1

66 9 29
                                    

Kimi zaman kendimi, kusursuzluğun içinde oluşan tek kusur gibi hissederdim. Bu siyahın içinde beyaz nokta değilde, gökkuşağının arasında ki kara leke gibiydi.

Rengarenk insanlar arasına tüm karanlığımla girmiş bulunmaktaydım. Barda ki çoğu kişi dans ediyor bazıları ise bir köşeye sinmiş öylece içkisini yudumluyordu. Dans eden kalabılığı zorda olsa geçe bilmiştim arka taraf geçtim eşyalarımı bırakıp diğer barmenin yanında yerimi aldım. Bir kaç sorhoşun sarkması dışında bu işi seviyordum çünkü bazıları gelip dertlerini anlatırlardı bende dinler bir iki fikir sunar ne yapacaklarını söylerdim bu sayede bir kaç kişiyle dostluğumuz da oluşmaya başlamıştı sürekli gelip anlatırlar bende dinlerdim insanların psikolojisini anlamaya çalışmak hoşuma gidiyor. Bu işe ilk başladığım da yapamicağımı düşünmüştüm ama aksine çok güzel bir şekilde üstesinden geliyordum.

Sabahları okula gidiyor akşamları barmenlik yapıyordum, okulda arkadaşım yoktu orda ki çoluk çocukla uğraşıcak halimde yoktu. Ben onlardan iki yaş büyüktüm geçmişteki olaylar yüzünden bir buçuk senem yanmıştı yani 19 yaşında üniversite okumam gerekirken hala lisedeydim saçmalık...

Sonunda gece 2 de evdeydim,kendimi direk duşa attım iyi gelmişti sıcak su kaslarımı rahatlattı. Çalışma masamın başına oturup matematik kitabımı çıkardım herkesin aksine bu dersi hep sevmişimdir hedefime ulaşmak için de ders çalışmalıydım yoksa ailemden kalan biraz parayla ve çalışmamla hayata tutunamazdım.
Türev den baya bir soru çözdükten sonra bir dal sigaramı yaktım perdeyi açıp sessiz şehire baktım yalnızlığım aklıma geldi zaten hiç çıkmıyordu ki gelsin buda saçma bir paradoks. Yavaş yavaş güneş doğmaya başladı bende kalkıp hazırlandım klasikleşmış siyah dar kotumu giydim üstüne de vücuda yapışan siyah bir tişört giyip içime soktum havalar yavaş yavaş serinlemeye başladı bu yüzden de siyah kot ceketimi üstüme geçirdim boynuma da bir kolye taktım saçımı toplamayı pek sevmiyorum bu yüzden taradım ve öylece bıraktım. Özel okula gidiyorum dayım sağolsun bu kadarını benim için yapmış ve paramı ödüyordu garip geliyor akrabalarımın çoğu ailemin ölümünden sonra benimle hiç ilgilenmemişti ama dayım bana arada yardımcı oluyor para yolluyor okul masrafımı karşılıyor hatta buradaki evi bile o almıştı ben sadece içinde ki eşyaları almış düzenlemiştim uzun zamandır dayımla konuşmuyorduk okuldan sonra onu arıcağımı aklımın bir köşesine not ettim ve evden çıktım.

