Tepegöz

47 7 0
                                    

Beril den 2 hafta sonra
İstanbula dönmüştük. Nerdeyse 1 hafta oluyo. Yine her zamanki gibi beren belissimayla ayrılmamız biraz zor olsa da ayrılmıştık. Hergün düzenli olarak telefonda konuşuyoruz zaten. Neyse. Sabah tabura gelmiştik. İstihbarattan en iyi arkadaşım olan can hemen yanıma gelmişti. Onu evlendiğimizde fln çağırmadık diye hala daha biraz kırgındı bize karşı. Ona güzel bi sürpriz hazırlicaktım. Can uzun boylu sarışın yeşil gözlü fizik olarak kaslı tipik türk erkeği. Can da evli hatta onun nikah şahidi bendim. Ayrıca canın 2 yaşında bi kızı var adı ada. Eşinin adı da ceren. Ceren müzik öğretmeni. Taburda can hemen beni yanına çağırdı. Dolayısıyla egede kendi işini yapmaya gitti;
B: efendim can
C: olayları biliyo musun
B: ne olayı
C: tepegöz işte
B: tepegöz kim ya
C: terör örgütünün başı... ay kızım sen lütfen biyere gitme artık ya baksana neler oluyo sen yokken... yani tabi sizin gittiğiniz yerlerde de neler neler oluyo ama neyse
B: ya can kaç kere özür dilicem yüzüme vurma şunu...
C: iyi tmm tmm
B: eee anlat bakalım kim bu tepegöz
C: tepegöz aslında adı gibi biri. Genel olarak şehrin tepelerinde yani dağlarda dolaşır ve göz olarak da her yerde ajan olan adamları var. Ayrıca gözü yükseklerde yani hem kafasına koyduğunu yapan hem de elindekiyle yetinmeyen işte hep daha ist seviyede olmak isteyen bi adam
B: diyosun
C: diyorum
B: e iyi kolay olcak o zaman
C: nasıl yani
B: hep daha iyisini istiyosa bizde ona daha iyisini veririz
C: ne gibi
B: ölüm gibi
C: çok ağır girdin
B: hahaha evt öyleyimdir... neyse ben çıkıyorum
Dedim çantamı alırken
C: nereye kızım daha yeni geldin
B: annemle babama gidiyim diyorum ya bayadır gidemedim
C: gelmemi ister misin
B: fark etmez gelebilirsin istersen
C: tmm 2 dk bekle egeye haber ver geliyorum montumu alıp
B: tmm
Egeye haber vermiştim oda tepegözü öğrenmiş araştırmaya başlamıştı. Kapıya giderken canın da geldiğini gördüm ve birlikte mezarlığa gittik. Ben her zaman olduğu gibi bi süre sadece mezarlarla bakıştım;
B: babamın gamzelerini biliyo musun sen can
C: anlatmıştın
B: bi güldü mü bütün üzüntülerimi unuturdum. Aslında kendimi daha güçlü hissederdim o gülünce. Veya babam ağladığında veya üzüldüğünde sırf gülsün diye "baba bi göstersene bana gamzelerini" der illa güldürtürdüm
Cana baktım tebessüm ediyodu
B: annemde çiçek gibi kokardı... her zaman... her daim çiçek gibi kokardı...
Gözümden bi damla yaş aktı
B: her sarıldığımda ona... sanki... sanki tekrardan doğmuşum gibi hissederdim. Her parfüm sıkışında "parfüm sıkmana gerek yok sen zaten çiçek gibi kokuyosun" derdim
Can gelip bana sarıldı... kısa süre içinde tabura geri döndük. Ege benim kızarmış gözlerimi görünce hemen yanıma geldi;
E: noldu
B: yok bişey ya önemli değil
C: beril ben gidiyorum çalışmaya haberiniz olsun
B: tmm saol can
Kafasını sallayıp gitti. Egede telaşla ellerimden tutup beni oturttu biyere;
E: noldu kim üzdü benim aşkımı
Tebessüm ettim
B: önemli bişey değil aslında annemle babamın yanına gittik ya ondan
E: hmmm... istersen eve git dinlen ben yarım saate gelirim
B: tmm olur bişey olursa haber verin ama
E: tmm görüşürüz
Eve gittim ve üstümü değiştirip uzandım...
Ege den
Taburdaki işimi bitirip eve gittim;
E: beril ben geldim... beril
İçeriye girip evi dolaştım ve bizim odaya girdim...

HAYAT KISA, KUŞLAR UÇUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin