Yüzüme vuran güneş ışınlarıyla açmıştım gözümü elimi gözümün üstüne koyup gümeş ışınlarından korumaya çalışmıştım gözlerimi tekrar uykuya dalmak istesemde uykum kaçmıştı elimi gözümden çekip gözlerimi sımsıkı güneşden korumak için kapattığımda bankın üst ve alt kısmına tutnarak oturur pozisyona gelmiştim ayaklarım yere bastığında bedenime işleyen ağrıyla sesiz bir "ah! " çekmiştim canım çok yanmıştı gözlerimi açtığımda güneşin sadece yatıp başımı koyduğum yere tek vurduğunu anladığımda gözlerim özgürlüğüme kavuşmuştu elimi saçlarıma doladığımda hepsini sağ tarafa yatırmıştım cidden dün akşam o rüzgarda kız başıma bu bankta nasıl uyuduğumu bilmiyordum
Gözlerimi kısıp etrafa baktığımda parkta veya sokakta kimsenin olmadığını farketmiştim demek ki saat daha erkendi kaçtı bilmiyordum ama güneş yeni doğmuşa benziyordu
Parka bakıyordum cidden burayı çok özlemiştim dünyanın en tehlikesiz yeriydi burası burada tehlikeli insanlar yoktu herkez için burası çocukların eğlence yeri olabilir ama benim için önem taşıyordu
Etrafa baktığımda banktan destek alarak ayaklanmıştım eve gidecektim dün akşam yaşanılan o saçmalığa rahmen o eve gidecektim merak ediyordum jungkook beni merak etmişmiydi diye cevabını biliyordum ama kendimi böyle kandırmalıydım tekrar o eve gitmek için bir bahanem olmalıydı
Her bir adımda bedenime işleyen ağrı yüzümü ekşitmeme sebepdi içimden ah diyordum ama yinede bunu kendime sorun etmemeye çalışıyordum
Parkın kapısından çıkıp jungkook'un evisine yol almıştım
Ben chou tzuyu...
İki yıl önce bir trafik kazasında annemi ve babamı kaybettim
Ne yediği belirsiz bir genç arabasıyla makas atarken dengesini kaybedip bizim arabaya çarpıştı ben içinde değildim ama keşke olsaydım
Haberi aldığımda annem ve babamı hastaneye getirmişler di acil kapısından içeriye girdiğimde chaeyoung'u görmemle hemen yanısına koşmuştum chaeyoung bana sarılıp üzgünüm tzuyu çok üzgünüm dediğinde yere çömelmiştim ikiside bu dünyadan uçup gitmişti
Gözümdeki yaşlar akıp gidiyorken hırçkırıklarım bütün hastaneyi sarıyordu ayaklanıp morga doğru giderken chaeyoung kolumdan tuttu onun itip yoluma devam edecekken eunwoo önüme geçip bana sımsıkı sarılmıştı sırtımı sıvazladığında sanki buna ihtiyacım varmış gibi hissediyordum ona sımsımkı sarıldığımda
-Sakın ağlama onunların senin kalbinde yaşadığını biliyorsun
Dedi bana daha çok akmıştı gözyaşlarım kendimi yorgun hissediyordum
**
Yanımdan geçen herkez dayımla el sıkışırken ben mezarın başındaydım yavaş yavaş herkez dağılırken ben orda kalmak istiyordum ama koluma girip
-Hadi gidelim
Diyen eunwoo'nun sesiyle çoktan oradan uzaklaşmıştık arabadan dışarıya baktığımda aklıma onlarla geçirdiğim günler geliyordu gözlerim dolmuştu ama akmıyordu
-Chaeyoung neden gelmedi ?
Diyen eunwoo'nun sorusuyla kafamı camdan çevirip ona baktım
-Bilmiyorum
Dediğimde dayım gülmüştü o günden sonra ilk defa konuşmuştum çünkü
Aniden telefonun çalmasıyla eski halime geri dönmüştüm aniden önünde beliren telefonla etrafımdakilere baksamda "Senin telefonun yavrum chaeyoung arıyo " diyen dayıma bakıp telefonu elime alıp açmıştım kulağıma getirdiğimde duyduğum şeyle şok olmuştum telefon elimden düştüğünde
"Arabayı durdur inicem " dedim şöföre
Dayım bana bakıp "Ne oldu kızım? Nereye ?dediğinde arabayı hala süren şöfere "Arabayı durdur dedim sana! Dediğimde ani fren yapmıştı kafam öne gidip gelsede arabayı durdurmuştu
Arabanın kapısını tutup açtığımda eunwoo tutmuş kolumu "Nereye ?" dedi bağırmalı ses tonuyla ona bakıp "Jungkook'un yanına" dediğimde kolumu bırakmıştı kapıyı itip arabadan indim kapıyı çarptığımda hava alanına doğru koşmaya başlamıştım aklıma geldikçe gidişi daha çok hızlı atıyordum adımlarımı
Hava alanına vardığımda sağıma soluma bakındım ve yukarda asılı duran dijital çizelgeden bakındım amerikan uçağı 1.kapı yazıyordu etrafa baktığımda gördüğüm kapıya doğru koşmaya başlamıştım ama görevliler önüme geçince kapıyla aramdaki olan adım sayısı ikiye katlanmıştı "Girmeniz yasak "
Dediğinde ağlaması ses tonuyla "lütfen izin verin benim uçağa yetişmem lazım "
Dedim sitemli bir tavırla"Bu uçağın yolcusuysanız eğer başka başka bir Amerika'n uçağına binmeniz lazım çünkü uçak şimdi havalanacak " diyip saatte baktığında gelen sesle birlikte camdan piste bakmıştım uçak havalanıyordu
"Jungkook" diyip atıldığım da iki görevlide beni belimden ve kolumdan tutup geriye itiyorlardı "Jungkook bırakın beni , jungkook " dememe bile aldırış etmiyorlardı ben içlerinde çırpınırken uçak git gide daha çok havalanmıştı arkasından bakıyordum sadece belli bir süre gözden kaybolduğunda yere çömelip sadece ağlamıştım annem ve babam gibi onuda kaybetmiştim
****************
Eve geldiğimde kapının önünde durmuştum eve baktığımda dün akşam yaşadıklarım gelmişti aklıma içim sıkıntıyla dolsada aldırmamaya çalışmıştım tae benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi bana nasıl böyle davrana bildi ki aklım almıyordu
Kapı kapalıydı jungkook'un evde olmadığından kesin emindim tae gidince kapatmıştır diye düşündüm
Evin arka bahçesine doğru yürüyüp havuza çıkan kapılardan bir tanesine yürüyerek eve girmiştim solandaki halı yamuktu evde sesiz kesinlikle jungkook burada değil di diyip merdivenlere doğru ilerlerken çalan zilin eşliğinde şaşkınlıkla kapıya gitmiştim kapı kolunu tutup indirdiğimde kapının bana doğru gelmesiyle lisa belirmişti derin bir of çekip bıkgınlıkla baktığımda "Jungkook burda değil diyip kapıyı kapatacakken elisini araya sokmasıyla kapıyı bana doğru geri çekmiştim
Lisa hemen içeri girip kapıyı kapatmıştı bana baktığında alaycı bir tavır takınmıştı yüzüne
-Ben jungkook için değil senin için geldim bence bazı gerçekleri bilmelisin
Dediğinde anlamadığımı belirten bakışlarımı takınmıştım üzerine salona doğru ilerlerken
-Dün akşam neler olduğunu biliyorum
Dediğinde istemsizce "Ne" dedim peşinden solana ilerlediğimde çantasını kanepenin üzerine atıp bana döndü nefes nefese geldiğimizde sinirli bir şekilde sordum
-Nasıl ? Nerden biliyorsun ? Yoksa sen mi ? Sen mi yaptın bunu?
Dediğimde alaycı bir tavır takınıp kahkaha atmaya başladı
-Ben değil jeon jungkook planladı
Dediğinde öylece kalmıştım
-Ne o şaşırdın mı?
gözlerimle etrafı gezdirdiğimde bu cümleyi sindirmeye çalışıyordum ardından ona bakıp kolusundan sımsıkı tutup çekiştirmeye başladığımda kanepede duran çantasınıda aldım elime
-Ne yapıyordun sen bıraksana kolumu kapıya kadar ona sürüklediğimde çantasını elisine tıkıtırmıştım
- Ne yaptığını sanıyorsun sen jungkook bilse bana böyle dav-
Cümlesini bitirmesine izin vermeden açtığım gibi kapıyı onu kolundan tutup dışarı savurmuştum
-Bunuda jeon jungkook'a anlatırsın
Diyip kapıyı kapattığımda arkasına yaslanıp çökmüştüm bence lisa'nın dedikleri doğruydu her nekadar inanmak istemesemde doğruydu gözümde akan yaşlar durmuyordu
Madem o kadar çok istiyorsun gitmemi senin dediğin olsun iki yıl önceki gibi
Jeon jungkook
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış [Jjk] Bitti
FanfictionBu oyundan kaçışın yok .... 29.01.19 Kurgu#581 Genelkurgu#587 Gençkızedebiyatı#768 Dram#664 31.01.2019 Kurgu#580 Dram#777 Genelkurgu#625 Gençkızedebiyatı#862