*2.bölüm*

183 6 1
                                    

    Uçağın en sevmediğim yanıydı bu! Kulaklarımdaki ağrı yüzümü ekşitmeme sebep olurken uçaktan inmek için harekete geçmiştik bu sırada çok sevgili kuzenim Oğuz arıyordu telefonu hızla açıp 'Oğuz uçaktan indim şimdi 5 dk sonra arıcam seni. Tamam mı?' dedim amcamın en büyük ve pastahanenin gelecekteki patronu olarak görüldüğü kuzenime. O da 'Tamam ama mutlaka ara bak' deyince 'Tamam bay' derken uçaktan inmiş herşeyini eksiksiz doldurduğuma inandığım bordo bavulumu sürüklüyordum. O sırada telefonum çalıyordu. Hay aksi! diye söylendim sessizce. Arayan Oğuz'du. 'Oğuz çok çok özür benim tamamen unutmuşum- diyince 'Evet çünkü sen genç bir Alzhemier(alzaymır) hastasının' diyerek içimdeki tüm açıklama isteğini öldürdü. 'Hahaha çok komiksiniz Bay Espri ama şuan hiç çekemeyeceğim' diyip içine taş doldurmadığım halde ağır olan bavulumu çekerken. 'Neyse abisinin kuzusu dikkat et kendine' dedi uyarı dolu bir sesle. Aramızda 1 yaş olduğu halde kendisini abim gibi hissettirmeye çalışıyordu. Çok geniş bir çevresi olduğu için bana asılan çocukları bir güzel benzetmiş ; abiliğini (!) çok net göstermişti. 'Tamam tamam sizde hadi öp çocukları benim için' dedim biri 3.5 , diğeri 8 yaşındaki pofuduk yanaklı kuzenlerim için. 'Tamam dikkat et kendine vakit bulunca ara beni arayamasan bile mesaj çek , ve otelede çok geç gecikme' diyince kendimi tutamayıp 'Peki anne!' dediğimde telefon sıratıma kapatılmıştı. Önemsemedim.

    Daha sonra sıla özlemiyle kokuyu içime çektim. Güzeldi ya İzmir bambaşkaydı. İnsanlarıyla , havasıyla , oyunlarıyla , Atatürk'e olan düşkünlüğüyle , tuhaf şivesiyle. Adnan Menderes Havalimanı'da çıkışı arıyor bi taksi bulma çabasındayken pes edip görevli sandığım mavi üniformalı adamdan yol tarifini alıp çıkışı bulduğumda işlek bi caddenin kaldırımındaydım. Filmlerdeki gibi şansımın yaver gitmesi ve hemen bi taksinin gelmesi için dua ediyordum. Yaklaşık 10 dk sonra uzaktan gelen boş bi taksi fark edince elimdeki bavul ve çantaların izin verdiği kısmıyla ellerimi durması için oynattım. Ve sonunda kendimi taksiye attım. Babamın bütün ayrıntılarıyla yazdığı otelin tarifini 35 yaşlarındaki taksiciye uzattım. O da 2-3 dk incedikten sonra arabayı çalıştırıp babamın ayarladığı otel olan Kilim Otel'e yaklaşık 30 dk boyunca sonunda ulaşınca parayı verip bavul ve çantamı alıp inerken 'Kolay Gelsin!' demeyi ihmal etmemiştim. Otelde kayıt işlemi halletikten sonra kendimi odama attım. Daha sonra yol yorgunu olduğum için kendimi banyoya attığımda birazda olsa rahatlamıştım. Saçlarımı kuruttuktan sonra tarayıp topuz yaptım -hava sıcak ve saçlarım kısa olduğundan çabuk kurumuştu-. Daha sonra açık mavi askılı badimi üstüme geçirince altımada yine aynı ton mavi ve beyaz kareli uzun pijamamı giydim. Ve yol boyunca hayal ettiğim o eşsiz uykunun kollarına bıraktım kendimi. Burada ne kadar az kalsam o kadar iyiydi. Yarın erkenden(!) kalkıp iş arayacaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DADI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin