[L I E]-taeseok

[Police]

[Ninety One-All I Need]

Taehyung elindeki telefonun kamerasını Hoseok'a doğrulttu. Defalarca fotoğraflarını çekerken kalbinin o en dibinde bulunan sevgi kırıntıları resmen dışarı çıkmak için yalvarıyordu.

Seni seviyorum Jung Hoseok.

"Senden nefret ediyorum, Jung Hoseok." diye mırıldandı Taehyung kamerayı kapatıp, telefonu cebine sıkıştırırken.

Arkasını dönüp duvara sırtını verdi.

Derin nefesler alıp verdi ve dudaklarını yaladı.

Eli kalbine giderken içinden, kendine küfürler ediyordu.

Onu görünce kendini zor tutuyordu. Yakasına yapışıp, 'neden böyle yaptın lanet herif?' demek isiyordu.

Şartların uygun olmaması onun için büyük engeldi. Ve aslında... Tek engeldi.

İçindeki şu gurur...

Kalbi iyice hızlı atmaya başlarken Taehyung dizlerinin kontrolünü yitirdi.

Ne komikti!

Aylar boyu kendini kontrol etmeyi öğrenmişti. Şimdi ise kalp denen şey bir çırpıda tüm öğrendiklerini atıyordu.

"Hey! Sen oradaki!" Karanlık bir silüet çıkmaz aradaki Taehyung'a yaklaşırken, yüzü gözükmüyordu.

Taehyung'un az önce çektiği fotoğrafı görmüş müydü?

Taehyung bir an endişeye kapıldığını hissetti. Ancak hemen ardından kendini toparlayıp ayağa kalktı. Üzerini silkelerken kolundan tutulmuştu.

İşte o an bu adamın bir polis memuru olduğunu kavrayabilmişti. İki kolunun da arkaya sabitlendiğini hissederken çırpınmaya çalıştı.

Ne olmuştu birden bire?

Neden kontrolünü yitirmişti?

Havalı ve güçlü Taehyung neden kaçmıştı?

"İzni olmadan birinin hakkına kastetmekten tutuklusun."