yemekler yendikten sonra salona geçtik kahve yapmak için ayaga kalktım herkesin kahvesini nasıl içtigini sordum ve mutfaga gittim. Kahveleri cezveye koyduktan sonra beklemeye başladım. O arada köpükler olmaya başlayınca köpüklerini alıp kahveyi fincanlara koydum. Salano girdim ve kahveleri dagıttım herkes kahvesini içmip araların da sohbet edeerken sessizce kalkıp fırat mizgin ve baranı da alıp bahçeye çıktım. hava soguktu ama şuan baran mizgin ve fıratı yanlız bırakmamam gerekiyordu. hep birlikte çardaga oturduk ve konuşmaya başladım 'bakın biz sizi yüzünüzden zorla evlenmiş olabiliriz ama bu düşman olacagımız anlamına gelmez' dedim abim konuşmaya başladı 'haklısın güzel kardeşim ama sorun şu ki biz degil baran bize düşmen ' dedi ve hep beraber barana bakmaya başladık. 'bir de gelmiş karşıma düşman olan biz degiliz diyosun ulan sen benim kardeşimi kaçırdın' dedi mizginin gözleri dolmuştu 'abi beni vermezsiniz sandık berdel olacagını bilseydik asla yapmazdık dedi' 'sen bilmez misin buranın adetlerini mizgin' mizgin barana iyice yaklaştı 'abi lütfen bizi affet geceleri uyuyamıyorum bir hata yaptık ,lütfen affet' dedi ve aglamayabaşladı barana baktıgım da bi an üzüldügünü düşündüm ki galiba öyle di 'gel buraya cadı kız' dedi ve mizgine sarıldı vaay barandan beklenmeyen hareketler fırat abime dönüp ben de ona sarıldım belli etmiyorum ama Fırat abimin yeri ben de farklıydı. 'aglama seansınız bittiyse içeri geçelim' dedi baran hep birlikte içeri girdigimiz de mizgin yanıma gelip 'teşekkür ederim yenge sen olmasan asla barışmazdı.' dedi konuşmadım sadece gülümsedim.
Babam ayaga kalkınca hepimiz ayaga kalkık 'bize müsade artık haydi iyi geceler' dedi ve hepsi birlikte evden çıktı onlar gittikten sonra odalarımıza dagıldık. hemen en sevdigim pijamalarımı giyinip
yatagıma girdim kapının açılmasıyla o tarafa döndüm gelen baran dı 'bir şey miistemiştin agam' dedim ama cevap vermedi bana iyice yaklaştı ve öpmeye başladı sınrasını da tahmin ediyorsunuzdur zaten.
Sabah uyandıgım da yanım da yine Baran yoktu gece işini halledip gidiyordu binevi beni kullanıyordu hemen banyoya girdim banyodan sonra rutin işlerimi hallettikten pijamalarımı giyinip yataga oturdum ve dışarıyı izlemeye başladım kapımın açılmasıyla o tarafa döndüm.Gelen gelin di 'yengelerin en güzeli' dedi ve yanıma oturdu. 'efendim helin' dedim ve gülümsedim. 'şimdi benim alışveriş yapmam gerekiyo birazcık hem de ikimiz de sıkıldık hadi beraber çarşıya çıkalım' dedi ' valla helin hiç halim yok başkasıyla git' ' ama yenge beni başkasına mı emanet edeceksin bak çok kırılırım sen istesen kesin gelirdim' ayaga kalktım 'iyi hadi hazırlan' dedim 'ha bi de yenge abime haber vermeyi unutma senin gelecegini bilmiyo' kafamı salladım helin odadan çıktıktan sonra ben de kıyaferlerimi giyindim.Makyaj aynamın karşısına geçip hafif bir makyaj yaptım saçlarımı da açtım biraz ıslaklar ama sadece araları aslın da ıslak da degil nemli. Boydan aynadan kendime baktıktan sonra baranın dün söyledikleri aklıma geldi ama bu sefer çok dar giyinmemiştim.Oda dan çıkıp Baranın çalışma odasına girdim bu gün pazar oldugu için işe gitmemişlerdi 'hayırdır hilal bir istegin mi var' dedi ve beni süzdü o konuşmadan konuşmaya başladım 'agam helin alış verişe gidiyormuş da beni de çagırdı gitsem sorun olmaz degil mi?' beni bir kez daha süzdükten sonra 'olur' dedi. 'sorun nedir agam' 'kıyafetlerin ya ben seni daha dün uyarmadım mı kadın' uyardınız agam ama bu sefer o kadar dar giyinmedim ve vücut hatlarım da belli degil' dedim 'ya kadın sen neden anlamıyosun burası mardin istanbul degil böyle giyemezsin onu da geçtim benim karım böyle giyemez' dedi 'tamam agam bundan sonra daha dikkatli olacam' dedim ve oda dan çıktım kapının ora inerken salon da oturan zeyno bana kötü kötü baktı ve süzdü bu sefer daha kötü baktı.
