Aral,
O an olanlara inanamadım.
Ben yıllarca ailemin özlemiyle yaşadım. Çakıl yanımdaydı,herşeye onun için katlandım.
Şimdi annem,babam, kardeşim ve sevgilim aynı sofrada kahkahlar eşliğinde yemek yiyor, sohbet ediyorduk.
İnanması güç ama gerçek. Tanrıya şükürler olsun, gerçek.
Daldığım düşüncelerden Çakıl’ın sesi çıkardı, “hayatım iyi misin?”
Özgürce sevebiliyoruz bu... Çok güzel. İmkansız gibi ama oldu işte. Onca uğraş, Onca kayıp, göze aldığımız onlarca şey hepsi anlam buldu. Hepsine değdi.
Çakıl sayesinde. Ailemi tekrar bana getiren o oldu.
“ Çok iyiyim,öyle gözlerim dalmış sadece. ”
Açılay’a döndüm “ Ee,neler yaptın?”
Açılay kocaman gülümsedi “ben bile hâlâ inanamıyorum ama üniversiteyi bitirdim ve artık Coğrafya öğretmeniyim.”
Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı “ vay canına ciddi misin? Çok iyi küçümseme kendini daha iyisini bile yapabileceğini biliyorum.”
Açılay ‘he he’ der gibi yaptı yüzünü. 23 yaşında olmasına rağmen hâlâ çocuk gibiydi. Hiç değişmemişti.
Annem söze atıldı “ keşke yanında olup neler yaptığını gözlemleyebilseydik... Sen anlat,neler yaptın?”
Ailemden hiçbir zaman nefret edemedim. Sadece beni bıraktıkları için kızdım. Ama artık yanımdalar kin tutmanın bir manası yok.
“ ah ben avukat oldum. Üniversite bittikten sonra bir yıl staj gördüm ardından sözlü yapıldı,başarılı oldum ve avukatlık belgemi aldım.”
Bunu gururla söylemiştim. Onlar olmadan bir şeyler başarabileceğimi kanıtlamak ister gibi. Beni kapıya koymadan hemen önce yalnız 1 hafta kalamayacağımı söylemişlerdi. Çakıl’ı bıraktığım taktirde eve geri dönebilecektim.
Şimdi suratları ‘ bir hafta yalnız kalamazsın demiştiniz ama altı yıl kaldım! Avukat oldum!’ demek istiyordum. Tamam,evet hâlâ biraz kızgındım.
Çakıl’ın elini tuttum “Çakıl veteriner oldu. Ayrıca bir kedimiz var.” dedim gülümseyerek.
Açılay bağırarak “ ne! Nerede ay yerim ben onu! abla adı ne?”
Saçımı geriye ittim “kedi. Evet kedimizin adını kedi koyduk.”
Açılay şokla suratıma baktı “ cidden hayal gücünüz çok geniş.” dedi hayıflanarak.
Akşam annemler gitmişti. Yarın da birlikte pazar kahvaltısı yapacaktık.
Yatak odasına girdiğimde çakıl saçını tarıyordu.
Yatağa uzandım ve onu izlemeye başladım. İşi bittiğinde yanıma geldi ve sarıldı.
“ nasıl hissediyorsun?” diye sordu saçlarıma öpücük kondururken.
Cidden,ne hissediyordum? biraz düşündüm,“ onları çok özlediğimi biliyorum. Ama... Beni öylece kapıya koyuşlarını unutmadım. Unutamıyorum.”
Derin nefes aldım,“ Onlar ailem. Ailemizi seçemiyoruz ama tüm kusurlarına rağmen onları seviyorum.”
Bu kez ben onun saçlarını öptüm. “ Açılayı gördün değil mi? Ne kadar büyümüş. Çok güzel bir kız olmuş.”
Gülümsedi,“ Sana minnettarım. Senin sayende onlara kavuştum. Seni seviyorum. Teşekkür ederim.”
Kaşlarını çatarak baktı, “ saçmalama lütfen. Ne teşekkürü? Ve ben de seni seviyorum bebeğim.”
Yataktan kalkıp mutfağa gitti “ne oldu?” diye sordum ama cevap vermedi.
Elinde pastayla geri döndü. Üstüne ‘iyi ki varsın!’ yazıyordu. Şaşkınlıkla baktım “ Nereden çıktı bu?”
Gözlerini devirdi,“ sırf bu gün şok geçirdin diye altıncı yıl dönümümüzü unuttuğun gerçeğini görmezden geliyorum.”
Cidden tamamen aklımdan çıkmıştı.
Gülümsedi,“ iyi ki varsın aral. Hayatımdaki tüm kargaşaya düzen getirdin. Seni çok seviyorum.”
Gözlerim dolmuştu,“çakıl... Özür dilerim nasıl unuturum? Affet beni.”
Pastayı masaya koydu “ sorun değil. Tuhaf bir gündü.” dedi dudaklarıma bakarken.
Yanıma geçti “bence sıra hediye kısmına geldi.” dedi bir anda kucağıma oturup beni öpmeye başlarken. Bence bundan güzel bir hediye olamaz.
Cidden çok seviyorum ya.
|| saat gece 4 ve ben bölüm yazıyorum. İyi değilim. Esen kalın.||
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2013 G×G [texting]
Short Storybilinmeyen numara: 2013 kışını ne de çabuk unuttun. bilinmeyen numara: oysa çıplak bedenini ısıtmam için bana daha da sıkı sarılmıştın. Merkür.