Yaklaşık 2 saat boyunca yolculuk yapmıştılar. Gittikleri yer uzakta olmalıydı. Belle artık annesine hiç bir şey sormuyordu. Çünki Karla onun hiç bir sorusunu cevaplamıyordu. Belle sessizce arabanın penceresinden yağmuru izliyordu.
Gracie kaşlarını çatarak "Kalıcağımız evde başka çocuk var mı anne?" diye sordu.
"Bakıyorumda çok heveslisin tanımadığın insanlarla yaşamaya şapşal! Annem bizi evlatlık vericek. Üvey annemiz bizi döverek öldürecek.Ya da en iyi ihtimalle yetimhanede yaşarız."
"Saçmalama Belle!" diye Karla sinirle bağırdı. "Endişelenmene gerek yok Gracie. Gideceğiniz yerde size iyi bakıcaklar."
Karlanın cevabı her zamanki gibi Belleni tatmin etmemişti.Bir süre sonra Karla arabayı durdurmuştu.
"İşte geldik kızlar."
"İyide burda ev yok.Bizi sokakta mı bırakıcaksın yoksa?"
"Sana noluyor Belle? Saçmalamayı kes artık. Kardeşini de korkutuyorsun. Ev biraz uzakta. Arabayla gidemeyiz."
Karla bavulları aldı. Yağmur durmuştu. Fakat her yer çamurdu.
"Bu ne böyle anne? Bizi götürecek başka bir yer bulamadın mı?"
Karla cevap vermedi. Çamurda zar zor yürüyordular. Gracienin üstü başı çamur içindeydi. Sonunda bir ev göründü. Karla kapıyı çaldı. Kızlar merak içinde kapıyı kimin açıcağını bekliyordular. Bir kadın kapıyı açtı. Hiç bir şey söylemeden eliyle içeri geçmelerini işare etti. Karla bavulları içeri bırakıp kızlara sarıldı.
"Gelip sizi alıcam tatlım. Sizi çok seviyorum." diyerek gitti.
Kızlar hiç bir şey söyleyemediler. Bu kadın annelerinin arkadaşı değil miydi? Neden hiç konuşmadılar? Sanki bir birlerini hiç tanımıyordular.
"Kapıda durmayın kızlar içeri geçin." dedi kadın.
Kızlar sessizce salona geçtiler.
"Aç mısınız?"
Belle Gracieye baktı. Gracie ise kafasını sağa sola salladı.
"Biz aç değiliz. Teşekkürler."
"Peki. Ama yatmadan önce bir bardak süt içersiniz değil mi?"
Kızlar hiç ses etmediler. Kadın onlara süt ısıtıp getirdi. Kızlar sütlerini içerken kadın da onların eşyalarını yerleştiriyordu.
"Burası size biraz sıkıcı gelmiş ola bilir. Fakat okullar açılınca buraya bir arkadaşınız daha gelicek"
"O kim peki?"
"Yakın bir akrabam"
Kızlar aslında sadece evlerine gitmek istiyorlardı. Fakat yeni arkadaş fikri onları biraz olsun heyecanlandırmıştı. Kadın pijamaları çıkarıp yatağın üzerine koydu ve diğer odaya geçti. Belle ve Gracie kıyafetlerini değiştirdikten sonra yatağa yattılar. Oda çok soğuktu. Gracie iyice Belleye sokulmuştu. Biraz sonra kadın tekrar odaya geldi.
"Kızlar yorgun olduğunuzu, hemen uyicağınızı hiç düşünmemiştim."
Belle yatağından doğruldu. Kadın söylemeden yatağa yatmıştılar. Belkide burası onların odası değildi.
"Şeeeyyy...Ben.. Özür dilerim."
"Özür dilemene gerek yok. Bu zaten sizin yatağınız. Rahatınıza bakın. Ama bu oda çok soğuk."
Kadın dolaptan 2 yün hırka çıkarıp kızlara giydirdi.
"Birazdan şömineni de yakarım."
"Teşekkür ederiz."
"Bişey değil. İyi geceler."
Kadın tam ışığı kapatıp çıkarken Belle "Sizin isminiz ne?" diye sordu.
Kadın gülümseyerek "Rachel" dedi ve dışarı çıktı.
Belleyle Gracie sanki geldiklerinden beri yalnız kalmayı bekliyormuş gibi hemen fısır fısır konuşmaya başladılar.
"Rachel çokta kötü bir kadın değil Belle"
"Emin değilim"
"Ama bize iyi davranıyor."
"Belkide bir çıkarı vardır."
"Ne?"
"Yok bir şey. Hadi uyu artık. İyi geceler"
"Sanada Belle."