir cesaretle üzerime doğru çevirdim ve anında pişman oldum. Üzerimdeki kanlı giysileri görünce cesaretim geldiğinden çabuk gitti.
Her şeye alıştım ama şu kana alışamadım. Aslında kana değil de kan içinde uyanmaya alışamadım. Belki üzerimdeki kan benim kanım olsa daha iyi hissederdim ama üzerimdeki kanın öldürdüğüm kişilerin kanı olduğunu düşündükçe… Agghhhh! Tanrım! Böyle bir cezayı hak edecek kadar kötü ne yapmış olabilirim ki?
Önümdeki cesedin üzerinden tüm soğukkanlılığımı kullanarak atladım. Kanlara basmamaya çalışarak deponun çıkışına ilerledim. Çıktıktan sonra içerisi görülmesin diye büyük demir kapıları –artık nasıl oluyorsa- hiç zorlanmadan kapattım.
Bu hiçbir şey hatırlamadığım bir aydır çok fazla güçlüyüm ve hiç uyumuyorum. Sadece ufak baygınlıklar.
Çözülmesi çok çok çok çok zor bir bulmaca, en zekilerin bile çözmekte zorlanacağı bir labirent, matematikçilerin öküzün trene baktığı gibi bakıp asla çözemeyecekleri bir denklem gibiyim. Ki bu benim için de geçerli çünkü kendimi ben bile çözemiyorum. Ama kesinlikle zor biri olduğumu biliyorum.
Çok iyi bildiğim diğer şey ise tüm sırlar, gizlilikler, gizemler çok yakında veya değil bir gün mutlaka çözülecek. Ancak o güne kadar ben ve diğer yanım birbirimize alışmalıyız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
§ DİĞER YANIM §
FantasyGözlerimi açtığımda depo gibi bir yerdeydim. Gözlerimin bulanıklığı kısa süre sonra geçti ve bende sadece bir depoda olmadığımı anladım. Tanrım! Bu da ne böyle? Dün geceki görüntüler yavaş yavaş gözümün önüne gelirken şu an olduğumdan daha çok - ola...