Benim adım Alper, üç senedir üniversite sınavlarına hazırlanma ama rağmen barajı bile geçemiyorum. İlkokul dördüncü Sınıftayken bir gün öğretmenim beni tahtaya kaldırıp bir matematik problemi sordu. İşle mi yaptım, sonucu da doğru yazdım. Heyecandan (-) yerine (+) koymuşum 'salaaaak' diye bir bağırtı duymam la suratıma şiddetli bir Tokat'ın inmesi bir oldu. Sedelendim başım tahtaya çarpmış suratıma arka arkaya İnan tokatların ardından bir de tekme yedim. Ve tahtanın önünde ders boyunca tek ayak üstünde durdurdu öğretmen beni. 5 arkadaşımı kaldırıp buna bir tokat vurun dedi dördü vurdu 5 vurmayınca onu da dövdü. Teneffüs zili çaldığında sınıfa dönüp bu salan yüzüne tükürerek çıkacaksınız dedim beni arkadaşlarımla önünde küçük düşürdün onurum zedelendi
o günden sonra..."
Alper daha konuşacaktı boğazında bir şeyler düğümlendi ve yerine oturdu........
Benim adım Galip. Bizim lokanta mız vardı. orta 1. Sınıftayken hafta sonları babama yardım ederdim. Bir akşam lokantayı 3 kişi geldi, babamdan haraç istediler vermeyince babamı dövdüler.O an kendimi o kadar aciz ve çaresiz hissettim ki anlatamam. Zavallı babam kanlar içinde yerde yatıyordu. Onu hastaneye götürdüm. Daha sonra babam kendisini dövenlerden davacı oldu. fakat onlar avukat tuttular, yalancı şahit buldular. mahkeme aleyhimize karar verdi. Ve babam hapse girdi. Bir süre sonra da hapiste öldü. Ve bile açıp göstermediler okulu bıraktım. Mafya olmaya karar vermiştim. Büyünce dükkanımızı basanları, yalancı şahitlik yapanlar ve babam mahkum edilen avukatların vuracaktım.
Bir gün
Daha anlatacaktı. Galip, gözyaşları izin vermedi. Oturdu...........
Hocam ben 65 yaşındayım. 16 yaşında evlendirildim. bizim zamanımızda kızların söz hakkı yoktu. gurbete gittim evlendiğim adam'ınuc erkek kardeşi de bizimle yanınızda kalıyordu. kocam onlara hizmetçilik yapmami emrettiği itiraz etme hakkım yoktu. haftada iki gün sabahtan akşama kadar onların dağ gibi yığılan çamaşırlarını kendi ellerimle yıkadım çünkü o zaman çamaşır makinesi yoktu. bulaşıklarından, yemeklerinden, temizlik lerinden bensorumluydum. çocuk olsalar di onlara seve seve bakardım ama hepsi de kocaman adamlardı.
ilkokuldan sonra okumak istediğim halde babam okutmadı. neymiş okursam oğlanlarla mektuplaşır. sevgili edinirmişim bak şu kafaya ya!! okutma dılar ve kimseye adım çıkmasın diye beni tanımadığın ve yaşı benden çok büyük biriyle hemen evlendirdiler.
Okumak istediğimi babama söyledim kardeşlerine kim hizmet edecek dedi ve beni dövdü.
Bir tomurcuk gibiydim ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarip filizlendiğsem. bir çiçek olarak açmak istediysen başımı kopardılar. Yeniden açmayı denedim tekrar kopardılar adım gül ama ben hayatımda hiç gülmedim.ben bir çiçek olarak hiç açmadım açmadım fırsat vermediler ezdiler beni bir köle gibi bir hizmetçi gibi gördüler kayınlarımdan da dayak yedim niye vuruyorsunuz bile diyemedim. Kocam bana hiç sahip çıkmadı kendini yaprakları dökülmüş dalları kırılmış bir ağaç gibi hissettim içimde babamla kocama karşı çok büyük bir öfke var onları bugüne kadar affetmedim affedemiyorum ve asla affetmeyeceğim çünkü onlar kendime yaşamama izin vermediler
Sonra
gül anne daha anlatacak hickıriklari boğazına düğümlendi, daha fazla konuşamadı.....Oturdu.....
Salonda sıcak ve samimi bir hava oluşmaya başlamıştı.Biliyor musun bugün sende okunanların çoğu ta çocukluğundan itibaren sana yazılanlar, bugün sen de görünenlerin çok küçüklüğünde sana ekilenlerdir..
(Okuduğun için teşekkür ederim sana)☺️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Hiç Kendini yaşadın mı?
Acakbiliyor musun bugün sende okunanların çoğu taa çocukluğundan itibaren sana yazılanlar,bugün sende görünenlerin çoğu küçüklüğünde ruhuna ekilenlerdir. "bir tomurcuk gibiydim, ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarıp filizlendiğsem, bir çiçek olarak aç...