Yeni Okul

1 0 0
                                    

Her şeyin bir sonu olduğu gibi tabiki de hafta sonunun da bir sonu vardı.

Hep oynadığım ama asla level atlayamadığım oyunu açtım.Ve yine her zaman ki gibi geçemememiş ve delirmiştim sinirden.Telefonumu bir an atmayı düşündüm ama telefona yazık olurdu.

Saat 00.00
Annemin radarına yakalanmıştım anlaşılan.Her zamanki gibi bağırıyordu "artık uyu" diye.

Off yine aklıma şu lanet hastalık gelmişti.Şuanlık birşeyim yoktu fakat internetten araştırdığım kadarıyla zaman geçtikçe herşeyim kısıtlanacakmış, belkide yürüyemeyecektim bile yakın zamanda.

Şimdiki çaresizliğim yetmiyormuş gibi bunları aklıma getirdikçe daha da çaresizleşiyordum.Belkide hiç acı çekmeden onları yaşamadan ölseydim şuan bu kadar canım yanmazdı.

Bazen anlıyorum annemi bana göstermemeye çalışıyordu ama geçen gece onu başımı okşayarak ağlarken duydum.O da çok üzülüyordu.Ve hayatın her anını yaşayabilmemi istiyordu.Belkide annemi dinlemeliydim

Neyse daha fazla düşünmemeliydim bunu.

Nedense ilk defa annem bağırmadan çalar saat çalmadan kalkmıştım.telefon alarmlarını saymıyorum bile.
Saate baktığımda 06.00'ydı.
Hayret annemden daha önce kalkmıştım.

Elimi yüzümü yıkamamayı düşündüm aslında bir an ama lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.Kıyafet dolabımdan bordo renkte bir elbise ve siyah uzun çizmelerimi giydim.

Normalde böyle giyinmeyi asla sevmezdim.Hatta şu yaşıma kadar en fazla iki üç kez elbise giydim diyebilirim.

Annem odama girdi.

"Aa hazırlandınmı ne kadar da güzel olmuşsun sen böyle"

"Tamam anne ben okula geç kalıyorum hadi görüşürüz."

"Bugün o okula değil yeni okuluna gidiyoruz kızım"

"Nee, ben sana onay bile vermemiştim anne ben başka bir okula gitmek istemiyorum.Bak istediğin arkadaş edinmemse yemin ederim yapabilirim."

Nah yaparsın.
Sen benim iç sesimsin kendine gel ya.

"Emin ol bu değişiklik sanada iyi gelicek"deyip çıktı odamdan.

Off napıcam ben şimdi.Hadi allahım hiç zorlaştırma işimi de şuan öleyim hadi nolur yarabbim.

Annem odama geldi yeniden.
"Sende hazırsan hadi çıkalım artık"

İstemeye istemeye de olsa çıktım.Arabaya bindim.Yolda sürekli dışarıyı izliyordum.

Acaba hangi okula gidecektim?

"Bu arada okulun yatılı seni çok özleyeceğim ama hep geleceğim seni görmeye.Emin ol orası seni çok iyi yapacak ben senin iyiliğin için istiyorum bunu biriciğim."annemin konuşmasını bitirmesiyle büyük bir çığlık atmıştım

Az önce ne demişti o.Ne demek yatılı bir okula gidiyorum?Ben asla başka bir okula gitmek istemezken bir de üstüne üstlük okul yatılı ve ben bunu şuan öğreniyorum.

"Anne ne demek okul yatılı ve sen bana bunu şuan mı söylüyorsun? Seni bıktırdığımı söyleseydin giderdim evden.Beni yatılı bir okula vermene
hiç gerek kalmazdı emin ol."

Annem kendini açıklamaya,birşeyler söylemeye çalışırken onu dinlemiyordum bile.Sadece ağlıyordum istemeden akıyordu gözlerimden yaşlar.

Okula gelmiştik sanırım.Okulun ismine takılmıştım.

