Genç kızın kalp ritimleri hızlanmıştı. Sakin kalmaya çalıştıkça daha da sık nefes alıp veriyordu. Başı dönmeye ve göğüsü sancılanmaya başlamıştı. Yapma diyordu kalbine. Eğer olumlu cevap gelmezse üzülecekti biliyordu. Bu yüzden izin verme diyordu. Ne kadar kalbini yıkıp döksede bırakamıyordu. Onu düşünmeden bir saniye bile yapamazken, onu nasıl kalbinin en derinlerinde saklanan odaya hapsetmeye gücü yetebilecektiki. Kalbi her kan pompalayışında onun ismini haykırırken nasıl anahtarı eline alabilecekti. Ne anahtar istiyordu ne de kilit istiyordu kalbi. O sadece onun kalbi olmak istiyordu. Ama bir şeyi atlıyordu küçük kız. Ona aylar önce verdiği kırıklarla dolu kalbini. Belkide tek ortak yönleri buydu. İkisinin de içinde burukluk vardı. Her şey genç adama kalmıştı. Ya beraber unutacaklardı tüm yaşanmışlıkları biz olacaklardı. Ya da bu zamana kadar yaptıkları gibi ben ve sen olup dahada çok kalplerinin inciltilmesine izin vericeklerdi.
Odanın içerisinde yankılanan özel titreşim sesiyle daldığı düşüncelerden çıktı genç kız. Heyecanı ikiye katlanmıştı ve vücudu deli gibi titriyordu. Yavaşca telefonu eline aldı ve parmak izi yerine baş parmağını okutarak kilitli olan ekranı açtı. Titreyen elini duygu karmaşası yaşayan kalbinin üzerine koydu ve son kez "lütfen hissetsin artık duygularımı" diye yalvardı. Acı çekiyordu ama o bu acıyı bile seviyordu. Aşk zaten duyguların her türlüsüne karşı çıkmadan sevmek değil miydi? Uygulamaya girdi ve mesaj kutusundan SunnyNight yazan isimin üzerine tıkladı. Mesajı görmesiyle okuması bir olmuştu, aynı zamanda gözünden akan yaşın usulca kalbine işlenmeside. İlk defa sevinç göz yaşı döküyordu genç kız. İşte şimdi tam anlamıyla onun marslı kadını olmuştu.SunnyNight: sanırım en başından beri kalbime giden yolda ilermeye başlamışsın da bunun farkına varamamışım ben
SunnyNight: biz olmaya, bizim masalımızı yazmaya varım marslı kadın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRAHA | Texting
Teen Fiction"Ağlamak istersen omzun olacağım. Gülmek istersen gülümsemen olacağım. Uçmak istersen gökyüzün olacağım. İhtiyacın olan her şey olacağım."