Yoongi'yle konuştuktan sonra hızlıca montumu üstüme geçirmiş ve evden çıkmıştım, kafamda bir sürü şey dönüyordu o kadar değişik şeyler yaşıyordum ki bunlara ben bile anlam veremiyordum. Nihayet Yoongi'nin evinin önüne geldiğimde kapıyı tıklamak için elimi kaldırmıştım ki ellerimi tutup beni içeriye çeken Yoongi gözlerimin korkuyla açılmasına sebep olmuştu, kapıda mı beklemişti o? Yoongi kapıyı kapattığında kafamı kaldırıp yüzüne bakacaktım ki yüzünden çok her yere bakmıştım. D-dur Ha Ri onun üstünde tişört yok, hayırlı olsun güzelim canın çok yanacak. Kafamı içindeki düşünceleri bir kenara atmak adına salladım, gözlerimi kısıp Yoongi'ye baktığımda çoktan beni kapıyla arasına alıp tek eliyle çenemi kavramıştı.
"Gözlerin Ha Ri... kızarmışlar..."Yoongi gözlerini kapattığında bunu fırsat bilerek kusursuz yüzünü inceledim, kadınları kıskandıracak türden bir güzelliği vardı cildinin. Elim benden bağımsız olarak yüzüne doğru giderken kanlı oldukları aklıma gelmişti, hızlı bir hamle yapıp elimi geri çekecekken Yoongi benden daha hızlı bir hamle yapıp elimi hafifçe tutup yüzüne koydu. Hadi ama Min Ha Ri bu kadar hızlı olmamalısınız adamla daha yeni yakın oluyorsunuz, kendine hakim olsana kızım. İç sesim yanaklarımın içini ısırmama sebep oluyorken baş parmağımla korkarak Yoongi'nin yanağını okşadım.
"Y-yüzün... kan olacak Yoongi."
"Umurumda mı sanıyorsun?"
"Ama-"Sözümü kesen Yoongi'nin bakışları olmuştu soğuk bakıyor gibi görünüyordu evet, ama bu bakışı daha çok şefkatliydi, ya da bana öyle geliyordu bilemiyorum.
"Anlat Min Ha Ri, ne oldu sana güzelim?"
"Yoongi... ben, b-ben korkunç şeyler yaşıyorum. Terapiyle her şeyin iyi olacağını düşünürken işler daha da sarpa sarıyor... korkuyorum Yoongi, çok korkuyorum."Yoongi gözümden ne zaman aktığını bilmediğim yaşı silerek beni bir anda kucağına almış koltuğa doğru yürümüştü, koltuğa beni oturttuğunda kendi de yanıma oturup beni süzdü.
"En başından anlat Ha Ri."Kafamı onaylarcasına sallayıp ona rüyamı anlatmaya başlamıştım, ara ara sinirden dişlerini sıktığını farkettiğimde bunun sadece benim durumumun kötüleştiği için olabileceğini düşündüm, koskoca doktor neden üniversiteli bir kızın elinden gittiğini düşünerek sinirlensin ki?
"Ha Ri... belki de terapi işine son vermeliyizdir? Bak tanıdığım çok iyi psikiyatrlar var-"
"Terapiye daha yeni başladık Yoongi, neden daha sonuç almadan son vermek istiyorsun?"
"Ha Ri durumun daha da ileri seviyeye gidiyor."
"O zaman neden bana terapi yöntemiyle halledeceğimizi söyleyip umut verdin?"Seslerimiz yükseliyorken gözlerim daha da hızlı doluyordu ama ağlamak istemiyordum, yeterince ağladığımdan gözlerim acıyordu. Gözlerimi tavana sabitleyip göz yaşlarımın gitmesini bekledim, gözlerim tekrar Yoongi'ye kaydığında beni hızlıca kendine çekip kollarını bedenime dolamıştı, zaman bizi kovalıyor gibiydi. Ben de aynını yapıp kollarımı onun boynuna dolayıp kafamı boyun girintisine gömdüm, dayanacak gücüm kalmadığından bayılacak gibi hissediyordum.
"Özür dilerim bebeğim, özür dilerim... sadece senin için o kadar endişelendim ki, ben korktum Ha Ri onun yüzünden kendine zarar vermenden korktum, hoş böyle de veriyorsun ve benim elimden bir halt geldiği yok. O kadar karışık ki kafam Ha Ri, ne yapacağımı bilmiyorum. Bu yola çıkarken sana terapinin içe yarayacağını söylüyordum ama bilmiyordum ki durumunun daha da ilerleyeceğini, elimden de bir şey gelmiyor neden böyle oluyor bilmiyorum, beynim durmuş gibi Ha Ri, kendimi boşlukta hissediyorum. Boşlukta sevdiğim bir şey var ama... beni kurtarmaya ve her şeyin mükemmel olacağına beni ikna etmeye çalışan küçük bir çocuk var, ismi Ha Ri, Min Ha Ri."Yoongi'nin boynunda olan kollarımı sıkılaştırıp ensesindeki saçlarla oynadım, bir yandan da boynunu koklayarak kokusunun akciğerlerime işlemesini sağlıyordum, kokusu cidden güzeldi cevap vermek istiyordum ona, güzel sözlerine bir şeyler söyleyip ben de ona şu an olduğum gibi huzurlu hissettirmek istiyordum fakat mecalim kalmamıştı. Gözlerim yavaş, yavaş kapanıyorken kafamı boynundan kaldırıp kulağına yaklaştım ve kısık bir ses tonuyla konuştum.
"Bu gece saçlarımı okşa olur mu?"Yoongi kafasını saçlarımın arasına gömüp nefes aldı, biraz bekledikten sonra o da benim yaptığım gibi kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.
"Sadece bu gece değil, her gece saçlarını okşayabilirim Min Ha Ri."Herkese merhaba uzun zamandan sonra Red Hair yeni bölümü ile geldim umarım seversiniz. Lafı uzatmayıp gidiyorum gözlerim acıyor sizi çok seviyorum. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Oy sınırı: 30
Yorum sınırı:33💕