Çarşıya geldik magzadan magazaya gezdik sonra yoruldugumuzu anlayınca şöförü arayıp bizi almasını söyledikten sonra beklemeye başladık.Şoför gelince binip evin yolunu tuttuk.
BARANDAN'DAN..
Hilal odama girdikten sonra ben de işlerime devam ediyordum ki odamabiri girdi kafamı kaldırdıgım da babam oldugunu gördüm hemen ayaga kalktım 'bir şey mi lazım dı baba' dedim kolay kolay asla odama girmezdi çünkü. 'ne o oglumla sohbet etmeye gelemez miyim' dedi ve oturdu ben de babamın karşısına oturdum normal şirketlerden ve sayre konuştuk tan sonra 'e ogul ne zaman bize bi torun vereceksin' her seferin de bu konuyu açmasının sebebini anlıyordum zeynoyla evlendigimizden beri çocuk istiyorlardı. 'bilmiyorum baba' 'bilmiyorum diye bir şey yok en kısa zaman da hallet bu işi aşiret konuşmaya başladı bile zeynonun kısır olmadıgını biliyolar ama hilalle ilgili bir şey yok adın kısır agaya çıkmasın ogul haberin ola' dedi ve odadan çıktı. aslın da haklı olabilir yıllardırlı bu konakta çocuk yok ve benim de yıllardırlı çocugum yok artık zamanı geldi.
HİLAL'DEN
Eve geldigimiz de odama gaçtim ve direk kendimi duşa attım duşran sonra eşortmanları mı giyindim
ve yemege yardım etmeye başladım ya aslın da kendime bakınca baran haklı olabilir mardinin insanları benim gibi asla giyinmiyo ama ben de bir şey yapamam istanbul da giydigim kıyafetler var ne de olsa. erkeklerin ve kadınların masalarını hazırlamasına yardım ettikten sonra kadınlar masasına oturmak için harekete geçtim ama sadece zeynonun yanı boştu ve bana kötü kütü bakıyordu yanına geçmek için harekete geçince ayaga kalktı ve 'sen kimsin ki yanıma oturacaksın' 'yer yop zeyno görmüyo musun ' 'görüyürum canım ama yanıma oturamazsın hatta sen kumasın masaya bile oturamazsın' söyledigi şey içime oturdu tam fatma ana agzını açacaktı kı 'tatlım ben hatırlatayım bu evin geliniyim kuma olsam da baran aganın karısıyım artık bunu o aklına soksan iyi edersin' dedim ve heline kaymasın için işaret ettim yanına oturunca kulagıma egilip 'sen de de marifetler varmış ha yenge' dedi ve güldük zeyno geriden masaya oturunca gerçekten çok sinirlenmişe benziyordu.
Yemekleri yiyip ortalıgı topladıktan sonra odalarımıza dagıldık isteyenler de salon da veya bahçede oturmaya çıktı bu gün baranı pek görememiştim ki bu normal di ne de olsa ilk karısı işe gönderip karşılıyodu ki zaten bana düşmezdi baran yüzüme dahi bakmıyo. Ayaga kalıp dışarıyı izlerken kapı açılıp kapandı arkama bakmaya gerek duymadım çünkü baran oldugunu biliyordum kapıyı açışın dan . birden baranın kolumu tutup çevirmesiyle neye ugradıgımı şaşırdım . sonrasını söylemeye bile gerek yok tahmin ediyosunuzdur.
Sabah gözlerimi açtıgım da yine baran yoktu zevkleri ve istekleri için beni kullanması hiç hoşuma gitmiyordu.
BUNDAN SONRA Kİ BÖLÜMLER DE OLAYLAR ÇOK Bİ DE OKULLAR AÇILIYO BU KADAR SIK OLMASA DA HER GÜN BÜLÜM YOLLAMAYA ÇALIŞACAM OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN FİKİRLERİNİZİ MERAK EDİYORUM.
SEVGİLERLE YAZARINIZ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbullu Kuma
Teen Fictionsadece İstanbul da kalıp yaşamak istiyodu ama abisinin sevdigi kadını kaçırmasıyla istemedigi hayata ölümüne gitti.