Kış yaklaşmıştı ve bu da havanın soğuyup, erkenden kararmasına sebep oluyordu.
Okul çıkışı herkes bu soğuk havadan bir an önce kurtulabilmek için evine gidiyordu.
Jennie ise havanın soğuk oluşunu umursamadan, her zaman güzelliğine hayran kaldığı sakura ağacının altında uyuyakalmıştı.
Gün içerisinde yaşadığı zorbalıklar kendisini çok yormuştu ve bir de eve gidip annesinin baskısı altında kalmak istemiyordu. En azından birkaç saat de olsa oradan uzak durmak istemişti.
Kimse onun bu soğuk havada uyuyakalmasını umursamıyordu fakat bu durum bir kişinin dikkatini çekmişti.
Jeongguk, gördüğü minik bedene kaşlarını çatarak oraya ilerlemişti.
Jennie'nin yanına geldiğinde birkaç kez kendisine seslenmişti fakat o bir türlü uyanmamıştı.
Kızın bir türlü uyanmıyor oluşu onu endişelendirmişti.
Zorbalık yaptığı bir kız için endişelenmesi.. Sizce de komik değil mi?
İçinde biriken endişeyle birlikte Jennie'nin yanına çömelmiş ve uyuyup uyumadığını kontrol etmek istemişti.
Sadece uyuyup uyumadığını kontrol etmek istemişti fakat hiçte düşündüğü gibi olmamıştı.
Uyuyakalan bedenin yanına çömeldikten birkaç dakika sonra, kızın güzelliğinde takılı kalmıştı gözleri.
Tek gözleri değil, aklı ve kalbi de buna dahildi.
Jennie güzeldi fakat kimse bunu kabullenmiyordu, kabul etmek istemiyordu.
Herkesin içinde Jennie'ye karşı gereksiz bir nefreti vardı.
Oysa ki önceden çok sevilen birisiydi.
Herkesin çok sevdiği ve herkesin yerinde olmak istediği kişiydi.
Bu sahte sevgi, Jennie'ye atılan iftira ve herkesin de yargısız infaz yaparak o iftiraya inanmasıyla son bulmuştu.
En yakın olduğu üç kız bile kendisinden uzaklaşmıştı.
Etrafındaki insanların onu dinlemeden yargıladığı yetmiyormuşçasına bir de onu öldürmüşlerdi. Hem de bunu birçok kez acımadan yapmışlardı.
Jeongguk, hâlâ Jennie'yi izlemeye devam ediyorken, ona yaklaşmaya başlamadığının farkında bile değildi.
Bedeni ve hisleri bir başkası tarafından kontrol ediliyormuş gibi hissediyordu.
Çünkü Jennie'yi öpmek istiyordu ve bu ona göre normal değildi. Zorbalık yaptığı, çirkin bulduğu bir kızı nasıl tam da şu an öpmek istiyordu ki?
Tüm bu düşüncelerine rağmen kendisine engel olamadı, olmak istemedi.
Uyuyakalan kızı uykusundan uyandırmak istemiyormuş gibi narince öpmüştü.
Canını yakmak istemiyormuş gibi öpmüştü.
Jeongguk'un bunu yaparken unuttuğu bir şey vardı.
O zaten Jennie'nin canını birçok kez yakmıştı.
Jeongguk, binlerce kez tereddüt dahi etmeden Jennie'yi öldürmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
