🍁5. Bölüm🍁

167 13 0
                                    

Kai..

Sabahın ışıltısı ve parlaklığını tenimde hissediyordum. Dün gece olanları ve neredeyse ölmek üzere olduğumu hatırlamak dahi istemiyordum. Sehunun yatağında sabaha uyanmıştım. Dün gecenin yorgunluğunu bütün vücudumda hatta kepriklerimde bile hissedebiliyordum. Yatakta doğruldum. Kambur bir şekilde otururken saçlarımı karıştırırdım. Kendimi toparladım ve yavaşça Sehunu bulmak için evin içinde turlamaya başladım. Sehun oturma odasında koltuğa kıvrılmış yatıyordu. Siyah koltuğun üzerinde açık teniyle hemen göze çarpıyordu. Hala uyuyordu. Koltuğun karşısındaki pufa oturarak bir kaç dakika sadece onu inceledim...
Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçmiştim bile. Neden ona karşı böyle sakin kalabildiğimi bilmiyordum. Sadece onu bana bağlayan bir şey vardı. Vampirdim o da bir insan. Benim ölmemem için kan içmem gerekliydi. Çoğu vampir için gerekliydi. Sadece savaştığım birini ıssıracağım ve bir işten mutlu olup zev aldığım zaman gözlerim kırmızı oluyordu. Kana karşı aç kaldığımda ya kendimden geçiyor vahşileşiyor ya da gözlerim kararıyor bedenim ölüyordu. Ama şu sıralar vücudumda yeni gelişmeler yaşanıyordu. Daha ben de ne olduğunu kavrayamadım ama kalbim onu gördükçe hızlanıyor ve kalp atışlarım belirginleşiyordu.

Sehun..

Karanlık bir sokak içinde tek bir lamba yanıyor etrafta kimse yok ama havada korku geceye yayılıyor. Yanan sokak lambasının altında bir çocuk var koyu kahve saçları ve üstünde sade kıyafetler sokağın kaldırımında
oturuyor elinde sadece bir mektup. Gözlerinden sadece bir yaş süzüyor. Soğuk kaldırıma sessizlikte düşüyor. Arkadan sadece bir kız sesi duyuluyor ince bir ses "ANNE!" dedildiği duyuluyor.
Sehun nefes nefese yattığı koltukta uyanıyor.

Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Kendimi sabaha bir kabusla kalkmış olarak buldum. Altımdaki yastığın ön yüzü hafif ıslaktı. Elimi hafifçe yüzümde gezdirdim yanaklarımdan aşağı akan yaş elimi ıslattı. Uykumda ağlamıştım. Sık yaşadığım bir durum değildi hatta hiç yaşamamıştım. Rüyamı tekrar hatırlamaya çalıştığımda aklımda sadece silik görüntüler kalmıştı. Hızla koltukta doğruldum. Rüyalarımı hatırlayamamak beni deli ediyordu. Elimle saçımı hafif şekillendirip esnedim. Kısa süreli dinlenişim ardından ayağa kalktım. Kurt gibi acıkmıştım. Dün sabah yaptığım kahvaltı hariç hiçbir şey yememiştim
Ama anladım ki misafir vampirciğimiz bu işi çoktan halletmişti...

Kai...

Yemeği hazırlama işlemim tam da bitmişken içeri Sehun giriverdi. Yüzünde şaşkınlık benzeri bir ifadeyle. Yemek masasının üstünde hazırladığım yemeklere baktı. Ona gözlerimle oturmasını işaret ettim. İkimizde oturduktan sonra yemeğe başladık.
"Dün yaptığın şey için sana ban şey.. Gerçekten minnettarım. Neredeyse ölüyordum ve sen beni yaşatmak için kendini yaralandın ben sadece yaptığın şey için teşekkür ederim"

Göz gözgözeydik. Sehun konuşmaya başladı.

"Senin ölmene izin veremezdim. Sadece nedenini bilmiyorum ama izin veremezdim. Vampir olman ya da beni öldürmeye çalışman beni korkutmuyor. Sanki bir bağ var..." Sehun duraksadı. Bende olan gözleri kestiği eline indi. Konuşma bitmişti. Söylemek istiyordum. Ama çok erkendi. Aramızdaki bağı söylemek ya da onu neden ıssıramadığımı söylemek için.

Kahvaltı bittiğinde ikimizde masayı topluyorduk. Gitmem gerekecekti. Artık gitmem lazımdı bu evde olmak rahatlatıcıydı ama onu zaten korkutmuştum. Herşey için ona teşekkür etmiş. Kapıya doğru yürüyordum. Tam kapıya gelmiştim kapıyı açmam ve kapanması bir olmuştu. Beni kapıya dayamıştı. Beni kapıyla kendi arasına sıkıştırmış iki kolunu beni ortaya alacak şekilde yaslamıştı. Yüzüm kızarıyordu. Şuan çok tehlikeli bişey yaptığının farkında bile değildi. Ben bir eşcinseldim. Yani bu durum içerisinde onu... Hafifçe yüzünü bana yaklaştırır. "Hiç bir yere gitmiyorsun bu bağ ve olay çözünene kadar" hissediyordum gözüm yine kırmızılaşıyordu. Açık teni dudakları. Ben napıcağımı bilemiyorum. Nefesini hissediyordum. Konuştukları beynimde bulanıklaşıyordu tek yaptığım onu öpmek olmuştu. Hızla dudağımı onunkiyle birleştirdim. Onu öpmeye başlamıştım. Ellerimle bedenini tutuyordum. Kalp atışlarımı ikimizinki de yükselmişti. Git gide hızlanıyordu. Onu daha sert öpüyorum. Karşılık vermeye başladı. Bedenimizi iyice yakınlaştı. Sert öpücük git gide tutkulu bir öpücüğe dönüşüyordu. Elleriyle başımı kavradı. Ve beni öpmeye başladı. Gözleri kapalıydı. Dudaklarında kayboluyorum. Elimi yavaşça bedeninde gezdiriyordum. Bu öpücüğün bitmemesini hatta daha farklı bir şeye dönüşmesini istiyordum. Beni tuttuğu elleri hafifçe gevşedi ve omuzlarıma indi...

Sehun..

Tutkulu öpücük devam ediyordu. Bir gay değilim aslında. Ama bu öpücük kendimden geçmem sebep oluyordu. Bir erkekten hoşlanmamalıyım. Hele ki bir vampirden. Ama nasıl bir tutku öpücük giderek uçuyordu. Dayanamıyorum. Devam etmek istiyorum. Elnin tişörtümden içeri sokmuştu. Yavaşça elini belime doğru indirdi. Gözleri tamamen kırmızıyı. Bu tutkulu öpücükle onunda kendini kaybettiği belliydi. Kapıda devam ediyorduk. Beni hafifçe bir odaya sürükledi. Bu işin sonu fena bitecekti. Yavaşça tişörtümü çıkarttı. Elini birkaç defa boyunca vücudumda gezdirdi. Elini pantolonuma doğru hafifçe sürükledi. Ama o sırada elimle onu engelledim. Bu hoşuma gidiyordu. Ama olamazdı bir erkekle ya da daha yeni tanıştığım biriyle. Bu sefer beni yavaşça yatağa otururdu. Beni istediğini görebiliyorum. Beni yatağa yatırdı. Ve beni onu kapıda yaptığım gibi sıkıştırdı. Kırmızı gözleriyle bana bakıyordu. Bedenim hala çıplaktı yani üst bölümüm. Azından tek bir cümle süzüldü. "Seni istiyorum"

Aşkın Kanı // Sekai<3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin