KAYAN YILDIZLAR

8.BÖLÜM

O bana öp beni mi dedi gözlerimi kapatıp açtım ve beklentiyle hala bana bakıyordu. Şaşkınlığımı birakip kelimelerin agizimdan dökülmesine izin verdim tabi mantıklı yani kalbimi değil çünkü o küt küt yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Işık, kafayı bu kadar kolay mı buldun kafayı n ne öpmesi?"

"Yoo ben çok iyiyim ve cesaret dedin bende öp beni dedim "

"Sen 4 ay sonra evleneceksin saçmalama"

"Tek sebep bu mu ? " dedi tek kasini kaldırarak al simdi toparla iste.

"Tek sebep bu değil bende nisanliyim sacmalıyorsun ne öpmesi ya"

"Biz karanlıgız Işıl hicbir şey umrumuzda olmaz"

"Ben senin gibi pislik değilim bu kadar pislik değilim"

"Ha pisliksin yani "

İyice sinirleniyordum. Kelime oyunları oldum olası sevmezdim helede Işık yapıyorsa küçükkende çok yapardı.

"Bana kelime oyunu yapma. Saçma-"

"Saçmalamıyorum öp beni"

"Hay-" dememe kalmadan konusmamı engelleyen onun dudaklarıydı. Alt dudağımı emiyordu. Karşılık veremiyordum. Donup kalmıstım. Daha sert emmesiyle kendime geldim ve mantıklı yanım uçup gitmişti kalbimi dinledim ve üst dudağını emmeye başladım benim karşılığımla tebessüm ettiğini hissettim. Çoktan gözlerimi kapatmıştım. Bu duygu her şeyden daha güzeldi. Sigara,viski,tekila hepsinden iyiydi. Dilinin dilime değmesiyle irkildim. Ama bozmadım.Ağzımın her tarafını keşfediyordu. Sigara tadını hissediyordum ama bu iğrenmek yerine hoşuma gidiyordu. Sanki sadece bana ait olmasını ister gibi elimi boynuna koydum ve kendime iyice çektim bunu hangi cesaretle yaptım bilmiyorum ama yaptım bu hareketime karşılık belimden kendine çekti ve vücutlarimiz tek vücut oldu. Opusmemiz gid gide ateşleniyordu.Yillarin acisini cikariyordum. En sonunda kafama naptığım dank etti ve kendimi geri çekmeye çalıştım ama bırakmadı. Açıkçası isimede geldi biranda kendimi kucağında buldum. Kafamda sadece onun dudakları vardı düşünemiyordum sonunda nefessiz kalarak ikimizde birbirimizi çektik ve alınlarımızı yasladık nefes nefeseydik ve ben hala kucağındaydım. Sonunda bir ona bir kendime ve oturduğum yere baktım hemen ayağa kalktım. Benim kalkmamla o da kalktı ve bana gülümsüyordu su an bende gulumsemek istiyordum ama ciddiyetini korumaliydim.

"Naptığını sanıyorsun sen"

"Az önce gosterdigimi saniyorum" dedi bana bir adım atarak o adım attıkca ben geriye adım atıyordum.

"Bu yaptığın yanlıştı. Yapmamalıydın"

"Ama yaptım ve şu an bir daha olsun istiyorum"

"Sen evlenecek-"

"Kapa çeneni tamam mı bir evliliktir gidiyor evlenicem evet biliyorum"

"O zaman neden-"

"Oyundu iste başka şey arama " dedi o kadar kırılmıştım ki ne bekliyordum ki zaten hemen onu geride bırakıp dışarı fırladım. Kalbim küt küt atarken bir yandanda sanki hançer sağlanıyordu. Bu nasıl bir duyguydu tıkanıyordum sanki taksi görmemle koşmam bir oldu. Hemen durdurdum ve bindim eve gidemeycegime gore Gizem'e gitmeliydim.

"Nereye abla"

"........"

"Tamam"

Biran elim dudaklarıma gitti ve sırıtmaya başladım sonra konuşmalar geldi ağlamaya başladım daha doğrusu taksicinin peçete uzatmasiyla agladigimi fark ettim. Nasıl güzel başlayan bir şey boyle bitebilirdi. Hıçkırmaya başladım.

"şeey abla geldik "

Burnumu çektim.

"Ne kadar"

"Benden olsun"

"Saçmalamayın ne kadar"

"Abla lütfen bende olsun almayacagim"

Adamda ki israr yüzünden taksiden indim.

"Tesekkur ederim hayirli isler"

"Sağol abla " dedi ve gittim.

Gizem'in evinin anahtarları vardı. Bu yüzden zile basmadan apartmanın kapısını actim. Kapının önüne gelince anahtarı taktım ve açtim. Gizem beni görünce elinden tabağı düşürdü ve hemen yanima geldi.

"Işıl bu halin ne" diyerek beni koltuğa oturttu ve kutu peçete getirdi. Benim hıçkırıklarım iyice siddetlenmisti. Aglayarak anlatmaya başladım. Ne kadar ağladığımı bilmiyorum.

"Hayvan herif aşık olmamalıydın kendinde diyorsun yasak elma diye ama aşk kişi tanimiyor seni anlıyorum."

Gizem beni anlardı çünkü o da arkadasinin sevgilisine asik olmustu. Sonunda Emre'yle mutlu oldu çünkü Pınar, Emre'yi aldatti ve Gizem hep yanindaydi su an da 2 yildir beraberlerdi.

"Ben ona asik değilim"

"Gozumun içine bak bana bare yalan söyleme içini bilirim senin"

"Aşığım"

"Hadi duşa gir sen rahatla yat uyu"

"Tesekkur ederim " diyerek sımsıkı sarıldım. Banyoya gittim. Aynaya baktım makyajım akmış dudaklarım şiş. Elim dudaklarıma gitti ve gülümseye başladım. Bana napıyorsun Işık Aksoy ? Soyundum ve sıcak suya attım kendimi su vücudundan akıp giderken olanlar gözümde tekrar tekrar canlanıyordu. Biraz daha durduktan sonra havluyla sarıldım ve odaya gittim Gizem kıyafetler koymuştu. İç çamasırları , kıyafetleri giydim sonra aynanın karşısında saçımı taradim ve kurutma makinasıyla saçlarını kuruttum aynanın karsisindan kalkip yatağa gidecektim ki mesaj sesi geldi.

Numara: 05xxxxxxxxx

"Bugün olanlar bir anlamı yoktu. Hicbir olmamış gibi davranıcaz. Ve yemekte konuştuğumuz şeyi cozecegiz.

                            -Işık Aksoy "

Gözlerim dolmaya başlamıştı aynada kendime baktım ve gozumun içine baka baka konuştum

"Ağlama Işıl, ona bunu odeteceksin" dedim ve yastığa kafamı koydum. Şu yastığa Işık olduğundan beri ne zaman huzurla kafamı koyacağım merak ediyorum...