"
Kırgınım.
Aklıma gelişlerin gibi kırgınım, ansızın ve çaresiz.
Pazartesi sabahıyım kalabalık bir şehirde,
telaşlıyım bir o kadar da acemi
Kurumuş bir gül gibi ezilmiş içim
İçim diyorum, artık benim değil.
Ne bir damla yağmur, ne de gözlerindir beklediğim.
Ansızın rastlaşılan o sokak köşelerinde, sağır ve ağır adımların sahibiyim.
Kırgınım.
Kırılmaktan darmadağın içim.[Emin Beyazoğlu]