ERKEK GİBİ KIZ!

《Sıçırık Gibi Gün》

SIÇTIK.

Bizimkiler eve girip şaşkınlıkla Berkeye bakmaya başladılar. Aynı şekilde Berkede onlara. -Burdaki tek herşeyi bilen benim. Övünmek gibi olsun.-

Çocuklara baktığımda Sinirli moda giriş yapmışlardı bile. -Berke. Az sonra beş erkek tarafından tecavüze ugrayacağız. Zevk almaya çalış.-

Ege sinirle koltuktan uçtu ve Berkenin o bebek poposu gibi suratına yumruğunu geçirdi. -Elini skrm snn tmmı!-

Tabi bastım çığlığı. Berke birkaç adım sendelendi ama Egeye karşılık vermedi. Dudağı patlamıştı. -Osmanlı torunu bu cocuk.-

Ege yine üzerine yürüyeceği sırada onu durdurdum. ''Ege. Dokunma ona kötü olur.'' diye bağırdım. Bi an sinirli gözlerini bana çevirince ürperdim. -Töbe bismillah elham süpaneke fatiha.-

Berke koluma dokundu. Gözümü ona çevirdim. Dudağı patlamıştı. -Öpüyümde geçsin.-

Sıcak gülümsemelerinden birini gönderip Gamzelerini devreye soktu. -G@m×€  Y@n@qta DeĞil, KuCAkta OlUR.-

''Sorun değil prenses. Belkide gitsem iyi olur.'' dedi kaşlarını kaldırarak. -Götürğ beniğ gittiğin yere Berkeğğğ.-

''Ama dudağın kan-'' diyemeden sıcak kollarını bana sardı. -Üstündeki yünmü beybisi.-

Bizimkilerin delici bakışları karşısında sarılışına karşıkılık vermek biraz zordu. -Sanki 'Eğer sarılırsan ağzını alaturka tuvalet yerine kullanırım.' diyolardı.-

Benden uzaklaştı ve kapıya doğru yürümeye başladı. -Ben omuz atar diye düşünürken bu çocuk omuzları değmesin diye osmanlı-bizans mücadelesi vermişti -

O gittikten sonra koyu gözler bana verdi. -Fazla zorlamayın. Bünyem kaldırmıyo.-

''Birşey yaptınızmı?" diye Pat diye sordu Ege sert sesiyle. -Hee. Cips yedik.-

''Ne?'' diye cırladım. Duygusuz duygusuz soruyo bide. -Mestan mestan mesran mestan. Meneli mestan.-

''Duydun işte. Sex yaptınızmı diyorum." diye bağırıp bana doğru yürürken Emre önüne geçip 'Ege' diye kükredi. -Oha lan Evlenmeden olmaz-

''Sizi bu gün anlamıyorum. Mesela bu gün sınıfa biraz daha geç gekseydiniz o Emir denen çocuk bana tecavüz edebilirdi. Sonra arkamdan gelmeyin, aramayın, sormayın hiçbir bok yapmayın, sonra evime çağırdığım arkadaşa beni rezil edip orospu muamelesi yapın.'' diye bağırdım. -Bana noyluyo yaa. Şimdiye pes atmamız gerekmiyormuydu..-

Yüzleri yine o mahćup hala büründü. -Başka hallari yoq amk.-

Sinirle güldüm. ''Yine aynı konuşma. Galiba yine dejavu. Bir ton laf sayacağım sonra çekip gideceğim. Ne peşimden geleceksiniz nede başka birşey. Sonra yine başa saracağız. Yönetmene söyleyinde başka konu bulsun.'' dedim sonunda. -Ne alaqua şimdik.-

Telefonumu cebime tıkıştırıp kapıya doğru ilerlerken emre omzumu tuttu. -Sen istediğin yeri tut. benim için sorun yok.-

''Burası senin evin. Nereye gidiyorsun hava karardı.'' dedi. -Sen benimi düşünürmüssün? Gudu gudu. Ay ne tatlı şey ya.-

''Sizi kovacak cesaretim yok. Yanlız kalmam gerekiyor. '' diyip ilerleyeceğim sırada yine tuttu. -Dramatik anın anasına sövdün Emre.-

"Saat geç Ada. Gitmeni istemiyorum.'' dedi keskin bir sesle. -Yok. Başka. Sıçarken bile senden izin alacak değilim ya.-

''Izin istemiyorum! Geç kalmam.'' dedim ve beni durdurmalarına izin vermeden çıktım. -Nereye gideceğim acaba?-