Gözlerimi istemeyerek de olsa açtım. Ayaklarımı uyuşuk bi biçimde yataktan sarkıttım , her sabah uyandıktan sonra biraz olsun kendime gelebilmek için bunu yaparım. Kendme geldikten sonra yatağımın kenarında ki pofuduk terliklerimi ayağıma geçirdm ve ayaklarımı sürte sürte banyoya gittim. Geceleri kötü yönden bi evrim falan mı geçiriyorum ? resmen orman kaçkınları gibi görünüyorum da !
Banyodan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçtim ve ne giyrceğime karar vermeye çalıştım.Bu gün okul için kayıt yaptırmaya gidecektik.Elime aldığım asker yeşili kısa kollu ve omuzları zımbalı olan t-sihirt , altına ise siyah taytımı giymeye karar verdim.Ve tabiki bunların altınada siyah converslerim harika olur ! Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptıktan sonra hafif bi deodorant ve rimel sürdüm. Makyajı hiç bir zaman fazla sevmemişşimdir.
Aşağıya indiğimde herkes kahvaltıya başlamıştı bile. Neden hiç beni beklemyolarsa ? doğrusu bazen evlatlıkmıyım diye düşnüyorum , ama evlatlık olsam bile beni seçmezlerdi orası başka !
-Günaydıııınn millet!!
-Günaydın kızım hadi gel otur da kahvaltını yap sonrada babanla okul kaydı için gidiceksiniz.
Büyük bi iştahla masaya oturdum ve fazlasıyla doymuş bi karınla kalktım . Bi ansan nasıl bu kadar çok acıkır ki ?
Khvaltı biterbitmez babamla kayıt işleri için koleje gittik. Gerçkektende eğitim kalitesi yüksek bi okul gibi görünüyordu. Ve ayrıca bir çok aktiviteside vardı . Ama ! hayır ! olamaz ! Burası Utku nun gittiği kolej olamaz değil mi ? offf hayır olmamalı !
Kyıt işleri sonunda bitti ! Müdür resmek koleji övdü de övdü ! hatta bi ara ''anladık abicim anladık süpersiniz ama sus artık lütfen ! '' diyesim geldi ama yemedi tabii .
Babam beni apartmanın önüne bıraktıktan sonra gitti , işi varmış sanırım . Bende hızlı hızlı kaları çıktım ve biizm evin kapısına geşdiğimde anahtarın kapıya asılı olan sepette durduğunu farkettim . Annem genelde bir yere gittiğinde ve evde kimse olmadığında benim için sepete bş anahtar koyardı, demek ki evde kimse yok .
Eve girergirmez kendimi odama attım ve sıkılma modlarına girmeye başladım.Bu sıklılma işinden de sıkılmaya başladım ? nebiçimim ben ya ? . Sonunda Sude ' yi arıyıp birşeyler yapmayı teklif etmeye karar verdim.
-Alo Sudeğğğ !!!! hadi kalk ! bi şeyler yapalım yoksa bu akşamki haber manşetlerinde sıkıntıdan çatlayarak ölen kız olarak çıkıcam da!
-Ahahaha ayyy sabah sabah hiç güliceğim yoktu Beril ! Tamam ben hazırlanıyım sende hazırsan bizim eve doğru gel , lunaparka gideriz ne dersin ?
-Oluğrrrr ! hadi ben geliyom sende hazırlan !
Saçlarımı tekrar düzelttim ve ouk bi şişe suyu kafama diktikden sonra evden çıktım. Sude ile arkadaş olmak konusunda haklıydım . Buraya geleli tam 4 gün olmuştu ve o burda yeni olduum için beni hiç yanlız bırakmamıştı .
Düşüne düşüne ilerlemeye devam ederken bir anda kendime geldim ve daha önce hiç bilmediim bi sokakta olduğumu farkettim.Açıkcası çok şirin bi sokaktı , miniboy lüks evler ve çiçek desenli kaldırımlarla süslüydü.Ama daha önce bu sokağa hiç gelmemiş olmak beni korkutmaya başlamıştı , çünkü kaybolmuştum ! Sude yi arayıp beni bulmasını söylemeye karar verdim . Tamda telefonu elime almışken arkamdan duyduğum soğuk ses ile tüylerim diken diken oldu.
-Önce benim marketimde benim malımı sahiplendin , sonra benim okuluma yazıldın şimdide evimi mi işgal ediceksin ?
Ne ? ama , am nasıl ? Sude , Utku nun bizim apartmandan bi kaç blok ötedeki villada yaşadığını söylemişti ! ? ve ayrıca aynı okula yazıldığımızı nasıl öğrendi ki ?
-Be -benim kimsenin evini işgal ettiğim falan yok ! uydurma bi kere tamam mı , oda yalancılığa girer !
Sebebini bilmiyorum ama bir anda yüzündeki o sert ifade yok oldu ve kahkaha atmaya başladı.
