[L I E]-taeseok

[IMSorryMyBro]

[V-Stigma]

"Kendimden nefret ediyorum. Ben iğrenç ötesiyim. Aptalım, gerizekalıyım. Her şeyi mahveden bir o-" Tam o sırada Jimin tek eliyle Taehyung'un ağzını kapadı.

"Bence geri dönüşü olmayan küfürlerin sana bir faydası olmayacak, Tae." dedi.

"Kendini farketmesi ne hoş." dedi Yoongi. Arka tarafta oturduğu koltukta telefonuyla ilgileniyordu.

"Min Yoongi!" diye bağırdı Jungkook. Ancak tam ayağa kalkacakken, Taehyung onu durdurdu.

"Yapma, Kook. Yoongi hyung haklı. Çünkü ben şu ana kadar körmüşüm. Ben nasıl böyle bir şey yapabildim? Bunun üstüne gitmeliydim. Oysa Hoseok'un gitmesine izin vermiştim."

"İzin vermemiştin."

"İzin vermemiştin."

Jungkook ve Jimin aynı anda dedikleri cümleler karşısında Taehyung şaşkınlıkla onlara baktı.

"Hoseok gittikten sonra onu saniye başı arayan sendin Taehyung." dedi Jungkook.

"Aylarca kendine gelemedin. Hoseok hyung da numarasını değiştirmişti. Ulaşamaman normaldi yani." Jimin alnındaki saç tutamını düzeltti.

"Öyle bir bozuldun ki, sevgilimi götürmek zorunda kaldım Taehyung." dedi Yoongi telefonunu kapatıp onlara doğru yaklaşırken. Jungkook göz devirdi.

"Beni de kötü durumlara soktun." Jimin'in dediği şeyin ardından Taehyung utançla başını eğdi.

"Size acı çektirdim." diye mırıldandı. "Ben iğrenç bi' yaratığım."

"Özür dilemen gerekmez mi?" diye sordu Yoongi. Jimin ve Jungkook'un ortasında, Taehyung'un da tam karşısında yere oturup ayaklarını kendine çekmişti. "En azından Jimin'den." Tek parmağıyla hafifçe sağındaki Jimin'i göstermişti.

"Bunca zaman sana katlanan oydu." Taehyung gözlerinden akan yaşı hemencecik silip burnunu çekti.

Önce dizlerinin üstünde yükseldi, ardından da Jimin'e iyice yaklaşıp kollarını ona doladı. Başını boynuna gömerken Jimin de oldukça şaşkındı.

Aylardır arkadaşının normalleşmesini, en azından normal yaşamına dönmesini bekliyordu. Bu durumdan yorgundu. Şimdi ise her şey istediği gibi düzeliyordu.

"Özür dilerim, Jimin-shii." dedi eliyle Jimin'in sırtını sıvazlarken. "Bu aptal arkadaşını affet. Göremedim; uyarılarını, yakınmanı, bunalmanı... Seni çok seviyorum..."