Masanın üzerindeki küçük not defteri Bellenin dikkatini çekmişti.4 yaprağı kalmıştı sadece.Çok karışık rakamlar hesaplamalar vardı.Muhtemelen işle ilgili birşey olmalıydı.Tam defteri bırakıcakken kendi ismini gördü.Altında yine rakamlar vardı.Belle babasının onların eğitimi için bankaya para yatırdığını biliyordu.Defterin arkasını çevirince Amy ve Gracie yazıldığını gördü.Ve yine aynı rakamlar.Her ismin altında tarih ve karşısında rakamlar yazıyodu.Demekki Eduard kızları için bankaya para yatırıyodu.Peki ya Amy kimdi?
"Annemin söylediği o kadının ismi Amy demekki" diye yüksek sesle konuştu Belle."Peki ya babam onu nerden tanıyor?"
Belle bununla yetinemezdi.Daha açıklayıcı bir şey bulmalıydı.Şimdi de annesiyle babasının yatak odasına girdi.Ama burada hiç bir şey bulamadı.Kısa bir süre sonra Gracienin ayak seslerini duyunca Belle kendini dışarı attı.
Madmuazel Terra hafta içi her gün öğle yemeyini yapmak için gelirdi.Üniversite bitirmesine rağmen ev işlerinde ve çocukların bakımında Karlaya hep yardım ederdi.Çünki kendi ailesi yoktu.32 yaşında çok hoş bir bayandı Terra.Hiç aile kurmamış.Hayatını sadece okumaya adamıştı.Tabiki evlenmemesinin tek nedeni bu değildi...Hafif dalgalı saçlarını hep aynı şekilde toplardı madmuazel Terra.Kafasının tam önünde diğer saçların aksi yönünde çıkan bir tutam dalgalı saç hep alnında olurdu.Gülerken sadece sağ yanağında gamzesi çıkıyordu.Bakışlarıyla, gülmsemesiyle gerçekten çok etkileyici bir bayandı.
"Size bir şey sora bilir miyim madmuazel?
"Tabiki Belle"
"Aramızda kala bilirmi?"
"Elbette"
"Amy isimli bir kadın tanıyor musun?"
"Amy?Hiç tanıdık gelmiyor"
"Emin misin madmuazel?Annemle babam konuşurken duydum"
"O zaman onlara sormalısın."
"Ama gizlice dinliyordum"
"Belle.Kapı dinlememen gerektiğini kaç kere söylicem? Önemli bir şey olursa mutlaka size söyliceklerdir zaten"
Belle madmuazel Terrayla çok iyi anlaşıyordu.Çünki sürekli onlarla ilgilenen tek insandı.Senelerdir birlikte olmalarına rağmen kızlar ona "Siz" diye hitab ederlerdi.
Belle ve Gracie yemeklerini yerken Karla aramıştı.Terra mutfakta onunla fısır fısır bir şeyler konuşuyordu.Gözleri sürekli dolup boşalıyordu.Telefonu kapattıktan sonra kızların yanına gelip onlara sıkı sıkı sarıldı.Biraz sonra Karla gelmişti.Hiç keyfi yoktu.Hatta çok kötü gözüküyordu.Küçük Gracie bunu anlamamıştı.Ama Bellenin gözünden hiç birşey kaçmıyordu.
"Anne iyi misin?"
"Sadece yorgunum tatlım.Bu gece madmuazel bizimle kalsın mı?"
Kızlar buna çok sevinmiştiler.Terra hep gündüzleri evde olurdu.Ama Karla ve Eduard geldikten sonra evine geri dönerdi.
Saat 23:00
"Aaah kızlar!Terrayı ilk kez mi görüyorsunuz?Hadi banyoya.Dişlerinizi fırçalayıp doğru uykuya."
Sanki Karla kızları göndermek için bir bahane arıyordu.Aslında Terrayla konuşmak istiyordu.
"Gerçekten gidecek misiniz Karla?"
"Başka çarem yok"
"Gözünüz arkada kalmasın.Çocuklarla ilgilenicem."
"Teşekkür ederim Terra.Sadece bir süreliğine kızlar sana yük olucak."
"Onlarla geçirdiğim her dakika benim için değerli.Lütfen böyle konuşmayın.Ne kadar isterseniz bende kala bilirler."
Karla ağlıyordu.Terranın da gözleri dolmuştu.Aslında çok yakın iki arkadaştılar.Ama aralarında hep bir duvar vardı sanki.Sonunda Terra bu duvarı dağıtıp Karlaya sarıla bilmişti.Gracienin geldiğini duyunca hemen ayrılmıştılar.
"Anne ben babam gelmeden uyumak istemiyorum"
"Ama baban bu gece çok geç gelicek tatlım.Hadi yatağa"
Karla da kızları yatırdıktan sonra odasına çekildi.Ama bir türlü uyku tutmuyordu...