Sonunda iğrenç okula gelmiştim burda ki hiç kimseyi sevmiyorum hepsi aptal şımarık çocukların teki ama sadece bir çocuk var onunla da aynı sınıftayız o bir arka köşede ben bir arka köşede oturuyoruz büyük duruyor oda kimseyle muhatap olmuyor benim gibi aslında baya yakışıklı çocuk bir sürü kız yürümeye çalıştı ve onun dediği tek cevap şuydu "ben çocuk bakıcısı değilim işine bak" aslında konuşsak anlaşa bilirdik ama bilmiyorum konuşmayı pek sevmem gidip de arkadaş olmaya çalışmak uzun zamandır yapmadığım bir eylem ve yapabilirmiyim orası muamma. İlk iki ders edebiyattı güzel bir uyku dan sonra kalkmıştım çünkü ders fizik önemli bir ders fiziği de seviyorum tam bir sayısalcı insanım... Baya bir not aldıktan sonra acıktığımı hissedip kantine indim, her zamanki gibi bir kek ve su alıp sınıfa çıktım yedim ve tekrar yerime yerleştim suyuda tek  dikleyişte bitirip çöpe attım. Hoca gelmişti ders matematik en sevdiğim test dağıttı çünkü konuyu yeni bitirmiştik hepsini güzelce çözüp hocanın masasının üstüne bıraktım ilk ben bitirmiştim sonra peşimden Batuhan bıraktı o yakışıklı çocuk işte yüzünü daha yakından gördüğümde ciddi anlamda yakışıklı olduğuna kanaat getirdim bana bakıp göz kırptı umursamadım ve yerime oturdum. Öğle arasına daha çok olduğunu fark edip kafamı sıraya gömdüm. Zilin sesiyle kalkdım,çantamdan telefonumu ve paramı alıp çıktım zaten sigara paketimi yanımdan ayırmazdım. Okuldan çıkıp iki sokak ilerde ki o sakin kafeye gidip oturdum bura hoşuma gidiyordu hem daha şımarık çocuklar burayı keşfetmemişti bu yanı bile çok güzeldi. Uykum vardı biraz uykumu alsın diye kahve ve yanına tatlı söyledim siparişlerimin gelmesini beklerken ceketimin iç cebinde ki paketi çıkarıp bir dal sigaramı yaktım işte bu iyi gelmişti. Ben masaya dalmışken bir ses bana seslendi baktığımda Batuhandı, tekrar otura bilir miyim dedi biraz afalladım ve hemen tabi dedim. Garson kız ona da bir menü getirdi kendisene kahve söyledi ve cebinde paketini çıkarıp sigarasını yaktı. Hadi ama bunu yaparken neden bu kadar tatlı gelmişti gözüme saçmalama nazlı normal bir erkek işte diyen iç sesimi onayladım ama bir diğer iç sesim ne kadar tatlı olduğunu saydırıyordu. Açık kahve sarımsı saçlar vardı aynı benimkiler gibi dağınık bırakmıştı ve bu asilik ona baya gitmişti yüz hatları hoştu...

Kahvelerimiz ve benim tatlım geldi o bir dal daha sigara yaktı bende kahvemden büyük bir yudum aldım dilimin yanmasını pek umursamadım ve bir yudum daha aldım daha sonra tatlıma gömüldüm bitince sigaramı çıkartıp yaktım daha doğrusu yakmaya çalıştım çünkü siktiğimin çakmağı yanmadı homurdandım çakmağını yakıp bana uzattı ve sigaramı alevlendirdi. Kafamı hafif öne eğip gözlerimi yavaşça kapatıp açtım teşekkür eder gibiydi oda gözlerini kapatıp açıp kendince rica etti. Kahvelerimiz bitmişti ve zile 10 dakika kalmıştı kalkıcaktım ama öyle pat diye kalkmazdım bu konularda çekingen bir kız oluyorum ve bu hiç hoş değil. Yarım saattır burda sessizce oturuyorduk ve benim bu sessizliği bozucak kadar özgüvenim yoktu o sırada hesabı istedi rahatlatmıştım benim yediklerim 15 tutuyordu masaya 20 lira bıraktım paraya ve bana baktı hafif sinirlendi gibi hissettim sonra parayı alıp cebine attı cebinden 50 lira çıkarıp üstü kalsın dedi ve kalktık. Okula doğru yürüyorduk yanyana ve sessizce bu sessizlik hoşuma gitti nedense bir anda durdu durunca bende durdum sigara paketini ver dedi umursamadım ve verdim iki dal çıkardı birini yakıp bana verdi kendi dudağında yakmıştı bu durumu ilk defa yaşıyordum açıkcası umursamıyor gibi yapıp aldım ve içime derin bir nefes çektim diğerlerimin en ücra köşelerine bile dumanın geldiğinden emin olunca bıraktım ve dışarıya üfledim bana baktı gülümsedi ve paketi tekrar uzattı alıp ceketimin iç cebine attım. Okula geldiğimizde sigaralarımız çoktan bitmişti ve tam içeriye adım attığımızda zil çaldı sınıfa çıktık tam kapıdan içeri giricektik ki bana dönüp bunu sıksık tekrar edelim dedi, suratına baktım yüzünde sinsilik yada şeytani herhangi bir işaret yoktu zaten bunları aramam saçma çocuğun sesi bile güven vericiydi o an kelimeler ağzımdan döküldü her öğle arası aynı yerde hadi ama bunları ben demiş olmazdım dimi kendimi aşmaya başladım. Ona baktığımda bana gülümsedi ve sınıfa girip sırasına oturdu bende gidip sırama oturdum. Biraz sınıfı izledim lise son olmalarına rağmen çoğu cidden çocuksuydu bilmiyorum saçma sapan haraketlet tamam eğlene bilirler ona bir sözüm yok ama bokunu çıkartıyor bazıları sınıfa bakarak göz devirdim sonra gözümü batuhana çevirdiğim de oda sınıfa iğrenici bakışlar atıyordu dudağımın kenarı kalktı hass bana bir şeyler oluyor. O sırada sınıfa hoca girdi ıyy ders coğrafya kafamı koydum ve yatıp uyudum.

Biri beni dürtüyordu homurdandım ve gözümü açtığımda batuhandı kaşlarımı çattım baktı gülümsedi günaydın uykucu prenses uyandırmak istemezdim ama çıkış zili çaldı kalksan iyi edersin dedi bir saniye o demin ne demişti prenses mi bu kelime etkileyiciydi etkisinden çıkmadığım o ses tonu birde prenses diyince tamam diyip çantamı topladım ve kalktım yine gülümsedi bu çocuk çok sert gözüküyordu ama çok güzel gülümsüyor lan...

Evine bırakmamı ister misin dedi biraz durup düşündüm bilmiyorum bu çocukdan zarar gelmezdi galiba hem uzun zaman sonra belki de arkadaşım oluyordur bilemeyiz olur dedim ve onun peşine takıldım. Hadi canım olamaz motoru vardı ve bu cidden mükemmel gözüküyordu motora dokunmak istedim ve kendimi daha fazla tutamayıp direksiyon yerinden başlayıp arka tekere kadar elimle hayali bir çizgi çizdim etkileyici bir motordu ehliyetim vardı ama motora bir türlü cesaret edemiyordum ama galiba etmeliydim çünkü bu bebek çok etkileyici gözüküyordu. Motorun oturma yerinin altındaki gizli gözden bir kask daha çıkartıp bana uzattı saçlarımı geriye atıp taktım oda taktı ve bindi bende arkasına bindim şimdilik sakin gidiyordu ani bir şekilde hızlandı bende düşmemek için ona sarıldım siktir bunlar kas miydi elim sanki ateşe dokunmuş gibi yanıyordu sonunda durduk etrafa baktığımda evime gelmiştik evimi nereden biliyordu işte bu garipti indim ve indi kaskı çıkartıp verdim ve kaşlarımı çattım gülümsedi ve kulağıma eğilip evinin nerde olduğunu bildiğimde şimdilik benim sırrım olsun dedi kaşlarımı daha çok çattım ne demek sır Allah Allah acaba bu çocuk sapık mıydı lütfen olmasın bana baktı ve tekrar gülümseyip motoruna bindi ve karşı yan binanın önüne park etti ve binanın içine girdi hadi ama cidden mi yan apartmanda oturuyordu ve ben anca mi görüyordum çıldırıcam. Daha fazla ayakta kalmak istemeyip apartmana girdim asansöre binip 5 e bastım evimin kapısına geldiğim de anahtarı yerine sokup kapıyı açtım odama girdim çok havasızdi perdeyi açtım ve gördüğüm şey karşısında şoka girdim , kaşlarım benden habersiz çoktan kendiliğinden çatılmıştı.

Biraz acemiyim yavaş yavaş toparlanıcağıma eminim kitabıma şans verin ve okuyun lütfen. Hatalarımı belirtin yorum yapın şimdiden teşekkür ederim.

Sarhoşum Ama Sana Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin