Umudunu o gece siren seslerinin arasında kendi bacakları ile beraber yitiriği ailesin ölümünde bıraktı.18 yaşına kadar koşan , ordan oraya gezen genç kızı tutsak eden tekerlikli sandalye ler yıllarca kızı kelepçelerken ...tekerlekler hareket eder ve genç kızın hayatı bir anda değişir.
Yıllarca tutsağı olduğu tekerlikli sandalyeyi hareket ettiren kişi genç bir adamdır.Tutsağın ne demek olduğunu gerçekten iyi bilen birinden rehberlik edip özgürlüğe doğru yola çıkmaya hazırlanırlar.Genç bir kızın sandalyesini gittiği her yere sürükleyen genç adam sonunda durur.Durduğu yer belkide gezdikleri tüm yerlere bedel , geldikleri yolu hakeden bir manzaradır.Kız kaybettiği umudu orda bulurken bir şeyi daha fark eder ...ilk defa hissettiği bir şeydir.Umuddan , sevgiden , nefretten daha yoğun bir duygu ; Aşk.
Kız aşık olduğu adamın ona bahşettiği şeyin farkına varamadan acı dolu bir ayrılık için beklenen bir Cennet'tir orası.Genç adam kızın gözlerinin içine bakıp nefret dolu sözleri söylemeseydi ' kız umudunu yitiyitirdiği gece gibi aşkını da ' yitirmeyecekti.
" Sen sakat bir kızsın , ben ise özgür bir oğlan "