-AHAHAHAHAH çocuk gibisin Beril Mutlu .
Beril Mutlu mu ? aha! şimdide daha önceden söylemdğim halde adımı bildi !
-Sen benim adımı nerden biliyosun ? daha önce söylememiştim ki !
Bir anda yüzündeki eğlenen ifade silindi ve eski sert ifadesi geri döndü.Bana doğru yaklaştı ve tabi bende istemsizce geri çekildim.
-Hatırlarsan kapanmamış bir hesabımız vardı Beril.Hani markette bana karşı gelmiştin hatırladın mı mı ? İşte o zamandan beri peşine adamlarımdan birini taktım ve senin hakkında ne var ne yoksa hepsini öğrendim. Geriye tek bişey kaldı , oda senin ödenmemiş hesabın !
Artık aramızda mesafe kalmamıştı . Beni duvara yaslaması yetmezmişki gibi birde bileklerimi sıkıyordu. İşte o an geçmişe döndüm. ''Hayır ! dur ! bırak , vurma , vurma !'' ''Kes sesini ! sus yoksa bu akşamda aç yatarsın !'' o anlar... gözümün önüne geldikce fenalaşıyorum. Ve şu an içinde bulunduğu durum bana o anki korkularımı çok kötü hatırlatıyor. İşte yine oluyo.. hayır, HAYIR.Nefes almakta güçlük çektiğimi hissedebiliyorum ve gerisi karanlık...
&&&&&&
Gözlerimi açtıımda beyaz bi tavana bakıyordum.Dışardan boğukda olsa bazı sesler gliyordu.
-Durumu nasıl doktor ? neden böyle odu ? NEDEN !??!!
Duyduğum bu ses , onun sesimiydi ? Utku nun muydu ? Ben nerdeyim ? ve neden Utku nun sesini duyuyorum ? Ahhh ! doğruya bayılmıştım değil mi ? Evet sanırım Utku beni köşeye sıkıştırdığında fenalaşmış ve bayılmıştım ve hastanedeydik.Evet artık anlıyorum , Utku gerçekten beni korkutuyordu , hatta sesini duymak bile tüylerimi diken diken olmasına sebep oluyordu. Ve o burdaydı ! Bir an telaşandım ve hızlıca yatakda doğruldum. Artık Utku dan uzak durmam gerekli , kendime daha fazla zarar vermek itemiyyorum ! tekrar eski günlerime dönmek istemiyorum ! Ve buna izin vermiyicem.
Kapı yavaşca açıldı ve içeri Utku girdi. İşte yine oluyor , korkuyorum ve bunu iliklerime kadar hissediyorum.Yavaşca yanımdaki örtüyü iyice üzerime çektim. Utku yanımdaki sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladı.
-Tamda seninle konuşurken bayıldın.Ne olduğunu bende anlıyamadım.Tamam nladım korkmuş olablirsin ama bu kadarınıda beklemiyodum doğrusu.
Tek bir kelime bile etmiyordum.Sadece anlamsızca Utkuya bakıyordum. O kouşmasına devam etti.
-Doktorla konuştum yarım saate kalmaz çıkıcaksın burdan. Ve bayılma sebebinin daha önceden aşamış olduğun herhangi kötü birşeyler olabileceğini söyledi. Olabilir mi?
Yine cevap vermedim ve oda bunu anlamış olucak ki konuşmasını sürdürdü
-Biz sadece konuşuyoduk Beril. Bunda korkulucak hiçbirşey yoktu.
-Sen buna konuşmak mı diyosun ?
Kafasını hızlıca bana çevirdi.
-Evet ben buna konuşmak diyorum daha doğrusu bedel ödeme de diyebiliriz !
Buna artık daha fazla dayaamıyıcaım! Hızlıca kalktım neyseki kıyafetlerim üzerimdeydi. Kolumdaki serumu hızlıca söktüm ve gitmek için ayaklandım. O sırada Utku önüme geçti.
-Hiç bir yere gitmiyosun !
O an ki korkum tarif edilemezdi ! Artık dyanamadım ve göz yaşlarımı serbest bırakarak bağırmaya başladım.
-Dokunma bana sakın ! uzak dur benden ! senden nefret ediyorum !
Selam arkadaşlar :) dediğim gibi her hafta bir bölüm yazıyorum ve bölümlerin uzunlukları değişebilir. Ama vote ve yorum sayısı çok az :( lütfen sadece okumayın votelerizle yorumlarınızıda esik etmeyin :)) multimedia Utku <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA MAVİ
RomanceHani vardır ya her tünelin bir çıkışı , karanlığın içinde bir ışık , bir umut ışığı , mavi bir umut.. kısacası karanlığın içinde ki bir damla mavi.. işte bende onun için öyleymişim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan konuşmaya başladım ''Peki , diyelim...