hellinearth - 14 [f;1]

1.4K 134 133
                                    

Final bölümlerinden birincisindeyiz... Kitaba bu kadar kısa bir sürede veda etmek niyetinde değildim inanın ancak ilginiz ve kitabı yayınlamadan önce bitirmem nedeniyle bu kadar hızlıca sona ulaştık. Eğer istediğiniz gibi bitmezse, gerçekten üzgünüm. Special partları beklemeniz gerekecek ancak ana kurgu bu şekilde bitiyor.

Keyifli okumalar dilerim! Seviliyorsunuz!
#iiks4u

oy sınırı:24

Kirpikleri, bir kelebeğin son çırpınışını anlatır gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kirpikleri, bir kelebeğin son çırpınışını anlatır gibiydi.

Hızlıydı, tutunmaya çalışır gibiydi ancak öyle narin görünüyordu ki saydam lakin içi acı ile katrana dönüşmüş gözyaşlarıyla.

Ilık ılık aktı yanaklarından, öptü temiz ve pürüzsüz teni yaşlar. Özür dileyerek, yakarak indi çenesine ve kızın ruhunu temizlemeyi dileyerek düştüler mermere.

Dudaklarında gezinenler oldu, o yaşlardan. Öyle güzel dudaklardı ki, tuzlu sıvı o tattan biraz alabilmeyi diledi, çenesine akarken. Vişne renginden biraz sürünmeyi istedi üzerine.

Ağlarken güzel kadınlar vardı, o da bu topluluğun nadide bir parçasıydı.

Bir sanat eseriydi, Lalisa. Gözlerinin bebeğinde yıldızlar yoktu onun ancak galaksileri görebilirdiniz. Yüzü Tanrı'nın ustalığını anlatırdı, bakışı ruhunun eşsizliğini.

Gerçi şimdi o ruhun içerisi dolmamış mıydı, karayla, kanla, kırmızıyla?

Ah, ulaşılmaz dağın yamacında yetişen o mahzun çiçek nasıl da solmuştu, acıyla?..

Kırpışan kirpikleri vardı, ateşten yaşların yaktığı gözleri; dudakları vardı şimdi titreyen, bir çocuk gibi.

Gezindi bir süre, iç gıdıklayan bakışları kendi üzerinde. Çıplak teni, bir heykelinki kadar beyaz, temizdi. Sadece mükemmel oluşundan bile şüphe ettirdiğinden olsa gerek, dokunma isteği uyandırıyordu mahlukatta.

Üzerinde, simsiyah ve sade iç çamaşırları vardı. Bir erkek onu bu şekilde görmeyedursun, nefsi delinirdi. Masumiyetine ters, şehvet uyandıran ince ve şekilli vücudu, her insanın şeytanlarını uyandırırdı.

Şimdi o bedene, nefretle bakıyordu kadın.

Onun kalbine nefret girmezdi, giremezdi bir zamanlar lakin vakit geçmiş, berrak sularıyla vadilerini besleyen o nehir şimdi kara akıyordu. Ama yine kimseye değildi, bu nefret. Lisa'nın kötülük denen şeyi diğer insanlara besleyecek kadar şeytanı yoktu ki...

O sadece, sevdiğinin sevmediği şeyden nefret ederdi. O kendinden nefret ederdi.

Ne vardı, ne vardı ki genç adam sevseydi şu cılız bedenini? Sevseydi ya, bakışını ve saçını usulca omzundan aşağı salışını.

if i killed someone for you +fHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin