Sonunda beklediğim, hayalini kurduğum gün gelmişti. Evet bu gün ayrı eve çıkıyordum.
Son bir aydır kafama taktım ve sürekli aileme bu konu hakkında ısrar ediyordum. Büyük uğraşlar sonucu kabul ettiler.
Elime son kutuyu alıp arabama koyduktan sonra ailem ile vedalaştım. Annem fazla abartıyordu. Sanki askere gidiyorum.
Babam da dikkatli ol dedikten sonra yola çıktım.
Ev uzak değildi. Yarım saatte orda olabiliyordum.
Evin önüne geldiğimde arabayı onun arabasının yanına park ettim. İnip eve göz gezdirdim. Eşyaları kendiliğinden vardı. Ben sadece yanıma kişisel eşyalarımı ve birkaç kıyafetimi almıştım. Tekrar gülümseyip arabadan kutuları aldım.
Ah, bu arada bahsetmeyi unuttum. Burada iki kişi yaşayacaktık. Birde ev arkadaşım olacak. Henüz yalnız yaşamaya cesaret edemediğim için annemin arkadaşının oğlu ile aynı evde yaşamaya karar verdik. O da benim gibi ayrı eve çıkmak istiyormuş bu aralar zaten.
Sorun şu ki, onun hakkında hiç bir fikrim yok. Tipini bilmiyorum davranışlarını bilmiyorum, huyları vsvsvsvs. Eminim benim yaptığım bu saçmalığı kimsr yapmaz. Kim hiç tanımadığı biri ile ev arkadaşı olmayı kabul eder ki?
Arabası burda olduğuna göre kendisi de içerdedir herhalde.
Kapıya yaklaşıp zile bastım. Nefesimi tutup beklemeye başladım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı. Yere bakan kafamı kaldırıp karşımda duran bedene baktım. Üzerinde beyaz bornoz, kahverengi saçları ıslanmış ayrıca alnına yapışmış kare gülüşlü biri duruyordu karşımda.
Gözlerim saçlarında gezinirken sahte bir şekilde öksürdü. Bende kıpırdanıp yüzüne odaklandım. Bakınca içimden benimde gülme isteği geldi ve sırıttım."Hey, banyoyu ilk ben kullandım umarım kızmazsın"
Dedi elini saçına götürerek. Bende bir yandan içeri geçerken konuştum
"Neden kızayım, burası ikimizin evi"
"Haklısın sanırım"
Hafif kıkırdakı. Korktuğum kadar çirkin, iğrenç, şişman biri değildi. Sanırım tam kafa dengim.
Evi önceden gezmiştim ama yinede etrafı süzme isteği geldi. Biraz süzdükten sonra eşyaların bazılarının değiştiğini gördüm.
"Eşyaları mı değiştirdin?"
"Evet"
"Bana niye sormadın"
"Ha sormam mı lazımdı"
"Bilmem bence lazımdı. Neyse iyi olmuş böyle de"
"Çünkü ben yaptım"
Göz devirdikten sonra tekrar kıkırdadı. Açıkçası tatlı biriydi.
İlk izlenimlerim olumlu yöndeydi."Odan benim odamın karşısında gel gösteriyim sende yerleştir eşyalarını"
"Göster bakalım"
"Gel"
Yukarıya doğru çıkmaya başladı. Bende onu takip ediyordum.
"Senin odan burası, benimki de tam karşıdaki. Odanın düzenine falan hiçbir şeyine karışmadım kendin yaparsın"
"İyi bunu düşünebilmişsin bari"
Ben ona ne kadar soğuk davransam da o bana sıcak davranmaktan asla kaçınmıyordu.
"Düşünceli biriyimdir. İnin bitince aşağıda buluşup tanışalım"
Kare bir biçimde gülümseyip kendi odasına girdi. Bornozla geziniyordu evin içinde değil mi o? Üzerini değiştirecektir kesin.
Odama girip etrafa baktım. Söylediği gibi aynıydı. Önceki gelişimde de böyleydi oda. Tam benim tarzım cidden. Perdeler gri. Halı siyah gri ve beyaz. Koyudan açığa doğru gidiyor. Masa, yatak, kapı gri. Sadece yerler kirli beyaz. Diğer kalan yerlerde gri işte.Kapıyı kapatıp elimdekileri yatağın üzerine bıraktım. Kıyafetleri teker teker özenle dolaba yerleştirip kutuyu kenara bıraktım. Çalışma masasının üzerini de doldurduktan sonra ağzımdan bir huh çıktı. Kutuları da alıo dışarı çıktım. Şimdi bu kutuları dışarıdaki çöpe atmak vardı...
