2
Jimin on iki yaşına geldiğinde Yoongi onu Namjoon ve Hoseok ile tanıştırdı. En yakın arkadaşları olarak. Jimin kendisinin Yoongi'nin en yakın arkadaşı sanıyordu ama Yoongi'nin ona söylediğine göre Taehyung, Jeongguk, Namjoon ve Hoseok onun en yakın arkadaşlarıydı. Jimin ise çok daha fazlası.
On iki yaşındaydı ve Yoongi'nin sözleri o gün çok tatlı gelmişti. Ama yine de birlikte olamayacaklarını biliyordu. Yoongi on dört yaşındaydı ve artık daha olgun duruyordu, eskisi kadar çok gülümsemiyordu. Özellikle de etrafta başkaları varken Jimin ile birkaç kelimeden fazla bile konuşmuyor, sadece Jimin'in gözlerine bakarak iç çekiyordu. Yine de Taehyung'un beta olan hyungu Seokjin onları evlerine çağırdığında ve sadece yedisi evde olduğunda Yoongi yine gülümsüyor, ona gününü anlatıyor ve Jimin'in de gününü anlatışını dikkatle dinliyordu. Jimin'in çiçeklerinden taç yapmayı sürdürüyor, kış olduğunda ise sadece elleri saçlarını süslüyordu. Ve Jimin bunu çiçeklerden daha çok sevdiğini on dört yaşındayken fark etmişti.
Kafası Yoongi'nin kucağında, gözleri ayakta dikilen Taehyung ve Seokjin hyungu izlerken iç geçirdi. Saçlarında gezinen parmaklar mayışmasını sağlıyor, saç diplerinden parmak ucuna kadar gevşediğini hissediyordu. Dudaklarında ufak bir gülümseme oluşurken üstündeki battaniyeyi iyice üstüne doğru çekti. Gözleri de hafifçe kapanıyordu. Seokjin ve Taehyung kısık sesli konuşması Hoseok'un acıktığını söylemesiyle kesilmişti. Jimin ne hakkında konuştuklarına bile emin değildi ama emin olduğu tek şey içinde Namjoon'u barındıran bir konuşmaydı. Jimin Namjoon hyungun ismini duyduğuna emindi.
"Uyuyor musun Minie?"diye sessizce sordu Yoongi.
"Hı hı."diyerek cevap verebildi Jimin. Gözleri artık tamamen kapanmış, hyungunun ellerinin verdiği rahatlatıcı hisle birlikte kendisinden beklenmeyecek bir şekilde orada öylece uyuyakalmıştı. Jimin yatağı dışında bir yerde uyumaya alışık değildi. Arada Taehyung Jimin'e yatılıya gidiyor, arada tersini yapıyorlardı ama zaten birlikte olduklarında ikisi çok fazla konuştuğu uykuya ihtiyaçları genelde olmuyordu.
"O... O gerçekten uyuyor mu?"diye sordu şaşkınlıkla Taehyung. Seokjin'in yaptığı meyve sepetinden bir dilim muz alırken gözleri hala yüzünün yarısını battaniye ile kapatmış, saçları alnında dağılmış olan ve Yoongi'nin dizinde başı olan Jimin'deydi.
Yoongi iç geçirdi. Eli hala oğlanın yumuşak saçlarındayken gözleri ondan ayrılmıyordu. Denemişti ama beceremiyordu. On altı yaşında bir ergendi ve kurdu artık kendisini yavaş yavaş gösteriyor, hormonlarının varlığını hissediyordu. Ama en önemlisi... Yıllardır değişmeyen kalbinin atış hızıydı. Özellikle de Jimin'in yanında uyuyakalacak kadar huzurlu hissetmesi onu çıldırtıyordu. Bu da Jimin'in ona hissettirdiği bir başka duyguydu.
O günden bir hafta sonra birlikte nehire gidip donmuş suyun üstünde kaymaya gitmişlerdi. Ama herkes ile birlikte nehrin köylerine yakın olan kısmına gitmiş, diğer herkesle birlikte eğlenmeye çalışmışlardı. Yoongi, kendi sürüsündeki kişilerle nehire gelse de Jeongguk, Jeon ailesinden olduğu için onu yanına almış, o da anında Yoongi'yi Jimin ve Taehyung'un olduğu tarafa götürmüştü. Seokjin, Namjoon ve Hoseok gülerek kayarken Jimin uzun zaman sonra kaymaya geldiği için tekrar unutmuştu nasıl kayıldığını. Bu yüzden iki de bir kalçasının üstüne düşüyor, Taehyung sızlanan arkadaşını gülerek her seferinde kaldırıyordu.
Taehyung'a tutunarak tekrar ayağa kalktı Jimin. "Bu sefer yapacağım."dedi yavaşça ellerini bollaştırırken.
"Nasıl olur da hemen buzda kaymayı unuttun Jimin?"dedi gülerek Seokjin. "Ben her şeyi unutuyorum."dedi Jimin dudakları büzülü ama dikkatli bir şekilde Taehyung'un ellerini bırakırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise | yoonmin ✓
FanfictionSürünün lideri olan Min, oğlu Yoongi'nin sürüdeki en güçlü omegayla eşleşmesini istiyordu. Ama Yoongi'nin kalbi küçük yaşlardan beri başkasına aitti. - omegaverse