strangest idol ♢ taekook (türkçe çeviri)

otuz dört (final)

jimin jungkook'un yurdundaydı ve en iyi arkadaşıyla dizi izliyordu. taehyung ise güzel bir hafta sonu geçirmek için dışarıdaydı. jimin yerde otururken jungkook siyah koltukta yayılmıştı. ikisinin de elinde patlamış mısır vardı.

odanın dışındaki gürültü içeriden duyuluyordu. gürültü tam kapının önüne gelene kadar her saniye artmaya devam etmişti. bu gürültü taehyung ve diğer bts üyelerinden geliyordu. jimin elinde tuttuğu mısırla kapıdaki diğer beş kişiye donuk bir suratla baktı.

"azıcık bile olsa sakin olamaz mısınız? sadece bir dakika bile?" diye sordu jimin. "tabii ki hayır bebeğim." dedi yoongi ve jimin'e doğru ilerleyip yanağına bir öpücük kondurdu.

"voov işte bunlar senin erkek arkadaşların!" diye bağırdı hoseok. koşarak jungkook ve jimin'in üstüne atladı. "tanrım hepiniz gerçekten çok güzelsiniz." jungkook büyülenmiş bir şekilde beşine bakıyordu.

"hepinizi çok seviyorum ve sen-" "kapa çeneni sen en çok beni seviyorsun." taehyung, jungkook'un sözünü keserek konuştu. daha sonra ona doğru ilerleyerek boynunu yakaladı ve onu derin bir öpücüğün içine çekerken koltuğa itti.

dört üyeden ıslık sesleri yükselirken, jimin büyüttüğü gözleriyle onlara bakıyordu. "bastır koçum" dedi namjoon. o sırada seokjin ona bir şaplak attı. "ben niye böyle şeyler yaşayamıyorum?" dedi jin namjoon'a.

"çünkü sen her zaman beni kendinden uzaklaştırıyorsun??" dedi namjoon soruyu sorgularken. "sikeyim seni" dedi jin ve namjoon'u uzun bir öpücüğün içine soktu. "vov ben neden kimsenin ölümsüz aşkı olamıyorum?" diye sordu hoseok şakayla.

yoongi, "sen tam bir aseksüelsin bu ne sikim iş" diye cevapladı. "kapa sikik çeneni" diye geri cevap verdi hoseok.

"pekala grup, hadi şu ikisi her ne izliyorsa onu izleyelim." diye önerdi hoseok, yoongi'yle yaptıkları bakışma yarışından sonra. herkes oturdu. hoseok, yoongi ve jimin yerde; diğerleri koltuktaydı.

taehyung ve jungkook'un tüm diziyi izledikleri süre boyunca sarılmaları, onlar için oldukça tatlı saatler geçirmelerine yaramıştı.

"seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?"

"elbette biliyorum. ben de seni seviyorum, benim küçük idolüm."

S O N

❀

bitti. valla bitti.

öncelikle; bu kitabı çevirmeye başlamadan önce açıkçası okunmaz diye biraz tırsmıştım fakat o kadar ilgi gördü ki, şaşkınım hala. ehe.

bu kitap aslında tam olarak istediğim gibi bir kitap olmadı ama yine de yazarken çok soft olduğum ve gördüğüm kadarıyla sizin de eğlendiğiniz bir kitaptı.

başından sonuna kadar kitaba ilgi gösterip beni destekleyen herkese çok teşekkür ederim, sizi seviyorum 🤧

kitap çevirmeye devam edeceğim, bu yüzden -eğer çevirilerimi okumaya devam etmek istiyorsanız- beni takip ederseniz yayınladığım her kitaptan haberdar olursunuz. ayrıca bu kitabı da kütüphanenizden çıkarmamanız iyi olur çünkü arada duyurular yayınlayabilirim :3

yeni kitaplarda görüşene dek, kendinize iyi bakın 💜

çokönemlinot: bu benim ciddi bir şekilde çevirdiğim ilk kitaptı ve hatalarım, beğendiğiniz, beğenmediğiniz yerler veya önerileriniz varsa söylerseniz beni çok mutlu edersiniz. ♡