ƒιηαℓ| Nefessiz kalmışsın, nefesin olmuş

7.6K 481 136
                                    

Uçaktan indiğimde gidebildiğim en hızlı şekilde Taehyung'un yanına gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uçaktan indiğimde gidebildiğim en hızlı şekilde Taehyung'un yanına gittim. Nerede olduğunu çok iyi biliyordum, benim evimdeydi.
Yokluğumda sık sık buraya gelip vakit geçirdiğini biliyordum. Buraya gelmek onun için sanki ben hiç yanından ayrılmamışım, hep buradaymışım gibi hissettiriyordu.

İçeriye girdiğim gibi masanın üzerinde iki sayfalık bir not buldum.

O an ilk aklıma gelen şeyi yapmaması için belki de bu zamana kadar tanrıya etmediğim kadar dua ettim. Oturma odasında yoktu, mutfakta da. Bacaklarımda kalan son dermanla odama doğru koşmaya başladım.

Kapıya geldiğimde tek duyabildiğim sandalyenin zeminde çıkardığı tıkırtı ve yüksek sesli bir ağlama sesiydi "özür dilerim" diyordu.

"Özür dilerim sevgilim, sözümü tutamayacağım. Ellerini hiç bırakmayacaktım, sen benimkileri bıraksanda ben senin kanatlanıp uçmana izin vermeyecektim.
Özür dilerim. Bu fazla ağır. Bu acıyı daha fazla taşıyamıyorum omuzlarımda."

Kapıyı nasıl bir hışımla açtım bilmiyorum, zaten bundan sonrasında ruhsal ve fiziksel bütün dengemi kaybettiğime eminim.

Sandalyenin üzerindeki bedenini gördüm önce, sonra o öpmeye bile kıyamadığım boynuna geçirdiği ipi. Ayaklarım titremeye başladı zemin sanki düz değildi artık, sanki üzerinde yuvarlanıyordum o an. Zar zor yürüdüm. Boğazım yırtılırcasına bağırdım karşımda duran bedene. Sesimi duyduğu an döneceğini biliyordum "sevgilim" diye döndü o artık tiksindiğim sandalyenin üstünde.

O an işte o an, kendi kendime dedim ki "Jeon Jungkook, sen ki kendinden çok sevmezdin kimseyi, önemsemezdin. Şimdi bak iyi bak
O karşında duran boynuna ipi geçirmiş o adam, senin canın olmuş. Sen nefessiz kalmışsın, o kendi boynuna ipi geçirdiğinde
nefesin olmuş senin, sebebin olmuş."

O binbir parçaya ayırmak istediğim sandalyenin ayaklarının altında süzülüşünü seyrettim. Uzun süredir sarıp sarmalayamadığım bedenine atıldım hışımla.

Onun nefesi daraldıkça ben nefes alamadım, o ağladıkça ben daha çok ağladım. Sardım onu sonra, dokunmaya kıyamadığım boynundan çıkardım ipi. Bir bir öptüm izi kalan yerleri.

"Geçti," dedim.
"Geçti sevgilim, ben geldim bak."
"Sana tekrar yuva olmaya geldim."














I found you » Taekook Au! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin