l《Kaçırılma Vakası》

3K 155 18
                                    

EMRE MALINDAN -.-

Telefonum 20 dakka önce çaldığı bibi bir daha çalınca becermek üzere oldyğum sarışın kızdan dudaklarımı ayırdım ve ekrana dahi bakmadan telefonu kulağıma götürüp sinirle konuştum.

''Ne var Ada ne var? İşimin ortasında bokmu var?" diye çemkirdim sinirle. Sarhoştum! Bilincim yerimde olsaydı Adayla bövle konuşmayı geçtim, kız becermezdim bile. O işleri brakmaya çalışıyordum zaten.

Karşı taraftan tok bir erkek kahkahası geldiğinde anınında bilincim yerine geldi. Hızla doğrulurken karşı taraf konuştu.''İşini böldüğüm için üzgünüm Emre Aydoğdu.''

Kan beynime sıçrarken sesin kimliğini tespit etmiştim bile. Vicudum kaskatı kesildi. ''Ne istiyirsun orospu çocuğu?" diye tısladım. Altımdaki beceriksiz sarışın sürtüğün suratına iğrenerek baktım. Sinirlerim ayaklanmıştı.

''Bakıyorumda senin dilin fazla uzamış.'' dedi alayla. Piç!

''Kısa kes yoksa suratına kapayacağım.'' dedim sinirle. Zaten bozuk olan sinurlerim iyice bozulmuştu.

''Hmmm peki... Suratıma kapatabilirsin. Ada sıkılmışa benziyor. Öyle değilmi Ada?" dediğinde arkadan 'Ya ne sıkıldım. Tavla getirde okey atak gerizekalı!' diye çemkirdi.

Gözlerim dehşetle açılırken yataktan fırladım ve yerdeki pantolonumu bar odalarını eski parkesinde çekip aldım. Neyseki muzik sesi buralar fazla uğramıyirdu. Pantolonu bacaklarımdan geçirirken konuştum.

''Onun kılına zarar gelir-!" diye tehtit edemeden piç sesi kulaşımda yankılandı.

''Gerçekten çok korktum Aydoğdu. Ama ne yazıkki ona bakarken bile içim gidiyor. Bacaklarını belli eden patolonunu sıyırıp senin altınki sürtüge yaptıkların ona yapmak istiyorum." dedi zevk alan bir sesle.

Tişortü ütüme geçirirken ceketimin cebinden çıkardığım parayı sürtüğün kucağına atıp odayı terk ettim. ''Ne istiyorsun?" diye sordum sinirle merdivenlerden inerken. Sakin bir müzik vardı. Bu yüzden sesini duabiliyirdum.

Emin adımlarla dışarı çıktığımı gören bizim gurup beni takip etti ve hep beraber küçük bar kapısından çıktık. Hepsi merakla bana bakıyordu. O kadar çaresizdim ki ağlanak istiyordum.

''Ne istediğimi gayet iyi biliyorsun!" diye vahşi ve birşeylerle uğaraşırmış çıkmıştı ve bu birşey olacak korkusu içimi doldurdu.

Adanın sesi kulağıma dolarken arabanın olduğu tarafa koşar adımlarla ilerledim.

'Ben iğneden korkarım. O çok büyük. Onu benden uzaktutsan nasıl sevaba girersin bir bilsen.' dedi Ada yutkunurken. Kendi aralarında olan konuşayı sürücü koltuğuna sinerken dikkatle dinledim.

'Bu şah damarına girerse olacakları tahmin edebiliyormusun bebeğim?' dedi Bartu alayla. Orospu!

''Yapma!'' dedim yalvarırcasına ''Senin derdin benimle onu rahat brak.'' dedim çaresiz sesimi korumaya çakışarak.

''Avvv. Şimdi ağlayacağım'' dedi Bartu. Dudak büzdüğün anlamamak için geri zakalı felan olmak gerekirdi.

'' Brak dalga geçmeyi. Yer ver oraya geliyim. Yüz yüze konuşalım.'' dedim direksiyonu sıkarken.

''Ada arkadaşkarın sana hiç değer vermiyor. Bir şeyi sana çok görüyorlar!" dedi yine dudağını büzerken...

Adanın sesi gelmediğinde için iğrenç bir burukluk kapladı. Allah belamı versin!

''Neyse dostum kaoatmam lazım. Sen işine devam et bende işime başlayayım. '' demesiyle anında konuşmaya başladım.

''Sakın. Sakın bir şey yapayım deme yoksa istediğin şeyide alamazsın. Anladınmı beni onu rahat bırak.!" diye kükredim. Karşı taraf beni umursamadığını belli ederek konuştu.

ERKEK GİBİ KIZ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin