4

14.3K 1K 1K
                                    


4

Jimin güne gözlerini omega olarak açmıştı. Artık eşi olabilir, kendi evini kurabilir ve çocuklar yapabilirdi. Mutluydu. On sekiz yaşına sonunda girdiği için Seokjin'in annesini zorlamasıyla ufak bir kutlama yapmıştı. Sadece yakın arkadaşları ve birkaç kuzeni vardı. Bu yüzden doğum günü kutlamasının ilk saatlerinde Yoongi'yi görmemesine rağmen fazla üzülmemişti. Namjoon geleceğini söylemişti. Namjoon her zaman doğruyu söylerdi. O yüzden kendi kutlamasında üzülmesine gerek yoktu.

Kendisini ilk başta böyle avutmuştu.

Tabii saat geç olmaya başlarken ve kutlama yavaş yavaş son bulurken içinde tamamen hissettiği omegasının üzüldüğünü anlayabiliyordu. İlk önce kuzenleri gitmiş, ardından evi temizlemesine yardım ettikten sonra yakın arkadaşları da ayrılmıştı. Sadece Taehyung kalmıştı ama onun da birazdan gideceğini, annesi de uyumaya gittiği için yalnız kalacağını biliyordu Jimin. "Neden gelmedi?"diye kısık sesle sordu Jimin.

İki oğlan yerde yana yana oturmuş, kapalı olan kapıya bakıyorlardı. Jimin kollarını karnına doğru çektiği dizlerine dolamışken Taehyung da bir süre sonra onu taklit etti. "Herkes bugün doğum günün olduğunu biliyordu."diye mırıldandı Taehyung. "Babası da bu yüzden izin vermemiş olabilir... Biliyorsun..."

"Artık arkadaş olarak bile yanıma gelemez, değil mi?"

Taehyung yutkundu. Gözlerini kapıdan bir saniye bile ayırmadan izleyen arkadaşına karşı kötü hissediyordu. "Belki bugün değil ama... Geleceğine eminim Jimin."

"Babası onu iki yıldır başkasıyla eşleşmesi için zorluyor."

"Ama o eşleşmiyor. Ve ikimiz de kiminle eşleşmek istediğini çok iyi biliyoruz."

Jimin sol gözünden akan bir damla gözyaşını hızlıca omzuyla sildi. Dudakları titriyordu. "Haklısın."dedi hafif titreyen bir sesle.

Bir süre daha öyle oturmalarından sonra Taehyung eve gitmeden önce Jimin'i kaldırdı ve odasına götürdü. Uyumasını söylerken Jimin kendisini ondan küçük hissetmesine engel olamamıştı ama yine de sesini çıkartmayarak yatağa girdi ve Taehyung'un üstünü örtmesine, saçlarını okşayıp başını öpmesine izin verdi. Aralarında sadece birkaç ay fark olmasına rağmen her zaman birisi diğerinden daha çok ilgiye muhtaç olabiliyordu. Ve böyle zamanlarda da her zaman birbirlerinin yanındaydılar.

Taehyung ışığı kapatıp odadan çıktı. Ardından salonun da ışığını kapatıp çıkış kapısına gittiğinde ve kapıyı açtığında, karşısında Yoongi vardı. "Biraz geç kalmadın mı sence de hyung?"diye mırıldandı Taehyung. Sesini kısık tutmaya çalışıyordu. Tabii o sırada Yoongi'nin soluk ve mutsuz yüzüne de bakabilmiş, ters bir şeylerin olduğunu anlayabilmişti. "Biliyorum."dedi Yoongi. Sesi üzgündü. "Uyuyor mu?"derken sesi hislerini ortaya koymuş, Taehyung hyungunun üzgün ses tonunu duyar duymaz iç geçirmişti.

"Seni göremediği için üzgündü ve tüm gece bunu düşüneceğini ikimiz de biliyoruz hyung. Yani hayır. Uyuduğunu hiç sanmıyorum."

Esmerin dediklerine karşı yapabildiği tek tamamen çökmüş bakışlarıyla ona bakmak olmuş, ardından ise eve girerek arkasından onu izleyen Taehyung'a aldırmadan Jimin'in odasına ilerlemişti. Taehyung sessizce kapıyı kapatıp evden çıkarken Yoongi sevdiği oğlanın kokusunu en ağır şekilde hissederek kapısı açık olan odaya girdi. Karanlık olmasına rağmen yatakta kıvrılmış olan bedeni görmemesi imkansızdı.

Yüzünde hüzünlü bir gülümseme oluşurken kapıyı ses çıkarmadan kapattı ve soluk alışverişini duyduğu oğlanın yatağına ilerledi. Artık gerçekten de omegaydı Jimin. Odayı saran koku Yoongi'nin tüm hayatı boyunca aldığı en güzel, en baştan çıkarıcı kokuydu ve bu koku onun omegasına aitti. Kim ne derse desin, Jimin kesinlikle onun omegası, onun eşi olacaktı. Bu koku her zaman onun etrafında olacak, Jimin her zaman onun kollarında uyuyacaktı.

promise | yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin