0.6

66 15 3
                                    

Kapının önüne geldiğimde poşetleri yere bıraktım çok sinirliydim ona bunun hesabını soracaktım
Ellerimi cebime koyup cebimde olan anahtarları çıkardım deliğe takıp çevirdiğimde kapıyı itip yerde ki poşetleri elime alarak içeriye girdim salona bakıp poşetleri bir yere fırlattığımda kapıyı tekmeyle kapatmıştım gözümle jungkook'u aramaya başlamıştım adım adım salona ilerlerken ama yoktu kafamı çevirip mutfağın kapısına baktığımda elinde kahvesiyle yarı çıplak olan bir jungkook'u görmüştüm baklavaları ve vücud hatları bana ateş ediyordu o tarafa dönüp jungkook'a bakmaya başladım oda kahvesinden yudum alırken farketmişti beni bana bakıp p*ç smile atıp
- Bende seni ortalıkta göremeyince gittin sanmıştım
Dedi kapıya yaslanıp ona alaycı bir bakış atıp küçümseyen gülüşümü takmıştım yüzüme
- İki yıl içersinde bu kadar düştün mü ?
Dedim çok sinirlenmiş olacak ki elindeki kahveyi fırlatıp bana doğru yürümeye başladı yüzümdeki gülüş kaybolmuştu adımlarım geri geri gidiyordu ki koltuğa çarptığımda oda tutmuştu kolumdan ona baktığımda bana ateş püskürüyordu gözlerinden kolumu o kadar sıkmasına karşılık yüzümü ekşitmiştim kaşlarını çatmıştı kıvranıyordum elisinde
-Canım yanıyo kook bırak kolumu
Dediğimde bunu umursamayıp daha çok sıkıyordu
- Sen canına mı susadın chou tzuyu ?
Dediğinde kolumu elisinden kurtarmak için çırpınıyorken
- Canıma susamadım sen eski sen değilsin ? Bana küçük evlilik hayallerinden bahseden sen şuan başkasına aşıksın
Dedim oda beni o sırada yere atıp baş parmağı sallayıp üzerime doğru yürüyordu ellerim yerle birleşince bileklerime kadar gelen bir ağrıyı hissetmiştim jungkook'a baktığımda bana kin kusuyordu
- Sen sadece benim için hevestin 2 yıl önceki kalmış bir heves seni sevseydim seni asla bırakıp gitmezdim hemde öyle bir günde
Diz çöküp dizlerini kırınca devam etti sözüne
-Sonradan haberim oldu ama ben yinede seni umursamadım çekip giderken sana haber vermedim bile ama sen sülük gibi yapıştın peşime sosyal medyadan yaptığın röpartajlardan hiç vazgeçmedin buraya geleceğim gün havaalanında bekledin herkese sevgili olduğumuzu söyledin o benim ilk aşkım falan dedin peşimi bırakmadın tzuyu beni bu hale sen soktun sen . Bu kadar sinirli olmamı sen sağladın sana bakarken sinirleniyorken lisa'ya bakınca huzurlu bir insan oluyorum
Dediğinde gözümü kıstım gözlerim dolmuş sanki akmak için bir kelime bekliyordu
-Sen lisa'ya gerçekten aşık mısın ?
Dediğimde ayağıya kalkıp kahkaha atmıştı ardından bana bakıp
-Ben ilk defa bu kadar huzurluyum
Dediğinde gözyaşlarım akmıştı söylediği son söz karşısında oda o sırada yukarıya çıkmak için gitmişti yerden destek alarak ayağa kaltığımda arkamı döndüm
-Sen onu sevemezsin senin bana nasıl aşık olduğunu biliyorum beni bir anda unutamazsın
Dediğimde birinci basmakta durup arkasına döndü
-Ben seni bir anda değil yaşadıklarımızın arasında unuttum
Diyip basamakları teker teker çıktığında ben öylece kalmıştım göz yaşlarım yanaklarımdan akıyorken olduğum yere çökmüştüm içimde tutmak istediğim haykırışlarımı ağlıyarak söylemiştim bağıra bağıra
-Ben sana ne yaptım jungkook ? Neden ben değil de o ? Neden ?
Diye ağlayıp kendi halime yanıyordum bir süre öyle kaldıktan sonra gözyaşlarım kuruduğunda yerden destek alıp kalktığımda mutfağa yönelmiştim buhuk gözlerle baksamda etrafa mutfağı görebiliyordum jungkook'un bıraktığı bardak yere düşmüştü ve paramparça olmuştu parçaları her tarafa dağılmıştı ayaklarıma batıp canımı yaksada aldırış etmeyip mutfağa geldim masaya baktığımda iki kişilik tabak ve benim yaptığım yemekler vardı masaya dokunup etrafında tur atıyorken alttan kavradığım örtüyü tutup çekmiştim sofra hepsi yere düşmüştü tabaklar paramparça olurken ben masaya tutunmuştum ayaklarım ağrıyor ve canım yanıyordu sesler dört bir yanı sarmıştı ama jeon jungkook ortalıkta yoktu umrumdada değildi cam parçacıklarına bakıp mutfaktan çıktım cam parçacıkların ayağıma batması canımı yakmıyorken onun bana söylediği her söz canımı yakıyordu
Adım adım salona ilerken merdivenlerden tedirginle aşağıya inen bir jungkook görmemle öylece kalmıştım bana bakıp söylene söylene mutfağa koştuğunda arkamı dönmemiştim mutfağa girdiğinde
-Ne yaptığını sanı-
Diyip durmuştu ne oldu ne biti cidden umrumda değildi iki omuzumdan tutup beni kendine çevirdiğinde ona baktım
-Ne yaptın ?
Dedi sinirli bir şekilde baştan aşağıya süzüp beni ayaklarımda takılı kaldı mutfağın kapısına bakınca kafamı zarzorda olsa çevirip bakmıştım bende mutfaktan başlayıp bende biten bir kanlı ayak izleri vardı tekrar gözünü bana dikince ona baktım
-Tzuyu
Demişti ve ben sadece bunu duymuştum

Kaçış [Jjk] BittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin