Beril den
Sabah olmuştu. Daha doğrusu benim için. Saat 5 di. Aldım laptopu elime başladım yazmaya. Annemle ve babamla ilgili anılarımızı onların yaşadıklarını kısacası herşeyi yazdım. Saat 7 gibi bıraktım ve beren belissimanın yatağında hareket ettiğini fark ettim. Biz geceyle yukarıda yatıyoduk. Beren belissima ise aşağıda güneşle karşılıklı yatıyodu. Aşağı inip beren belissimaya baktığımda uyanmıştı. Hemen oturdum yanına. Bi baktım yanında 10-11 yıl önce çekilmiş olan bi foto gördüm. Fotoda ben beren belissimanın bebeklik hali annemle babam ve shiba vardı. Shiba şuan 10,5 yaşında. Bi 5 sene daha ömrü var çok şükür ki. Beren belissimaya baktığımda bana bakıyodu;
Bb: abla
B: prensesim noldu
Bb: uykum kaçtı
B: hmmm... gel birlikte yatalım istersen
Bb: olur
Dedi heyecanla. Sonra ekledi;
Bb: ama yukarıda
B: tmm olur gel
Benim yatağıma çıktık. Ben duvar kenarına yattım ve korumanın orayada beren belissima geldi. Ona sarıldım ve uyumaya başladık. Saat 8 gibi tekrar uyandık. Hiçkimse uyanmamıştı. Annemle babamın ölümüne kadar bende hatta beren belissimada uykucunun tekiydi. Belki bu annemle babamın ölümünü çok abarttığımı düşünebilirsiniz. Ama sanki o gün ben herşeyimi gömdüm o mezarlara. Beren belissimanın ısrarı üzerine kalktık ve üstümüzü değiştirdik;
----------------------------------Beren belissima⬆️ (ayakkabı farklı)
Beril⬆️ (ayakkabı farklı)
Beren belissima⬆️
Beril⬆️
----------------------------------
Dışarı çıktık ve kafese girip horozların (horoz mu yumurta veriyo ben bilmiyorum) yumurtalarından 20 tane aldık. Kümesde toplam 30 tane horoz olduğu in rahat yetiyo bize ve kümes normaldekilerden çok daha büyük yani geniş. Dikkatlice hepsini bi kutuya koyup mutfağa götürdük. Bizim urladaki villamız normal istanbuldakiler gibi moderndi. Tek farkı bahçesi çok daha büyük ve kümesi fln var arka bahçede. Hatta bahçelerde kocaman oyun alanları fln bile var. Yumurtaların hepsiyle ben kocaman güzel ve lezzetli 5 peynirli bi omlet yaparken beren belissimada reçel kahvaltı tabağı gibi şeyleri yapıyodu. Kısa süre sonra işimiz bitti ve geceyle güneşde uyanmıştı. Onlarda gelip birsürü krep yapmıştı. Evde çalışan ablamız olan nurdan ablanın yaptığı peynirli su börekleri ile kıymalı kol böreklerini de fırına atıp pişirdikten sonra dılarıdaki masaya götürdük. O sırada herkes uyanmıştı. Güle eğlene kahvaltı yapmaya başladık. Beren belissima yine çok konuşmuyodu. Onunla ben konuşuyodum. Daha doğrusu sohbete katılmasına yardım ediyodum;
B: eeee beren belissima anlat bakalım okul nasıl resim nasıl gidiyo
Bb: iyi ikisi de
B: notlar biraz düşmüş galiba
Kafasını biraz öne eğdi;
Bb: evt
B: boşver ya. Benimde hep düşerdi. Ama sen düzeltirsin ben sana güveniyırum
Güldü ve sarıldı. O sırada ege yanıma oturdu
E: seni bu akşam kaçırıyorum
B: bu akşam mı. Başka bigün yapsak olmaz mı. Beren belissima daha yeni gördü beni bi hafta fln sonra yapsak olmaz mı
E: en fazla 3 saat
B: hmmmm... tmm iyi o zaman
O sırada aralarında konuşan nazlı ablayla ateş abinin dediklerine kulak misafiri oldum;
N: keşke eylemle fethide burda olsaydı
A: fethi hep "hayal kurup gerçekleştirememek keşke demekten daha iyidir" derdi
N: biliyorum ama elimde değil
A: kimseye bu acıyı bidaha yaşatmayalım. Hele de berile ve beren belissimaya
O anda gözlerim dolmuştu. Ama hemen toparlandım ve yemeye devam ettim. Yaklaşık 1 saat sonra yemeği bitirmiş bulaşıkları nurdan ablayla beraber yapmıştık. Tam salona beren belissimanın yanına giderken ege beni yanına çağırdı ve birlikte yukarı odaların oraya çıktık. Hemen bizim odaya gittik ve kapıyı kapattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT KISA, KUŞLAR UÇUYOR
Chick-LitBir önceki kitabım olan "Eyfetforever" kitabının finalinden sonra Eyfet'in kızı olan Beril'in hayatını (10 yıl sonrasını) burdan devam ettiricem. Keyifli okumalar. Bu arada bu sefer mutlu son...