Jungkook heyecanından titriyor ve devasa bedenini ayakta tutamıyordu hastane odasın da jimin vardı ve kook birazdan onunla görüşecekti.Hayallerinden asla çıkmayan, uykularını ziyaret eden, onu asla yalnız bırakmayan ve gündüzleri bile rüya gördüren sarı tutamlı çocuğu görecekti.
Düşüncelerinden onu ayıran şey Seokjin'in kapıyı aralayıp onu içeri çağırması ile olmuştu.
Jungkook heyecanı bastırmak için derince nefes aldı ve kendince içinden tanrıya dua etti.
Odaya girmek için attığı her adımda kalbi ağzına geliyordu jungkook'un.
O odaya girdiğin de Seokjin odadan çıktı ve ardından kapıyı örttü.
Jungkook yatağa yaklaştı.. Rüyalarının baş rolü, günlerdir aklından çıkmayan bu çocuk o güzel çocuk serumlara bağlı gözleri hafif açık minik bir gülümsemeyle jungkook'a bakıyordu.
Ama düşündüğünden daha farklıydı jungkookun sarı tutamlı çocuk. Jungkookun rüyalarında düşlerinde daha değişikti. Tamam hala güzel duruyordu ama çok zayıftı. Çökmüş ve dağılmış gibiydi. Jungkook aklına gelen anıları düşündü. Şu an zaten duygu karmaşası içindeydi. Heyecan, korku, üzüntü, kalp kırıklıkları bir de tekrar düşlerinde de aşık olduğu çocuğu böyle görünce kendini suçladı. O gün kazayapmasaydı jimin bu halde olmayacaktı her şeyin üstüne bir de dili tutulmuştu ve düşüncelerini durduramıyordu, ağlayacak gibiydi. Hepsinden kurtulması gözlerinden akmak üzerie olan incilerini durduran jimin'in titrek sesiydi.
"seni özledim."Jungkook aklındakileri bir an kafasının başka bir köşesine atmıştı ve jimine dönmüştü.
"Yanıma gel jungkook."
Jungkook bir an durdu. Beyni sanki saniyelik çalışmayı kesmişti. Kendine geldiğin de yatağın yanına oturdu ve jiminin elini tuttu.
"Özür dilerim sevgilim."
Jimin gülümsedi ve jungkook'un elini sıktı.
"Hayat özür dilemek için çok kısa jungkook."
Jungkook kendince ağlamama savaşı verdiğinden ilk tavana baktı sonra jiminin gözlerinin içine.
"Böyle konuşma bizim geçirmemiz gereken uzun zamanlar var."
~~3 ay sonra
Bu Jiminimin defteri ben ise ana karakteri bu defterin. Jimine bu kadar nasıl acı çektirdim haberim yokken kendi ellerimle öldürdüm sevdiğimi. Özür dilerim jimin. Mezarını örtükten sonra verdiler bana bu defteri sevgilim. Bilmiyorum yemin ederim seni ne kadar kırdığımı bilmiyordum. Ağlattığımı bilmiyordum. Benim suçum değildi sevgilim. Tanrı beni hastalıklı yarattı yemin ederim benim suçum değildi. Aklımı yokluğunda kaçıracak gibi hissediyorum jimin. Kollarında son nefesini verdiğinde bir şey yapamadım ya kendimden nefret ediyorum jimin. Yaşamayı hak eden sendin sevgilim neden bıraktın beni? Kollarımdayken terk ettin beni. Neden son sözcüğün sakın üzülme oldu neden delirmek üzeri bir haldeyim sevgilim sanırım yanına geliyorum. Hayır sevgilim sanırım içmemem gereken bir çok hap içtim. Bu bir intihar değil jimin. Ben 1 haftadır ölüyüm neyse ki katilime aşığım.
Geliyorum sevgilim yanına geliyorum.
~~~
Her şeye rağmen ölüme rağmen jungkook kavuşmak istedi sevdiğine yanlıştı denediği yol. Çok yanlıştı hem de. Ama jungkook jimini yaşam yaşamdan daha çok seviyordu. Öylenya da böyle park jimin ve jeon jeongguk yan yana gömüldü.
İkisinin aşkının üstünden yıllar geçti ve bir gün bir kız elinde ki imkanlarla günlükleri buldu. Seokjin'i buldu oldukça uzun zaman sonra bir kitap yazdı jimin ve jeongguk'un aşkını anlatan bir kitap. Adını da paralyzed koydu ve bu kitap uzun süre en çok satılanlarda kaldı.
Ve insanlar gerçek aşk'ı tanımış oldu.