YAPRAK

BÖLÜM 4

                   Yaprak' ın peşinden hemen koştum ve onu kolundan tutup kendime doğru çektim. Gözlerine baktığım da gözlerindeki kızarmış damarları görebiliyorum:
"Rica etsem beni dinlermisin?"
"Lütfen bırak. Çek ellerini."
"Asla bırakmam. Önce ne olduğunu şöyle. O zaman bırakırım."
"Tamam bırak anlatacağım." Ellerimi hiç istemesemde yavaşca bıraktım ve onu hür dikkata dinlemeye başladım.
"Okula yeni geldiğim sıralardan beni seviyor. Birkaç defadır beni onla olmamı istesemde ben her reddetsemde beni buna zorladı ama benim sonunda peşimi bıraktı. Taki bu zamana kadar. Seni benimle birlikte görünce yine başladı" Benim içimdeki öfke yine birikmişti ve suratını dagıtmak istiyordum. Arkamı döndüğümde o Salih denilen iti gördüm. Tekrar vurmak istedim ama Yaprak'ın gideceğini düşünüp vazgeçtim.
                Nasıl olduğunu bilmeden Yaprak'ın elinden tutup elini yüzünü yıkayaçagı bir yere götürmeye çalıştım. Elini tuttuğu da bana kısa da olsa iç ferahlatıcı bir bakış attı. Elim yine karıncalanıyor ve üşüyor gibi ol aya başladım. Diğer elini elime tutarak:
"Heyecanlanmana gerek yok" dedi ve biraz gevşemiş oldum.
             Musluğu başina geldiğimizde
"Teşekkür ederim bu iyi oldu"
"Önemli değil"demekle yetindim. Bana daha derin bakarak
"Akşam kesin geliyorsunuz. Birkaç arkadaşımdı çağırıcağım. Bana biraz destek ve yanımda olmuş olursun." O anda zil çaldı ve sınıflara doğru gitmeye başladık. Çanı sıkkın bir şekilde yürümeye devam etti.
             Yaklaşık bir kaç saat sonra okul bitti ve Emre ile servise doğru yürüdük.
"Araz Yaprak ile gittiğinizde ne konuştunuz?"
"Yaa işte bu Salih onu önceden beri seviyormuşmu ne öyle şeyler anlattı."
"Özet geçmede anlat şunları"
"Tamam ama serviste anlatıçağım."deyip servise bindik. Serviste işte olanları  hepsini anlattım. Eve girdiğimde yorulmuştum. Yatağıma biraz uzanıp kestirdim. Uyandığımda 2 saat vardı gitmemize. Mutfağa gidip ilk önce biraz atıştırıp tekrar odama geldim. Giyeceğim elbiseleri hazırlandıktan sonra hazırlanmaya başladım. Hazır olduğumda Emre'ye mesaj atıp hazır olduğumu söyledim. İkimizde hazirdık ve yola koyulduk. Emre  babasının arabasını alıp beraber gidicez. Oraya vardığımda Emre kapıyı benim çalmamı istedi. Ben ne kadar itiraz etsemde Emre karşısında etkisizdi.
                  Kapıya yavaşca yaklaştım, elimdeki o karıncalanma yine başlamıştı, kalbim sanki ' beni bırakın ' dercesine çarpıyordu ve durmak bilmiyordu. Kapıya ilk adımı attım ve....
   
                                                       DEVAMI GELİYOR......
OYLAMAYI VE YORUMUNU BİLDİRMEYİ UNUTMA.