Beyaz Kız Lisesi

Garip gelmişti.Neyse buna daha fazla takılmadan annemle okula girdik.Müdürenin odasına girdik.Masasında yazan isime göre ismi Gaye Mutlu'ydu.Mutlumusun peki gaye mutlu? Tamam bir daha espri yapmayacağım.

Güzel bir kadındı.Konuşmaya başladı.
"Ceren Yılmaz değilmi?"

"Evet öyle."

"Tamam öyleyse biz annenle işleri halledelim sen de bir öğrenci gönderdim gelir şimdi okulu
gezdirir sana"

Ardından odaya bir kız girdi.Baya güzeldi yalnız.

"Özge bu yeni öğrenci,sınıfını gösterir ve aynı zamanda okulumuzu gezdirirsin"dedi düz bir ifadeyle.

"Tabi Gaye hocam"

Kızla beraber odadan çıktık."Anladığım kadarıyla aynı yerde kalıyoruz ve sınıfımızda aynı, bu bir tesadüf mü?"

Hiç birşey demedim, omuzlarımı silktim.

"Burası yemekhane sabah ve akşam tam zamanında gelmezsen büyük sıkıntılar çıkabilir mesela aç kalabilirsin."

Neredeyse bütün okulu gezdirdikten sonra bir koltuğa oturdu ve yanına oturmamı bekledi.

"Bu arada ismim Özge"

"Benimde Ceren"

"Tanıştığıma memnun oldum öyleyse, birazdan zil çalar ve beraber sınıfa gideriz zaten yaklaşık bir saat kaldı derslerin bitmesine"

Kafamı salladım anladığımı belirtmek için.Ve dediği gibi zil çaldı.Herkes fazla coşkulu, sevinçliydi sanırım.

Özgeyle sınıfa doğru ilerledik.Sınıfa girdiğimde Özge'nin sırası boş olduğu için yanına oturdum.

Bir kaç dakika sonra çoğu kişi yanıma geldi.

Sarışın bir kız "En sevdiğin renk nedir?" diye sordu.
Daha ismimi bile sormadan bu soruyu sormaları şaşırttı beni.

"Siyah,siyahı gerçekten severim, senin?

"Ben sarı rengi çok severim"
Bu beni şaşırtmamıştı.

Çünkü gerçekten neşeli ve arkadaş canlısıydı.Ve sadece o değil hepsi öyleydi.

Sonunda zil çalmıştı.Bu okulda ilk dersim dahi olsa cidden bayağı sıkılmıştım.Üstelik kimya dersiydi.Derste etrafa baktığımda sadece sıkılan ben olmadığımı da anladım.

Özge beni çağırdı.
İsmini bilmediğim kızlarla ve Özge'yle yatakhaneye doğru ilerledik.Bana yatacağım yeri gösterdiler.Oda gerçekten genişti.Ve çok güzel dekorları vardı.

Diğer kızlar birbirleriyle konuşurken bende şarkı dinlemeye başladım.

Özge ve bir kaç kişi yanıma geldi.

"Hey yeni kız ne yapıyorsun?" dedi sarışın kız.

Tabi ne kadar aralarında tek sarışın o olmasada şimdilik hiçbirinin ismini bilmediğim için katlanıverin bu lakaplarıma.

Mesela isimlerini sorabilirsin değilmi? Bunu da mı ben söyleyeceğim sana.

İç sesim yine beni aşağılıyor tabiki de hiç şaşırmadım.Yani benim anlamadığım şey neden birinin iç sesi onun iç sesi olduğu halde onu aşağılar?Her neyse.

Aralarından birisi "bende müzik dinlemeyi gerçekten severim" dedi.
"Bu arada kendimizi tanıtmadık sana.

"Ben Alya memnun oldum tanıştığıma.

" Bende Eylül"

Beni tanıyorsun az çok zaten Özge"

"Neyse ben acıktım yemekhaneye mi gitsek ha"

Konuşmamızın içine eden Alya'ya hepimiz kahkaha attık.

Bir an düşündüm de bugün neler yaşamıştım ben ya.

Sabahleyin o kadar mutsuzken, şuanki halim neydi?

Ölümsüz DostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin