Moonlight Sonata

30 1 0
                                    

Hostes, New York- Seoul uçuşunu yapacak uçağın birinci sınıf ön sıralarında benim koltuğumun hemen yanında ki boş yeri göstermişti ona. Üzerinde ki ceketin cebinden T.S Eliot'un* şiir kitabı görünüyordu. Kalkıştan hemen önce kendisine biraz daha ileride başka bir koltuğa geçmeyi teklif eden hostesi, kibarca teşekkür ederek hafif bir gülümsemeyle reddetmişti.

Çok kısa sürede onun hakkında her şeyi öğrenmiştim: benim gibi Aspen'den* geliyordu. Gündoğumunda dağların arasından kalkan küçük uçakta onu farkedememiştim. Belki sabah kara yoluyla gelmiş olabilir miydi? Kendilerine entelektüel süsü veren bir yığın politikacı önünde Avrupa'da bilim konulu bir seminer vermekten dönüyordum. Hiç önemli değil. Brüksel'i unutmak için iyi bir fırsat olmuştu bana.
Ya o? O da babasını Aspen mezarlığında toprağa vermekten geliyordu. Bu birkaç sözcüğü zarafete yakın bir sadelik, uzun süren bir gizliliğin sona erişi gibi söyleyivermişti. Daha sonra bunun bir korkuyu, olumsuz bir kırılganlığı gizlediğini anlamıştım.

En küçük bir soruya fırsat vermeksizin bana babasını anlattı: komünist ve Almanya'da yaşayan bir doktor olarak, yaşadığı yerdeki rahatsız edici atmosfer üzerine ülkeden kaçmıştı. Önceleri eskicilik, sonra tüccarlık, daha sonra New York'ta bankerlik yapan babası, para ve yalnızlıktan sarhoş, ellili yılların sonunda Aspen'e yerleşmek ve burada terkedilmiş bir oteli kıtanın tüm otellerinin en pahalısı ve en rafinesi yapmak üzere her şeyi terketmişti.

Ertesi gün, akşam yemeğini yemek için gidebileceğim Soo Young'ı biliyorum. Pistlerin hemen eteğinde, bir güzellik ve incelik sığınağıydı. Hizmetkarların kusursuz davranışından, burasının sahibinin aynı gün öğlenden sonra toprağa verildiğini anlayabilmek olanaksızdı.
Babasının cenaze töreninin detaylarını bana neden açıkladığını hiçbir zaman anlayabilmiş değilim. O gün, gökyüzü pırıl pırıldı. Hastalığın arttığını haber alan kızkardeşi ertesi gün gelmişti. Annesi, zamanında yetişememişti. Jinyoıng, dostlarının uzun taziye kuyrukları oluşturmasına itiraz etmemişti. Tanıdık, akrabalar ve haberi duyan insanlardan gelen mektuplar barın üzerinde kocaman yığınlar oluşturmuştu. Oteli kapatmamışlardı. Jinyoung, ziyaretçiler için yemek düzenlemişti. O günün öğleden sonrası mezarlıkta, neredeyse neşe içinde geçtiğini söyleyebilirim. Denver müzisyenleri, babasının her şeyin üzerinde sevdiği Beethoven'ın 14 No'lu dörtlüğünü yorumlamışlardı. Her şey o denli ince düzenlenmişti ki, birçokların gözünde Jinyoung, babasının son isteklerini yerine getirmişti. Halbuki, otelin kendisine ilettiği vasiyetinde hiç de böylesi bir istek yoktu. Böyle olmasını isteyen o olmuştu. O akşam, ben hiçbir şeyin farkında olmadan aşağıda, büyük ve kalabalık salonda yemek yerken, o, akşam yemeğini odasında yemişti. Daha sonra çocukluğunun geçtiği ve artık kendisinin olan bu oteli uzun uzadıya yad etmişti. Ona ne yapacaktı? Hiçbir şeye karar verememişti: her halükarda satma fikrinde değildi. Onunla kim ilgilenecekti? Annesi? Kesinlikle hayır, annesi ile babası uzun zaman önce ayrılmışlardı. Aslında otel annesinin ilgilisini hiçbir zaman çekmemişti. Annesi nerede yaşıyordu acaba? Kore'de. Yalnız? Hayır, kızlarından biri, Soo Young'la. Soo Young? Evet, babaları tesise küçük kızının adını vermişti. Zaman zaman, ünlü viyolonselistle turnelere katılmak üzere Kore'den ayrılırdı. Bir kız kardeşi daha vardı ki, otelle yakından uzaktan hiç ilgilenmezdi; veya daha doğrusu artık ilgilenmiyordu. Neden sorusuna bir cevap yoktu.

Uçuş sona ermeden hemen önce, T.S. Eliot'un şiirlerine dalmıştı. Bende Nicolas de Stael hakkında yazdığım kitabın notlarını karıştırmaya koyulmuştum. Jinyoung, notlarıma bir göz attıktan sonra bana sorular sormaya başlamıştı: Antibes'li üstadı tanıyordu. Resim, biraz da mesleği sayılırdı. Ondan bu konuda daha fazlasını öğrenmeye çalışmıştım ama o bundan kaçınmıştı. Ne yaşantım ne de işim hakkında bana tek bir soru bile sormamıştı. Buna rağmen soğuk ve vahşice bir ağzı sıkışıkla bilmek istediğini tahmin etmek zor değildi. Birisinin nadiren benimle ilgilenmesi gibi.
Yıllardan beri olmadığım kadar mutluydum; bunun için de bir yığın nedenim vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

First Day After Death |Mark.Jin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin