3.BÖLÜM
Kerem derin bir uykuda olan Zeynep’i izliyordu yüzündeki gülümsemeyle. İlk kez uçak yolculuğu yaptığı için Zeynep oldukça yorgundu ve yastığa başını koyar koymaz uyuyuvermişti. Tabi Kerem’in kollarında olmanın verdiği huzurun da etkisi büyüktü bunda. Kerem ise yarın uykusuzluktan dolayı Bora’dan yiyeceği tüm azarları göze alarak sevdiği kızı izlediği için huzurluydu ve bu huzuru dünyadaki hiçbir şeye değişmezdi. Sevmenin ve sevilmenin ne olduğunu Zeynep’le öğrenmişti çünkü.”Ondan başkası da öğretemezdi zaten” diye geçirdi içinden gülümsemesi iyice artarken. O an… Aklından bir anı geçti. Yıllar önce, tüm bunları asla hissetmeyeceğine inandığı zamanlarda yaşadığı bir anı…
FLASBACK – BARIŞ’LARIN EVİ
Kerem sandalyenin tepesinde, elindeki tülü asmak için cebelleşirken oflayarak Barış’a baktı. O da diğer pencereye asmaya çalıştığı tüle öldürücü bakışlar atmakla meşguldü. Kerem sitemle Behice’ye döndü.
-Ya Behice Anne izin ver de arayayım birilerini, gelip onlar yardım etsin işte.
-Olmaz! Diye kestirip attı yaşlı kadın.
-Hem… Sizin de öğrenmeniz lazım bu işleri oğlum. İleride işinize yarayacak.
Kerem:
-Neden? Üniversite sınavında “Tül ve perde nasıl asılır, aşamalarını yazınız.” Diye bir soru çıkıyor da biz mi bilmiyoruz?
Barış gülerken Behice onları hiç takmadan devam etti nasihatine.
Behice:
-Yarın bir gün evlendiğinde, eşine yardım edersin. Sen dururken eşin mi çıksın sandalye tepelerine? Olmaz öyle şey!
Kerem gözlerini devirdi.
-Amma yaptın Behice Anne ya. Ne evliliği?
-Niye öyle söylüyorsun Kerem? Sen de aklı başında bir kız bulup evleneceksin mutlaka ileride.
Kerem güldü.
-Aklı başında kızın benimle ne işi olur annem ya?
Barış tekrar gülerken Behice laflarının boşuna olduğunun farkında, çay yapmak için mutfağa yöneldi. Nasılsa ne derse desin bu çocuk verecek bir cevap buluyordu. O zaman kendini yormanın bir anlamı da yoktu.
Kerem sandalyeden inip de kendini koltuğa bırakırken Barış da yanına oturdu omzunu tutarak.
-Antrenmanda bile böyle yorulmuyorum yemin ederim.
-Yazık sana kardeşim ya. Valla devlet senin burada çektiğin eziyetleri görse, Behice Anne’nin yanından alıp koruyucu aileye filan verir seni.
-Sen geç dalganı. Yarın bir gün evlendiğinde tül, perde asmaya beni yardıma çağırma sakın.
-Siz de ailece taktınız evliliğe ya. Hiç işim olmaz benim evlenmekle filan.
-İnşallah sana bu lafları yutturacak biri çıkar karşına kardeşim. Bak o zaman nasıl dalga geçiyorum seninle.
-O biraz zor.
-Neden?
-Ailesinin bile sevmekten aciz olduğu birini elalemin kızı nasıl sevsin? dedi Kerem hüzünle.
Barış arkadaşının omzunu sıkarak yanında olduğunu belli ederken, Kerem derin bir iç çekip devam etti.
-Ben beni karşılıksız, sadece içinden geldiği için sevecek biri olduğuna inanmıyorum. Öyle biri asla karşıma çıkmayacak. Asla!