Burada size anlatmak istediğim bir sekizinci sınıf öğrencisinin bir senede ne kadar yorulacağıdır. Bu yeni gelen TEOG'lar insanı ayrı bir şekil yorarken , anne baba baskısı insanı ayrıca öldürür.
15 Eylül 2014 okulun ilk günü , yepyeni bir okul dönemi... Ben klasik bir sekizinci sınıf öğrencisiyim her yerimde sivilceler , siyah lekeler... Yeni bir okula başladım. (sekizinci sınıfa özel) Okul yepyeni ve çevrem farklı kişilerle dolu. Sınıflar geniş ve yirmi kişilik. Sınıfta en arkaya oturdum ve yanıma kimseyi geçirmedim. Biraz utangaç olduğum için kimseyle tanışmadım. Zil çaldı ve sınıf ögrenciyle doldu. Herkes daha ilk günden kaynaşmış hatta sevgili bile yapmışlardı. Öğretmen sınıfa girdi. Türkçe öğretmeniymiş. (Ben bu öğretmeni çok sevdim) Diğer derslerdede sırayla matemik, ingilizce ve fen öğrretmenleri girdi. Son zil çaldı ve herkes koşarak okuldan uzaklaştı. Ben ise otobüse binip dershaneye gittim . Dershane on katlı ve benim sınıfım onuncu katta, ayrıca asansör bozuktu. (Sınıfa çıkarken öldüm.) Dershane öğretmenlerimi görmek beni biraz da olsa rahatlattı. Çünkü bu öğretmenlerimi 3 senedir tanıyordum. İlk gün okullarımız hakkında bolca sohbet ettik. Ders bittiğinde yeniden minibüse binerek eve döndüm.
Evde ilk gün öğrendiklerimin tekrarlarını yaptıktan sonra yorgunluktan uyuya kalmışım.(Saat daha akşam on. )