Saat 8.00' dı. Annem genelde yaptığı gbi beni yine dürterek uyandırmıştı. Ama şu va dürtmeden asla uyanmam. Uykum çok derindir. Kalkıp özenle üstümü değiştirdim. Dünkü gibi siyah bir pantolon, sarı kazak ve sarı bez bir ayakkabı giyip hazırlandım. Mutfağa vardığımda kahvaltı çoktan hazırdı ve annem ve babam çoktan başlamışlardı. Çayımı alıp oturdum. Bir iki lok a aldım ve telefonum bildirim yağmuruna tutuldu. Yazan Emre'ydi.
" Daha hazır değilsin dimi"
" Aşağıda seni bekliyorum"
" Daha ne kadar beklemem gerekiyor. Araz..."diye beynimi yakıyordu.
"Bekle geliyorum Emre" deyip hızla aşağı indim kapının önünde bir süredir beklediği belliydi.
" Hoşgeldiniz biraz erken gelmedinizmi?"
"Ya dalga geçemedi sen şu Yaprak işini nasıl yaptın onu söyle"
" Ben sana bana güven dedim mi demedimmi?"
"Dedin ama senle daha 2gün olmadı tanışalımız" Aslında güvenmek zorundaydım çünkü başka şansım yoktu ve tek çarem memnun olmasam da Emre'ydi. Sizce de öyle değilmi?
Beraber servise binip konuşa konuşa yola devam ettik. Sonunda okula vardık. Okul herzamanki gibi sakin ve kendi halindeydi. Sınıfa vardığımızda dersin başlamasına 5 yada 10 dakika vardı. Emre ile ısrarlarımıza geçip oturduk. Ve ders başladı. Dersimiz yabancı sildi. Sevdiğim derslerde yer alırdı.
Ders bittikten sonra yanımıza Yaprak geldi.
" Emre beni Araz'la tanıştırmak istediğini söyledin."
" Ha, evet. Bu Araz benim yakın arkadaşlarımdan. Kanım çok çabuk ısındı senin de öyle olacağından eminim."
" Ben Yaprak. Sanırım beraber bu seneyi bu sınıfta geçiricez." Sınıfı gösterek konuştu. Ben tabi dün ki gibi heycanlanma basmıştı. "Bende Araz. Evet bu seneyi beraber geçiricez."dedikten sonra reddemiyeceğim bir teklif geldi,
" Isterseniz ikiniz beraber bize gelebilirsiniz." Ben hemen
" Olur çok isterim." Çok çabuk cevap ver mi olucamki ikiside şaşkın bir ifadeyle bana baktılar.Yaprak,
"Ee o zaman akşam sizi bekliyor olacağım." Ben hemen centilmenlik yapıp
" İstersen öğle yemeğini ısmarlama isterim." Onlar da kabul ettiler ve öğlen buluşmaya karar verdik.
Hayatım boyunca ilk defa bu kadar öğle vakti çabuk gelmiştir. Sınıfa göz gezdirdiğimde Yaprak çantasını alıp kapıda bizi bekliyordu. Hemen onun yanı gidip selam verdikten sonra karşı taraftaki bulunan lokantaya ilerlediğini anda cüzdanımı sınıfta unttuğumu hatırladım. Hemen sınıfa geldim çantamı aradım ama yoktu. Kafamı kaldırdığımda gıcık bi tipin cüzdanını elimd olduğunu fark ettim. Birde tip tip bakıp elindeki cüzdanımı sallıyordu. Bana bakarak
"Bunu mu arıyordun?"
"Bırak onu yoksa seni pişman ederim."
"Hele şu süt bebesinede bakın. Kolayca gel de al" Elimi öyle bir sıktım ki suratına tam patlatıyordum ki beni tutan Emre oldu.
"Salih ver şu cüzdanında gidelim"
"Bir şartla. Şu yanındaki Yapmaktan uzak duracak" Emre ile göz göze geldik. Ben hemen:
"Nedenmiş o?"
" Senin ona nasıl baktığını görmek zor değil ve ondan uzak duruyorsun"
"Nasıl bakıyormuşum. Normal şekilde bakıyorum kötü bir niyetim yok."
"Tabi tabi ona aşık olduğun bir kilometre uzaktan belli. Ondan uzak dur çünkü onu ben daha önceden beri seviyorum."
"Asla olamaz. Kabul etmem" yanımdan geçtiği yerde göğsünden tutup geri ittim. Tam o topa benzeyen suratına yumruk yapıştırıyordum ki birisi birliklerinde öyle bir sıcaklık ile tuttu ki bir an kalbimin durduran dokunuşları hissettim.
Arkamı döndüğümde gözleri dolmuş bir çift yeşil göz yarı üzüntü yarı heyecan ile bana öyle bir bakıyordu ki tanımlayamadım.
"Lütfen yapma, nolur " yalvarır gibi. Zorla konusabildim:
"Ya-Yaprak" hemen arkasını dönüp kaçtı. Salih mi mali mi ona bir baktım öfkeyle geri çekilmeye başladı. Elinden cüzdanı çektiğim gibi Yaprak'ın peşinden koşmaya başladım
BÖLÜM 4 YAKINDA EKLENECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAPRAK
RomanceÜniversite 5. sınıf öğrencisi olan Araz ailesi birlikte Gaziantep'e taşındılar.Azra'nın okula başladığı ilk sıralar aynı sınıfı da bulunan Yaprak' ı görür. ve ilk görme de aşık olur. ilk başlarda önem vermeyen Yaprak okul sonuna doğru ilgisi Araz'a...