Giriş

56 1 0
                                    

Mira: "Sessiz olan can - aglar. Erken gittigime cok uzuldum. Kitabini ucakta okudum, 25 sayfa- senin yazinin tarzini cok sevdim ve ilginc. Anlamayan kelimeleri sonra bakacagim. Ama anladim. Simdi Toscanadayim, daha yazacagim..."

Otelden ayrılacağımız son gün kahvaltıda gelmişti bu mesaj. Cemal'e yeni alacağı telefonun öncekinden daha büyük ekranlı olması gerektiğini söylüyordum.

 "Abi, çok büyük olunca kullanamıyorum ki!" demişti.

"Alışırsın." deyip kendi telefonumu uzatmıştım denemesi için. Cemal telefonumu kurcalarken birden muzipçe "Mira'dan mesaj var!" demişti. Çok heyecanlanıp elimi telefona uzatmıştım ama onu benden kaçırmıştı. Hemen mesajı açıp okumuş "Flört ediyooorlar!" diye masadakilere yaymıştı. 

"Yok öyle bir şey," demiştim. Sonra biraz daha kısık sesle eklemiştim: "Keşke olsa."

"Ha, yani isterdin." demişti Deniz Bey. 

"Evet," demiştim. "İsterdim ama yok öyle bir şey."

...

Öyle bir şey yoktu. Yani sanırım yoktu. Bu flört değildi değil mi! Yoksa flört müydü... Ama değilse bile, olması gerekmiyor muydu! Bir çift olarak ne kadar da uyumlu olurduk. Birbirimizi çok iyi tamamlıyorduk. Onunla yan yanayken uzun zamandan beri ilk kez içimdeki eksiklik duygusunun kaybolduğunu görmüştüm. Ruhlarımızı bütünleyen, gerçek beni ve gerçek Mira'yı ortaya çıkartan kayıp parçalarımız birbirimizdeydi sanki ve biz mutlaka, ihtimali bile çok güzel olan bu harika rüyanın kahramanları olmalıydık. Beni çok etkilemişti ve öyle yakışıyorduk ki birbirimize... 

Ama bütün bunları konuşmak, hissettiklerimi ona anlatmak için hiç vakit olmamıştı ve Mira şimdi çok uzaklardaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MİRA: Şair Kız (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin