strangest idol ♢ taekook (türkçe çeviri)

on dokuz

jungkook son bavulunu da aldı ve taksinin bagajına koydu. daha sonra verandaya koşup annesine kocaman sarıldı. jungkook'un annesi gözünde yaşlarla ittirdi onu, "sağlıklı olacaksın ve başını hiçbir derde sokmayacaksın, anlaşıldı mı bebeğim?" jungkook kafasıyla onayladı. annesi alnına bir öpücük kondurdu.

"görüşürüz annecik" dedi jungkook taksiden el sallarken. ev yavaş yavaş gözlerinin önünden giderken kafasını eğdi ve dizlerine baktı.

yurda gidiş yolu oldukça yavaş ve sıkıcıydı. jungkook tüm yol boyunca bts'in yeni albümünü dinlerken camdan dışarıyı izledi.

taksi okula vardığında jungkook ücreti ödedi ve bavullarını bagajdan çıkardı. jungkook devasa büyüklükteki okula doğru yürüdü ve tüm öğrencilerin toplandığı masaya ilerledi.

jungkook masada oturan çocuğa yürüdü. siyah saçları alnını kapatıyordu ve gözlükleri vardı. "merhaba genç adam. benim adım eunhyuk, senin adın ne?" jungkook parmağıyla kendini gösterdi. adamın konuştuğu kişinin kendisi olduğundan emin olmak istiyordu.

eunhyuk kafasını salladı ve jungkook konuştu, "b-ben jungkook. kendi yurdumu arıyordum da." eunhyuk gülümsedi ve jungkook'a onunla gelmesini işaret etti. jungkook da peşinden gitmeye başladı.

"burası senin yurdunun olduğu yer, yalnızca adını bulman gerekiyor." eunhyuk yazılı kağıtların ne anlama geldiğini açıklıyordu. "ah tamam, teşekkür ederim eunhyuk." "ararsın beni hyung." jungkook kafasını onaylarcasına salladı.

jungkook adını c bloktaki 203 numarada buldu. sıra araştırma zamanıydı. fakat araştırma zamanı kısa ve hızlıydı. jungkook odasının pinini girdi ve kapıyı açarak içeri girdi.

"vov burası çok güzelmiş" dedi jungkook odada göz gezdirirken. bavullarını açmaya başladı. sonra da rahat, geniş yatakta uyuya kaldı.

❀

gelsin ekşınlar oBaA